Demokratikleşme paketinin içeriği Başbakan Erdoğan'ın bugün yaptığı açıklamayla daha fazla merak konusu oldu. Erdoğan, paketle ilgili medyada çıkan haberler için "İsabet ettikleri de oluyor tabi. İsabet ettiremedikleri çok şey var. Yapacağımız açıklama birçok kesimi şaşırtabilir." ifadesini kullandı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sosyal taraflara seslenerek, "Kıdem tazminatı konusunda aranızda anlaşın. Bizim açımızdan hiçbir sorun yok. Biz üzerimize düşeni anında yerine getirmeye hazırız" dedi.

Ekonomik ve Sosyal Konsey yasasının, bu yasama yılında çıkarılacağını açıklayan Erdoğan, memur ve işçi ayrımının ortadan kaldırılıp çalışanlar başlığı altında toparlanmasını önerdi

Başbakan Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 10. Çalışma Meclisi Toplantısı'nda konuştu. İşte o açıklamada öne çıkan satır başları:

HEDEF İNSANI GÜÇLÜ KILMAKTIR

"İnsan yoksa bunların hiçbirisi yok, öyleseye hedef insanı, insanoğlunu güçlü kılmaktır. Adil bir devlete, hükümete düşen bu anlayışı, bakış açısını savunmak, toplumun tüm kesimleriyle birlikte çalışana, çalıştırana, esnafa, girişimciye, sanayiciye, çiftçiye eşit mesafede durabilmektir. Adil bir devlet, hükümet, toplumun tüm kesimleri arasında olduğu gibi çalışma hayatının kesimleri arasında da barışı, diyologu, uzlaşmayı sağlayacak mekanizmaları oluşturmak zorundadır.

İŞÇİ-MEMUR AYRIMINI KALDIRALIM

Acaba biz işçi-memur ayrımını ne zaman ortadan kaldıracağız. Batı, bunu büyük ölçüde halletti. Türkiye'nin de bunu halletmesi gereğine inanıyorum. Gelin oturalım bunu hep birlikte çalışanlar başlığı altında toparlayalım. İki farklı bakış ortadan kalkmış olacaktır.

İşçisinin hakkı teslim edilemeyen bir ülke, memurunun hakkı teslim edilmeyen bir ülke gelecek hedeflerine ulaşamaz. Kendisini güven içinde, hürriyet içinde hissetmeyen sanayiciyle, işverenle, esnafla, çifçiyle gelecek inşa edilemez. 2023 hedeflerini biz hep birlikte inşa edeceğiz. 2053 hedeflerinin taşlarını şimdiden hepbirlikte döşüyeceğiz, 2071 hedeflerinin yolunu şimdiden birlikte inşa edeceğiz.

SIKILI YUMRUKLARLA DİYALOG OLMAZ

Eğer yumruklar sıkılıysa el sıkışamayız. Eğer molotof olursa diyalog kuramayız. Sorunlaır çözmek için birbirimizi anlayacağımız hoşgörü zeminini oluşturmalıyız. Sıkılı yumrukları açıp birbirimizi zihnimizi gönlümüzü açtığımızda inanın çözemeyeceğimiz hiç bir sorun yoktur.

DIŞARIDAN GELEN KARIŞTIRMAK İÇİN GELİR

Bizim sorunlarımızı dışarıdan gelen birileri değil bizzat biz, kendimiz hep birlikte çözebiliriz, zaten bunu yapıyoruz. Eğer dışarıdan birileri gelirse şunu iyi bilelim inanın sadece karıştırmak için gelir, sadece nifak için gelir, bunu zaten yaşadık gördük ve görüyoruz. buna izin vermemeliyiz. Kendi meselemizi kendimiz çözeceğiz, oturup ortak akılla ortak zeminde ortak noktada buluşacağız. Şiddet hiçbir sorunda çözüm yöntemi olamaz. tam tersine şiddetin olduğu yerde daha fazla sorun olur, daha karmaşık olur.

ŞİDDETİN OLMADIĞI YERDE SENDİKA YOKTUR, GREV HAKKI VARDIR

Şiddetin olmadığı yerde sendika vardır, grev hakkı vardır, örgütlenme hakkı vardır, demokrasi vardır, sandık vardır. Şiddet bir sorun çözme yöntemi olmadığı için ne vardır? Sendika vardır, örgütlenme hakkı vardır, toplantı ve gösteri hakkı, grev hakkı vardır, lokavt hakkı vardır. Şiddet bir çözüm yöntemi olmadığı için demokrasi vardır, siyasi partiler, sandık vardır.

Eğer imkan olsaydı, şartlar müsayit olsaydı 2003'te iktidara geldiğimiz gün Türkiye'deki tüm yasakları ortadan kaldırır, kısıtlamalar son verir, hakları sahiplerine teslim ederdim. Ama çok engelle, dirençle karşılaştık. Engeli, bariyeri, direnci bir tarafa bırakın çok büyük yıkım senaryolarıyla, tahriklerle, kanlı senaryolarla mücadele ettik. Yılmadık, vazgeçmedik ve geri adım atmadık. Bir yandan bunlarla mücadele ettik, bir yandan da kademe kademe hakları teslim ettik. Reformlarımızı yaptık. Biz sendikaların, örgütlenme özgürlüğünün üzerindeki baskıları kaldırabilmek için demokrasi mücadelesi verirken, 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat düzeninin devam etmesi için bu ülkede direnenler oldu.

11 yıl öncesine karşı kadar karşısında el pençe divan durdukları hatta selam çaktıkları kurumları bugün eleştirebilenler, bunu 11 yıllık reformlarımız sayesinde yapıyor çünkü tüm dirençlerine rağmen onları da baskıdan, dayatmadan, zulümden kurtaran biz olduk.

CHP GENEL MÜDÜRÜ

Kirli bir el partimize roketatarla saldırdı, polisevine saldırdı. Korkup geri adım mı atacağız? Hayır. Şimdi anamuhalefet partisinin, genel başkanı demiyorum, genel müdürü çıkmış, bu saldırıyla ilgili akıl, mantık dışı sorular soruyor. Eğer bu saldırılarla ilgili soru soracağı biri varsa o da kanlı örgüte kol kanat geren, o kanlı örgütle aleni aynı yolda yürüyen kendi milletvekili veya milletvekilleridir. Kendi hemşehrisi. Gitsin o soruları ona sorsun. Cevabını ondan çok daha isabetli bir şekilde alır. Şiddeti yedeğine alan her kim olursa olsun milletim ona cevabını verir ve göreceksiniz verecektir. Biz saldırılardan asla korkmuyoruz, kormayacağız.

Cezaevinde bile olan hadiseleri gördünüz. Kaçtılar emniyet mensupları bir tanesi hariç hepsini yakaladı. Aynı şekilde polisevine yönelik saldırının faillerini yakaladılar.

PAKET ŞAŞIRTACAK

Pazartesi günü 11 yıllık demokratikleşme sürecinde çok önemli bir aşamayı, çok önemli bir dönüm noktasını da kamuoyuna açıklayacağız. Partimizi kurarken verdiğimiz sözleri, kongrelerimizde verdiğimiz sözleri, şartlar oluştuğu için imkanlar elverdiği için bir reform paketi halinde hayata geçireceğiz. Kimsenin zoruyla, kimsenin dayatmasıyla, baskısıyla değil sözünü verdiğimiz için, şartlar oluştuğu için bu bir yol haritasıydı, engeller ortadan kalktığı için bu reformlarımızı yapacak, milletimize, ülkemize yeni ufuklar açacağız.

Tabi şu anda duyan duymayan herkes, paketin içinde ne var ne yok, bakıyorsunuz bir yerden bir fısıltı duyuyor, kendilerine göre ekranlarda, gazetelerde yorumlar yapıyorlar. İsabet ettikleri de oluyor tabi. Ama isabet edemedikleri de çok şey var. Onun için yapacağımız açıklama belki birçok kesimi de şaşırtabilir.

Bu paket 11 yıllık sürecin devamı bir paket olacak. Ama asla bir son olmayacak. Çünkü bu bir matematik olay, bir geometrik olay değildir. Bu sosyal, siyasi bir yaklaşımdır, bir pakettir. Sosyal ve siyasi paketlerin sürekli olarak güncellenmesi esastır. Yapılan da budur. Şartlar daha da iyiye gittikçe, Türkiye daha da büyüdükçe, kardeşliğimiz daha da güç kazandıkça biz de reformlarımızı hayata geçirmeye, Türkiye’yi büyütmek için ne gerekiyorsa onu yapmaya devam edeceğiz.

Sosyal ve siyasi paketlerin sürekli olarak güncellenmesi esastır, yapılan da budur. Türkiye daha da büyüdükçe biz de reformları yapmaya devam ediyoruz. Asgari ücrette artış oranı yüzde 336. En düşük memur maaşını 392 liradan aldık 1725 liraya yükselttik. 1 Mayıs'ı bizden önceki iktidarlar niye çözmedi? Biz çalışanların taleplerine kulak verdik ve 1 Mayıs'ı tatil ilan ettik.

Müzakere diyalogla olur, masada kalmayla olur, müzakere karşısındakinin taleplerini dikkate alarak orta yolu bulmaktır. Sonuçta ortak nokta bulunur. 

Zorunlu tasarruf konusunu gündeme taşıdık. İlgili bakanlara talimat verdim, bu işi çözeceksiniz dedim. Neticede anlaşmaya varıldı. 13.5 katrilyon lirayı hak sahiplerine ödedik. Bizden öncekiler niye ödemedi? Hala bazıları siyasetin içinde değil mi?

Konut edindirme yardımını da biz ödedik. parayı kesen onlar değil miydi? Sendikalar bunun hesabını neden sormadı? KEY olayında 3.5 katrilyon ödeme yaptık.

KIDEM TAZMİNATI

Kıdem tazminatı konusunda görüşüm son derece nettir. Ben diyorum ki aranızda anlaşın. Bizim aramızda sorun yok. Biz üzerimize düşeni anında yerine getirmeye hazırız. 11 ay 10 ay mevsimlik işçi biz taraf değiliz. Diyoruz ki bir işçi bir gün dahi çalışsa o onun kıdem hesabına girmeli. Bundan sonra mevsimlik yok kıdem sürekli olacak."