“16 Milyon İçin Çalışıyoruz” başlığı altında yaptığı basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bir gazetecinin Adalardaki faytonların kaldırılıp kaldırılmayacağı sorusunu yanıtladı. Adalardaki faytonların kaldırılacağını ancak 35 faytonun sembolik olarak kalacağını dile getiren İmamoğlu, şunları söyledi:

"Aslında bu konuda da 6 aydır sürecin içerisindeyiz. Fayton meselesi de bu kapsamda bizim için önemliydi. Adalar'da çalıştaylar yaptı arkadaşlarımız. Adalar Belediyemizin, belediye başkanımızın da içinde olduğu bu süreç hala devam ediyor. Açıkçası adım adım neler olacağını sizinle paylaşmak istiyorum. Ulaşım gelecek yaz sezonundan itibaren net olarak burada elektrikli ve lastikli araçlarla yapılacaktır. Toplu ulaşım için konuşuyorum. Bunların boyutu ve dizaynı adalarla uyum içinde olacak olan taşıma araçları olacak. Yine turistik amaçlı yolculuklarla alakalı belirli güzergahlarda ada yaşamına uygun, özel üretimli iki-dört kişilik elektrikli araçlar olacak. Bunun dünyada örnekleri var. Çalışmalarımız devam ediyor. Bunun da altını çizmek istiyorum. Gerçek ihtiyaç sahipleri dışında kalan kişilerin kullandığı elektrikli araçların yerine ise, kapıdan kapıya hizmet verecek bir ulaşım sistemini de oluşturuyoruz. Adalar'da bisiklet kullanımlarına ayrı bir düzen de getireceğiz. Şu anda duran fayton hizmeti sebebiyle, duran süreç, oradaki İBB olarak bu sıkıntıyı gidereceğiz. Gelelim en kritik noktasına, burada yapılan çalıştaylarda belli Adalar, Heybeliada, Burgazada, Büyükada olmak üzere yaklaşık 35 civarında faytonun simgesel olarak devam etmesi konusunda adalardaki sakinlerin bir kanaati var. Açıkçası bazı gruplar da buna karşı. Bu arada az önce bahsettiğim tüm hizmetler, İBB eliyle yapılacak. Buna tavsiye edilen 35 civarındaki fayton da dahil ancak turizm amaçlı da olsa önerilen bu 35 fayton sürecine de şahsen ben de karşıyım.”

''İBB, KANAL İSTANBUL PROTOKOLÜNDEN ÇEKİLİYOR''

İmamoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın duyurusunu yaptığı Kanal İstanbul’la ilgili ÇED raporuna ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine şunları kaydetti:

"2018 yılında İBB olarak Çevre Şehircilik Bakanlığı ve Ulaştırma Altyapı Bakanlığı ile bana göre usulüne uygun olmayan şekilde imzalanmış ya da imzalatılmış olan iş birliği protokolünden İBB olarak biz çekiliyoruz. Kararımız nettir, çekildiğimizi de yazılı şekilde bugün itibari ile her iki bakanlığı da iletmiş durumdayız."

Protokolün yetkisiz imza ile yapıldığını öne süren İmamoğlu, konuyla ilgili çarşamba günü basın toplantısı düzenleyeceğini söyledi.

6 AYLIK DÖNEMİ DEĞERLENDİRDİ

Ekrem İmamoğlu, ilk 6 aylık dönemini düzenlediği basın toplantısıyla kamuoyu ile paylaştı.

İmamoğlu'nun Harbiye'deki İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında İBB üst yönetimi, daire başkanları ve iştiraklerin genel müdürleri de yer aldı. İBB yöneticileri, İmamoğlu konuşma yaptığı sırada kürsünün arkasına kurulan platformda oturdu. 

"MANSUR YAVAŞ'A KARŞI SÜRDÜRÜLEN İFTİRA SÜRECİNİ KINIYORUM"

Konuşmasının başında CHP'li belediye başkanlarına yönelik bir saldırının söz konusu olduğunu vurgulayan İmamoğlu, "Bu saldırı, ne yazık ki Ankara'da gelenek haline gelmiş. Açıkçası; çok acıyla, üzüntüyle, kaygıyla izlediğimiz bir süreç. Milyonlarca Ankaralı'nın oy verip seçtiği, güvenini ortaya koyduğu Mansur Yavaş'a karşı sürdürülen iftira ve soruşturma sürecini buradan kınıyorum. Bu kampanyaların mutlak sonuçsuz kalacağına da inancım tamdır. Ankara'da yürüttüğü hizmet politikalarıyla, tasarruf politikalarıyla, yine çok başarılı uygulamaları ve görev anlayışıyla Mansur Yavaş'ın her zaman yanında olduğumuzu, buradan bütün gücümüzle kendisini desteklediğimizi ifade edelim. Özellikle CHP'li belediyelere yapılan bu müdahaleler, sanki güncel ve sıradan bir vakaymış gibi dile getiriliyor. Bu düşündürücü. Belediyesine müfettiş gelmemiş, hakkında inceleme başlatılmamış, hatta 'Seçimi kazandı' diye geçmişe dönük de incelemesi ve müfettiş taraması sıklıkla ve baskı üstüne baskı yapılmasını da kınıyorum. Yine Urla'da, seçilmiş bir belediye başkanımıza yapılan tutuklama sürecini de kaygıyla izlediğimi belirmek istiyorum. Hele hele yerine kayyum atanmasını da protesto ediyorum. İnsanların eğer terörle ilişkisi var ise ve terörle ilgili bir süreç denetimine tabiyse, bu ne tesadüftür ki hep seçimden sonra oluyor. Seçimden önce bunların hiçbirisi ortaya çıkmıyor" diye konuştu.

"İŞE, 6 MİLYAR LİRALIK BORCU TESLİM ALARAK BAŞLADIK"

Sunumuna finansal alanda yaptığı çalışmalardan bahsederek başlayan İmamoğlu, yaklaşık olarak 6 milyar liralık bir borcu teslim alarak işe başladıklarını ifade ederek, şunları söyledi: 

"İş başı yaptıktan bir hafta sonra, personelimizin maaşlarını ödeyecek paramız yoktu kasamızda. Bizden önceki yönetimin yaptığı bütçeye göre, yıl sonuna kadar 7,9 milyar liralık da bir büyük bütçe açığı devraldık. Yani 6 milyar liralık vadesi geçmiş borç ve artı, sene sonuna kadar da 8 milyar liralık da bütçe açığı. Yani işbaşı yaptığımız 26 Haziran'da, İBB'de toplamda 14 milyarlık bir kara delik devraldık. İlk altı ayımızda öncelikle işte bu 14 milyar liralık açığı yönettik. Üstelik İBB'nin ve bağlı şirketlerinin gelirlerinde de ekonomik kriz yüzünden ciddi bir gerileme yaşanmışken. Üstelik, bize ödenmesi gereken 1 milyar liranın üstünde Maliye Bakanlığı payı, bize ödenmek yerine Türkiye tarihinde görülmemiş şekilde, bizden önceki yönetime kullandırılmış ve kasa bize teslim edilmiş olmasına karşın, biz, bu büyük krizi, bu devasa finansal açığı yönettik. Yönetmekle de kalmadık, 6 ayın sonunda vadesi geçmiş borçlarda neredeyse artış da olmadı"

"900 MİLYON LİRA KAR İLE BU YILI KAPATIYORUZ"

İBB iştiraklerinin ihalelere girmesiyle 900 milyon lira kar edildiğini ifade eden İmamoğlu, "İştiraklerimizin ihalelere girmesi sonucu, başkalarının şirketlerine 400 milyon liraya ihale edilen işleri, 200 milyon liraya belediye iştiraki şirketlerimiz yapar hale geldi. İlk altı ayda iştiraklerdeki bu fotoğrafı tersine çevirdik. Bu da çok büyük başarı. Hizmette devamlılığı sağladık. İGDAŞ hariç, iştiraklerimizde yaklaşık 500 milyonluk fark yarattık ve kara geçirdik. İGDAŞ ile birlikte 900 milyon lira gibi bir kar ile bu yılı kapattığımızı müjdelemek isterim" şeklinde konuştu.

CEMEVLERİNİN STATÜSÜ

İstanbul'da 30 Ağustos'tan itibaren hafta sonu ve resmi tatil günlerinde 24 saatlik kesintisiz ulaşım tarifesine başladıklarını hatırlatan İmamoğlu, 6 metro hattında da hafta sonu gece işletme uygulamasına geçtiklerini kaydetti.

Üniversite öğrencileri için yıllık 3 bin 200 lira eğitim yardımı, Halk Süt projesiyle 90 bin çocuğa aylık 8 litre süt desteği verdiklerini aktaran İmamoğlu, ayrıca söz verdiği 150 kreşten 11’inin temelini attıklarını kaydetti.

Kadın çalışan sayısını artırdıklarını belirten İmamoğlu, İSPARK’ta yeni işe alımların yüzde 50’sini kadınlardan yaptıklarını söyledi.

Cemevlerinin statüsünü İBB Meclisine getireceklerini aktaran İmamoğlu, "Cemevlerinin İstanbul’un tamamında ibadethane statüsüne kavuşturulması için adımlarımızı atıyoruz. Benim hayalimdeki İstanbul, hoşgörü ve barışla kenetlenmiş, bir arada yaşama sevinci ve huzuruna kavuşmuş bir İstanbul." ifadelerini kullandı.