Yazar Elif Şafak, 1 Kasım genel seçimleri sonucunda AK Parti'nin yeniden tek başına iktidar olmasını İtalyan gazete La Repubblica'a verdiği röportajda yorumladı.

AK Parti'nin zaferiyle sonuçlanan seçimlerden sonra Türkiye’deki demokratlar, liberaller ve muhalefetin kalbinin kırıldığını, ülkelerinde kendilerini sanki sürgünde gibi hissettiklerini ifade eden Elif Şafak, herkesi olduğu kadar hükümeti ve bu kadar dolu bir zafer beklemeyen başbakanı da şaşırttığını söyledi.

"HDP AÇISINDAN ADİL BİR SEÇİM OLMAMASI BENİ ÜZÜYOR"
Seçimlerde barajı zorla aşan HDP’nin oy kaybetmesine ilişkin konuşan Elif Şafak, Selahattin Demirtaş’ın, partinin demokratik yürüyüşünü sabote eden PKK’nın şiddetini eleştirdiğini ancak bunun yeterli olmadığını söyledi. Ankara saldırısından sonra HDP’nin mitinglerini iptal ettiğini hatırlatan Şafak, "Bir partinin seçim kampanyası yapamadığını düşünün! TV kanallarında da konuşmalarına izin verilmedi. Bu nedenle onlar açısından adil bir seçim olmadı. Bu beni çok üzüyor. Ancak PKK’ya da çok öfkeliyim, çünkü onların şiddeti ve kan dökmesi yüzünden demokratik Kürtler destek kaybetti" değerlendirmesini yaptı.

"SEÇİM SONUÇLARINDA 3 FAKTÖR ETKİLİ OLDU"
Bu sonuca ulaşılmasında 7 Haziran’dan beri özellikle 3 faktörün etkili olduğunu söyleyen Şafak, bunların ekonomik ve politik istikrarsızlık ile şiddet ve terör eylemleri olduğunu belirtti. Şafak, bir hükümet kurulamamasından dolayı insanların gelecek ve “Türkiye’nin en kötü dönemi” diye nitelediği 70’li yıllardaki siyasi kargaşa ortamına dönme korkusu yaşadığını ifade ederek, iktidar partisinin de bu eski korkudan faydalandığını savundu.

"ERDOĞAN EN ÇOK BÖLEN TÜRK SİYASETÇİ OLDU"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elde ettiği muazzam gücü nasıl kullanacağı sorulan Şafak, “Bu çok önemli bir soru. Erdoğan, en çok bölen Türk siyasetçi oldu. Yani insanlar O’nu ya seviyor ya da tam tersi onu küçümsüyor. Bu durumu da yaratan kendisidir, çünkü hep kutuplaştırıcı bir dil kullandı. Ülke, bu eril ve agresif politikadan çok acı çekti. Artık yeter. Medya üzerindeki baskı kabul edilemez. Kritik bir şey yazmaya cesaret eden ‘iç düşman’ olarak kabul ediliyor. Muhalif gazeteciler işlerini kaybetti, yargılandı, göz dağı verildi. Kimisi yazdığı bir tweet kimisi ise bir karikatür yüzünden soruşturma geçirdi” diye sözlerini sürdürdü.

"MERKEL'İN ZİYARETİ ERDOĞAN'A DESTEK OLDU"
Elif Şafak, Almanya Şansölyesi Angela Merkel’in, seçimlerden kısa süre önce İstanbul’a gerçekleştirdiği ziyaretin, Erdoğan’a destekte nasıl bir rol oynadığına ilişkin bir soruya ise şöyle yanıt verdi:

“Erdoğan ve O’nun partisine moral bakımından bir destek oldu. Şüphe yok: onların meşruiyetini artırdı. Avrupa Birliği (AB), seçimlerden önce Türkiye’nin ilerleme raporunu yayımlamadı, o dosyada hükümetin eleştirildiği bir sır değil. Tüm bu sessiz destek, iktidar partisinin güçlenmesine yol açtı. Kesinlikle göçmen krizi uluslararasıdır ve ülkeler bunu çözmek için işbirliği yapmalıdır. Ancak aynı zamanda demokrasi de öncelikli olmalıdır, istikrardan daha önemsiz olmamalıdır.”