Erdoğan, Bulgaristan'ın Varna kentinde Bulgar meslektaşı Boyko Borisov ve Katar Başbakanı Hamed Bin Casim Bin Cebr El Tani görüşmesinin ardından düzenlenen basın toplantısında gündeme ilişkin soruları cevaplandırdı.

Suriye konusundaki düşüncelerinin, Bulgar ve Katarlı meslektaşlarıyla da örtüştüğünü söyleyen Erdoğan, "Bu konuda neler yapabileceğimizi konuştuk. Zira 10 binden fazla insan öldürülmüş vaziyette. Bunlara duyarsız kalmak, herşeyden önce insani duygularla alakalı hassas bir konu. Yaralıların artık ne yazık ki hesabını yapamıyoruz" şeklinde konuştu.

Sivillerin Suriye'den komşu ülkelere kaçtığına değinen Erdoğan, "Aşırı derecede göçler var. Ülkemizde 25 bine yakın misafirimiz var. Aynı şekilde Ürdün'de 100 bini aşkın göçmen var. Lübnan'da göçmenler var. Bunlar sadece Beşar'ın tanklarından ve toplarından kaçıyorlar" dedi.

"ANNAN PLANI HAYATA GEÇİRİLEMEDİ"

Erdoğan ayrıca, "Annan planının şu anda hayata geçmediğini, geçemediğini gördük. Annan planı maalesef uygulanmıyor. Endişemiz de buydu zaten. Gözlemci misyonu da kafi değil. İlk etapta 50 kişi deniyordu. Daha sonra bu sayı 300'e çıkarılsın dendi. BM Güvenlik Konseyi'nde de kabul edildi. Ancak ben şahsen Suriye'de bin, 2 bin, 3 bin gözlemciye ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Suriye'nin tamamını gözlemcilerle donatmak lazım" diye konuştu.

Son alınan bilgilere göre bu rakamın da yetersiz olacağının anlaşıldığını belirten Erdoğan, "Temenni ederiz ki, Suriye'deki bu insanlık dramı sona erer. Orada da barış egemen olur, halkın birbirlerine saygılı olduğu yeni bir Suriye'yi, Suriye halkı kendi iradesi ile kurmuş olur" dedi.

"BEŞAR ŞÖYLE DEMİŞ, BÖYLE DEMİŞ DÜŞÜNMEYE HİÇ GEREK YOK"

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın, bir Rus kanalına yaptığı açıklamada Türkiye'yi muhalefete destek verme suçlamasına ilişkin soru üzerine Erdoğan, "Şu an muhalif güçlerin Suriye'de attıkları adımlarla ilgili hassasiyetimiz devam etmektedir. Aramızda 910 kilometrelik bir sınır var. Bizim burada olup bitenlere duyarsız kalmamız mümkün değil" cevabını verdi.

Erdoğan konuşmasının devamında şunları söyledi:

"Aile hukumuz vardı, bu denli iyi noktadaydık. Ama siz halkınıza zulüm ederseniz. O zaman biz, sizin yanınızda olamayız. Bu zulüm olmasaydı süreç devam ediyor olacaktı. Ama düşünün ki 10 binin üzerinde insan öldürülüyor. Burada kalkıp 'Beşar iyi yapıyorsun' diyememyiz. Buna kimsenin hakkı yok. Dünyada bir evrensel insan hakları beyannamesine hemen hemen bütün ülkeler imzasını koymuş. Biz bu uluslararası hukuku bir kenara mı koyacağız! İnsan hakları noktasında oluşan hukuku bir kenara mı koyacağız. Şu an uluslararası hukuktan tamamen uzak, evrensel insan hakları beyannemesine tamamen ters bir zulüm Suriye'de cereyan etmektedir. Bu konuda bizler mazlumların yanında yer almaya devam edeceğiz. Bunu da Beşar'ın böyle bilmesini özellikle ifade ediyoruz. Beşar böyle demiş, şöyle demiş bunu düşünmeye hiç gerek yok. Halkın iradesinin karşısında Beşar'ın dayanamayacaızı ben yine çok açık, net bugün Bulgaristan'da söylüyorum. Çünkü er ya da geç halk ne derse o olacak."