Yüksek Mahkeme, emekli aylığı tahsis talebinde bulunmak için “işten ayrılma” şartı aranması kuralını anayasaya aykırı bularak iptal etti. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nda yer alan ve hizmet akdine bağlı olarak çalışan sigortalının yaşlılık aylığı talebinde bulunabilmesi için çalıştığı işten ayrılması şartını öngören kuralın, çalışma hak ve özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle Anayasa’ya aykırı olduğunu öne sürdü.

OY BİRLİĞİYLE İPTAL 

Milliyet'ten Aslıhan Altay Karataş'ın haberine göre başvuruyu 14 Ocak’ta görüşen AYM, itiraz konusu kuralı anayasanın, “temel hak ve özgürlüklerin sınırlanması” ile ilgili 13. ve “sosyal güvenlik hakkı” ile ilgili 60. maddelerine aykırı bularak iptaline oy birliğiyle karar verdi. Resmi Gazete’de yayımlanan gerekçeli kararda, yaşlılık aylığının sigortalıya uzun vadeli sigorta kollarından ömür boyu ödeme vadeden bir sigorta türü olup “sosyal güvenlik hakkı” kapsamında olduğu belirtildi. Ayrıca itiraz konusu kuralın bu hakkı sınırladığına dikkat çekildi.

Öte yandan kimileri hem SSK’lı hem de Bağ-Kur’lu çalışanların geçmişteki hizmetlerini nasıl birleştireceklerini merak ediyor. Önce, iş yeri sahiplerinin ya da ortakların Bağ-Kur’dan mı, yoksa SSK’dan mı emekli olabileceklerine değinelim.

Hürriyet'ten Noyan Doğan'ın yazısı:

Aslında soruların temelinde yatan gerekçe, şirket sahipleri ve ortakları, emeklilik şartlarının daha kolay, emeklilik gelirlerinin de daha iyi olması nedeniyle Bağ-Kur’dan (4/B) değil de SSK’dan (4/A) emekli olmak istiyor. Peki, bu mümkün mü?

Şirket sahipleri, ortakları ve kendi adına çalışanlar, yani Bağ-Kur’lular, 1 Ekim 2008 tarihinden itibaren kendi şirketlerinde SSK’lı olarak çalışamıyor, kendilerini SSK’lı gösteremiyorlar. Bağ-Kur’lu olmak zorundalar ve Bağ-Kur üzerinden, yani 4/B’li olarak emekli olmak durumundalar.

BAĞ-KUR MU, SSK MI? 

Şirket ortakları ile ilgili şöyle bir durum da var; önceden Bağ-Kur’lu olan şirket ortakları sonradan SSK’lı olsalar da sigortalılıkları geçerli olmuyor. Şöyle ki; Bağ-Kur kapsamındaki şirket ortakları, sonradan 4/A’lı olurlarsa veya kendilerini şirkette SSK’lı olarak çalışıyor gösterirlerse, Bağ-Kur sigortalılığı son bulmadan, SSK’sı devreye girmiyor. Bu kapsamda da SSK’sı iptal edilip, Bağ-Kur sigortalılığı geçerli oluyor. Örneğin, şirket ortağısınız, 2000 yılının başında Bağ-Kur’a kaydınızı yaptırdınız, ancak 2008’in başında SSK’ya geçtiniz; bu durumda 2008’in başında başlayan sigortanız geçersiz sayılacak, Bağ-Kur sigortalılığınız devam edecek. En çok merek edilen konulardan bir örnek daha vereyim. Şirket ortağı olup da Bağ-Kur’a kayıt yaptırmayıp, SSK’ya kayıt yaptırırsanız ve sonradan şirket ortaklığınız son bulursa; şirket ortağı olduğunuz tarihten itibaren Bağ-Kur’lu sayılacaksınız, 4/A statüsündeki sigortanız iptal edilecek, SSK’da geçirdiğiniz süre Bağ-Kur’a sayılacak.

SSK’LI KENDİ İŞİNİ KURABİLİR

Okuyuculardan en çok gelen soru ise, 4/A’lı olarak çalışırken, sonradan şirket sahibi ya da ortağı olunca SSK’nın devam edip, etmeyeceği yönünde. Ekim 2008 öncesinde SSK’lı olarak çalışırken gerek çalıştığı işyerine gerekse de başka bir işyerine ortak olunması halinde bu kişiler, SSK sigortalılığı kesintiye uğrayana kadar Bağ-Kur kapsamına alınmıyor. Öncesinden SSK’lı olarak başlandıysa, sonrasında da SSK’lı olarak devam edilebiliyor. Özetle; şirket sahipleri ya da ortakları 1 Ekim 2008 tarihinden sonra kendi şirketlerinde SSK’lı olamıyorlar. Bu durumun tek bir istisnası var; o da, şirket ortağı olan ve kendini SSK’lı olarak gösterenler şirkette kendinden başka SSK’lı kalmadığı durumda, şirketin de sermaye şirketi olması halinde SSK sigortalılığı devam eder.