Dersim tartışmalarıyla birlikte CHP'de yönetim krizi iyice alevlenmişti. CHP'nin Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün Dersim katliamına ilişkin açıklamaları 12 CHP milletvekili tarafından kınanmıştı. Sonrasında ise Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Aygün'e kınama bildirisine imza atan 12 milletvekilini sert bir dille uyarmıştı.

Vatan gazetesi yazarı Okay Gönensin, Dersim katliamına ilişkin yapılan tartışmalarda iyice alevlenen CHP'deki yönetim krizini bugünkü köşesinde ele aldı.

Gönensin'e göre CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin ulusalcı - devletçi kanadına hakim olmakta güçlük çekiyor, aldığı tutarsız kararlarla da bu kanadın elinin güçlenmesine zemin hazırlıyor.

İşte Okay Gönensin'in bugünkü yazısı;

YENİ ARAYIŞ

Dersim tartışmasıyla birlikte CHP'nin içindeki zoraki koalisyonun dağılma eğilimine girmesiyle, içten içe yürüyen "yeni genel başkan" arayışları da açığa çıktı.

Partinin yeni siyasilerinden, devletçi-ulusalcı kanattan bir yöneticinin, Dersimli bir kişiyi genel başkan yaparak bu konudaki tavırlarını gösterdiklerini söylemesi de o kanadın yeni genel başkan arayışının zihni hazırlığının ilerlediğini gösterdi.

Bir Dersimli'yi genel başkan yaparak CHP bu konudaki vazifesini "tamamlamıştır." Ayrımcılık yapmadığını, bir Dersimli'yi "bile" (!) genel başkan yapmak yoluyla göstermiştir. Ve bu mesele bitmiştir...

DEVLETÇİ KANADA HAKİM OLAMIYOR

Hızla eskimiş olan yeni Genel Başkan, partinin devletçi-ulusalcı kanadına hâkim olmakta güçlük çekiyor, tutarsız kararlarla bu kanadın konumunu güçlendirmesini sağlıyor.

CHP SEÇMENİNİN YARISI MEMNUN DEĞİL

Yerel seçime ve büyük olasılıkla aynı yıl yapılacak cumhurbaşkanı seçimine iki yıl kadar bir süre kaldı. Bu iki yıl içinde CHP'nin kendisini toparlayıp etkili bir siyasi güce dönüşmesi umudunu CHP üyelerinin de CHP'ye oy verenlerin de artık beslemediğini son araştırmalar gösterdi. Bu kesimin yaklaşık yarısı Genel Başkan'dan memnun değil.

ACABA SARIGÜL OLUR MU?

İstanbul Şişli'nin Belediye Başkanı'nın bile "umutsuz" CHP'lilerin aklına "acaba olur mu" sorusuyla düşmesi de aslında umutsuzluğun bir başka ifadesidir.

İZMİR DE GİDEBİLİR

Beklentilerin çok daha yüksek olduğu son genel seçimde yüzde 30'a ulaşamayan CHP'nin önümüzdeki yerel seçimde "sahiller"deki iki büyük şehri, İzmir ve Antalya'yı da AKP'ye terk etmesi ihtimalinin yüksekliğini CHP'liler de açıkça ifade ediyor.

CHP'nin, yerel seçime kadar tek parça halinde kalsa bile, şu anda ve hemen her gün sergilediği iniş çıkışlardan kurtulması oldukça zordur.

İki parçasının da kendi yoluna gittiği bir yeni yapılanmanın içinden bir sol parti çıkması ihtimali ise her zaman vardır.

Kılıçdaroğlu'nun liderliği genel seçimde alınan sonuçla değil, bütün siyasi yapı için bir tür "turnusol kâğıdı" olan Dersim konusuyla iyice tartışmalı hale gelmiştir. Dersim savunucularını azarlayan, buna karşılık özür dileyen Diyarbakır İl Başkanı'nı görevden alan, ama "özre gerek var mı" diye soran Tunceli Milletvekili'ni (ki bu kişi 12 Eylül askeri yönetiminin anayasa hazırlamak için kurucu Meclis'e seçtiği kişidir) duymazlıktan gelen bir genel başkanın durumu "tartışmalı" olmaya mahkûmdur.