Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna’dan dönerken uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İzleme Kurulu’na karşı olduğunu yinelerken, “Hükümetle Cumhurbaşkanı her an her konuyu görüşüyor diye bir şey yok” diyerek Dolmabahçe ve İzleme Kurulu konusunda hükümetin kendisi ile mutabakata varmadan hareket ettiği mesajını verdi.

HÜKÜMET BENİMLE HER AN HER KONUYU GÖRÜŞMÜYOR

Uçakta Erdoğan'a "İzleme Kurulu’nu doğru bulmadığınızı söylemiştiniz. Şimdi de Dolmabahçe görüşmesini doğru bulmadığınızı söylüyorsunuz. Cumhurbaşkanı olmadan da söylediniz ben bu işin devamlı takipçisi olacağım diye. Hükümet zaten bu konularda sürekli sizle istişare ediyor. Bir taraftan hükümete bakıyoruz siz sonra ‘o yanlış oldu’ diyorsunuz" şeklinde bir soru yöneltildi.

Erdoğan, Başkanlık sistemine geçilmediği takdirde hükümetle Cumhurbaşkanı arasında her an her konunun görüşülemeyeceğini ifade etti:

"Bakın. Hükümetle Cumhurbaşkanı her an her konuyu görüşüyor diye bir şey yok. Yani olaya böyle abartılı yaklaşım doğru değil. O dediğiniz başkanlık sistemine geçtiğimiz zaman olabilir. Başkanlık sistemine geçmeden olmuyor. Orada kendi tasarruflarını kullanmışlar. ‘Hayırlı olsun’ demek düşer bana. Ama ben de, bu durumdan rahatsız olduğumu söyleme hakkına sahibim. Bunu söyledim.

Akil insanlardan böyle bir grubun gönderilmesi konusu benim Başbakanlığım zamanında da gündeme gelmişti. Bana bunu sordular ve ben dedim ki ‘doğru bulmuyorum.’ Şimdi bu bilindiği halde, şu an böyle bir şey yapılıyorsa, konu bana sorulduğunda ben yine aynı şeyi söylemek durumundayım. Nitekim, yine aynı şekilde, buna katılmadığımı söylüyorum. Niye katılmıyorum? Çünkü birileri hep bundan geçmişte prim yapmışlardır. Hatırlarsınız. Sizlerin de bizlerin de görüştüğümüz bazı köşe yazarları dağa gitmiştir. Dağa gittikten sonra da kitabını yazmıştır ve o görüşmeden prim yapmıştır. Hatta bizim resmi konutta ben bir yemekli toplantıda bunu söylemiştim de bir tane köşe yazarımız ‘Ama bu hakaret oluyor’ diye isyan etti. Yok dedim, vakıa bu; şöhret basamaklarını daha kolay tırmanmak için böyle bir şey içerisine giriyorlar. Dolayısıyla bu husus istismara açık bir olay. Mesele, ne dediğini öğrenmek değil mi? Bunu öğrenmek için bunun siyasi temsilcisi olan parti üç temsilci seçiyor ve muntazaman kendisiyle konuşuyorlar. Başkalarının da gitmesine ne gerek var? Mesele, bilgi almak ve mesaj vermekse zaten bu yapılıyor"