Son günlerin en çok konuşulan isimlerinden Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, Cüneyt Özdemir'in sorularını yanıtladı. 
CANLI YAYINDA İSYAN ETTİ
Hakkındaki ses kaydıyla ilgili açıklama yapan Altaylı "Biz neyiz, karar versinler. Biz inim inim inleyen kesimiz. Ben neyim abi? Türkiye'nin içinde bulunduğu durumun sorumlusu ben miyim? Ben bu gazeteyi onurlu şekilde çıkarmaya çalışıyorum. Bugün gazetecilik onuru ayaklar altındadır. Bugün herkes benzer baskıların altında gazetecilik yapıyor. Herkesin içinde bir korku var. Bu baskı biliniyordu. Türk halkı çok istiyorsa gider kendimi uçurumdan atayım. Bugün bana sövüyorlar. Bu kadar ağır suçlamalara dayanamıyorum" dedi.
Birkaç gündür tartışma konusu olan anketle ilgili bant konuşması üzerine Altaylı şöyle konuştu:
"O anketle ilgili bant konuşması benim Fatih Saraç'la o gün yapmış olduğumuz 3 ayrı konuşmanın ustalıkla montajlanması. Türkçe'nin akışına uygun mu manipülasyon yapayım sözü? Şurası doğru. Kararsızların dağıtımıyla ilgili konuşurum diyorum. Tuhaf olmaz olur mu, aşırı tuhaf ama bu benden kaynaklanmıyor. Sen de gazetecisin yaşıyorsundur. Telefonda hı hı der geçersin. Direndim işte, değiştirmedim ki aynen koydum anketi. Hadi ben yalan söylüyorum. Diğer anketlerle karşılaştırsınlar. Ben, eğer o ankette değişiklik yapsaydım bırakırdım bu işi. Herkes biliyor kimin neye ne kadar direndiğini. Bugün medyadaki herkesin konuşmaları ortaya dökülse ben bir yandan çok üzüleceğim, bir yandan da sevineceğim çünkü herkesin bunları yaşadığı görülecek"
"BAŞBAKANLA BİR KERE KONUŞTUM"
Başbakan Erdoğan ile bir kere görüştüğünü belirten Altaylı, "Ben hayatta başbakanla bir kere konuştum kayınpederim öldüğünde. Kimin kimi arayacağına ben mi karar vereyim? Bu olay aynen böyle yaşanmış bir olaydır. Bu haber çıktı gazetede. Her başlığı görmem mümkün değil. Bir çocuğu hastane hastane dolaştırmışlar. İsyan eden bir babanın lafı başlığa çıkarılmış. Bu haber olunca Fatih Saraç'ın sözü üzerine bizde kötü niyet olmaz, arkadaşlar haberi okutmak için böyle bir başlık atmışlar dedim. Kayıtların tamamı yayınlansa benim ne dediğim anlaşılacak. Bu çocukları ben tanıyorum, gazetecilik heyecanıyla yapmışlar diyorum. Sağlık Bakanı'nı ararım diyorum. Nitekim aradım. Bunu bir komplo olarak algılamayın diyorum. Ben işten atmadım ama daha sonra bu arkadaşlar daha üst otoriteler tarafından işten atılmış. İsyan etmekten başka ne yapabilirsin" diye konuştu.
"ÇOK MUTLU OLACAKLARSA İSTİFA EDEYİM"
Gazetecilik mesleğini devam ettirmek için istifa etmediğini söyleyen Altaylı, "Çok mutlu olacaklarsa istifa edeyim. Ne için yerimde duruyorum. Gazetecilik için. Her şeye rağmen bir nebze habercilik yapmak için. Her dediklerini yapsak niçin fırça yiyelim? Bizim ne pahasına, ne haberler yaptığımızı bilmediğimiz için bizi şerefsiz ve haysiyetsiz sanıyorlar. Ben her şeye rağmen o haberleri yapabilmek için buradayım. Birileri birilerine tecavüz ediyor. Tecavüze uğrayanı suçlu göstermekten amaç nedir? Anladığım kadarıyla beni konuşmayı seviyorlar….. Ben şimdi desem ki ben artık Habertürk'te yeme içme mevzusu yazacağım desem bu istifa mı olur? Tapeler yayınlanmadıkça yaşananları kimse bilemez. Hangi gazeteci abi şahane gazetecilik yapıyorum, istediğimi de yazıyorum diyebilir. Ben hiç mutluyum dedim mi?" dedi.