Erdoğan, konuşmasında öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı’yla ilgili olarak “Suudi Arabistan belgeleri dinlemek istedi ama bir de almak istedi. Kusura bakmayın dedim o kadar değil. Dinletiriz, gösteririz ama vermeyiz. Verelim de ondan sonra bir de bunları yok mu edeceksiniz? Hesap bu. ABD geldi, CIA hepsi dinlediler gittiler bilgi verdiler. Kim istiyorsa dinlettik. Kendi istihbarat şefi bile bu bir felaket bu adam uyuşturulmuş böyle bir şey yapılamaz diyor. Niye? Adam açık açık ‘Ben kesmesini iyi bilirim’ diyor. Niye? Çünkü bir morg mensubu. Bunların hepsi kayıtlarda var. Eninde sonunda denilen yere geldiler. Şimdi ABD Senatosu Suudi yönetimini suçluyor. En son BM Daimi elçisi de isim vererek bu işin failinin o olduğunu söyledi. İş artık belli bir yere geldi. Daha birçok şeyler çıkacak. Buradan çok şeyler çıkar. Artık insanlık bunlara tahammül edemez. İslam dünyası da birbirini bu şekilde çekiştirerek, birbirine bu şekilde zulmedemez” dedi.

“15 KİŞİNİN İSTANBUL’DA NE İŞİ VAR”

Erdoğan Cemal Kaşıkçı’nın alçakça bir operasyonla şehit edildiğini söyleyerek, “Özel temsilcileri geldi, bizzat kabul ettim ve kendilerine anlattık. İstihbarat şeflerine elimizdeki bütün belgeleri dinlettik. Fakat bütün bunlara rağmen krala ben şunu sordum; ‘Bu 15 kişi İstanbul’a niye gönderildi. Bu 15 kişinin İstanbul’da ne işi var. Bunlar İstanbul’a geldiyse konsoloslukta bunlar ne iş yaptılar? Bu katili siz biliyorsunuz. Bak ben size adres vereyim. Bu katil bu 15 kişinin içerisinde’ dedim. Eğer isterseniz siz bu katili çıkartırsınız. İlan edersiniz. Bana kralın verdiği cevap şu oldu; ‘Şu anda 18 kişiyi tutukladık. Daha sonra sayı 22’ye çıktı.’ Tamam da tutuklamak çıkış yolu değil. Cezası bunların ne oldu” diye konuştu.

“İSTANBUL’DA YARGILANMASI GEREKİR”

Erdoğan, “Yargılayamıyorsanız suçun işlendiği yer İstanbul olduğu için bunu İstanbul mahkemelerinin uluslararası hukuka göre yargılaması gerekir. Gönderin biz yargılayalım. Daha geçen gün kendi Dışişleri Bakanı açıklama yaptı: Biz vatandaşımızı Türkiye’ye göndermeyiz, dediler. İstediğiniz zaman istediğiniz yerden vatandaşları çekip ülkenize alıyorsunuz. Suçlu suçsuz demeden alıyorsunuz. Ve aynı zat şu ifadeyi de kullandı: Yerli işbirlikçilerle bu işbirliği yapıldı. Konuşmamda söyledim ve sordum: Kimdir o yerli işbirlikçiler bunu açıklamaya mecbursun. Çünkü iddia sahibi sizsiniz o zaman bu ismi açıklamalısınız. Açıklayamadılar ve sonra inkâr ettiler. Veliaht Prens dedi ki: Cemal Kaşıkçı Başkonsolosluk’tan çıktı. Cemal Kaşıkçı çocuk mu? Oradan çıktıysa dışarıda nişanlısı var. Nişanlısını alıp oradan onunla beraber ayrılmaz mıydı? Bunlar dünyayı enayi zannediyor. Bu millet enayi değil hesabı sormasını bilir” şeklinde konuştu.