Toplantı sonrası kameraların karşısına geçen iki sanatçı konuşmalarında şu ifadeleri kullandı. Oyuncu Hasan Kaçan, "Bizim talebimiz üzerine sayın Başbakanımız lütfettiler, randevu verdiler. Bizden önce Taksim Parkı'yla ilgili arkadaşların, sanatçı arkadaşlar oradalardı, başbakanımızın yanındalardı. Onlar 5 saate yakın sayın Başbakanımızla konuştular. Benim edindiğim izlenim artık sayın Başbakan da ciddi bir adım attı. Birtakım tekliflerde bulundu. Bunun içerisinde referandum da var. Artık oradaki gençlerin güvenliğinden endişe duyduğunu, genç kardeşlerimizin kendilerini güvende hissetmelerini ifade etti. Ben kendi yaş grubum hasebiyle onların annesini babasını temsil ediyorum. Belki benim oğlumun arkadaşları var orada. Bizim söyleyeceğim birtakım şeyler oradaki kardeşlerim güvenliğini sağlayacaktır. Madem adımlar atılıyor, özellikle Gezi Parkı'ndaki kardeşlerimizin bu adıma adımla karşılık vermelerini bekliyorum. 'Bütün bunlardan sana ne' diyenler olabilir. Ama ben de bir babayım. Madem Gezi Parkı'nı arkadaşlar biliyorlar. Gezi Parkı'ndaki aslandan haberiniz var mı? Netice itibarıyla ben de bir baba olarak, kardeşlerimin bir büyüğü olarak ar tık bu adımlardan bir netice çıkmasını istiyorum. Onların anne ve babalarının yüreğinin ağzında olduğunu biliyorum. İnşallah memleketimiz için bütün canım kardeşlerimiz için hayırlara vesile olur diye düşünüyorum. 15 gündür orada o çocukların neler çektiğini, neler yaşadığını, banyo yok, tuvalet yok. Artık Gezi Parkı bir insanın kalabileceği durumda değil. Orada hakikaten çevreci, çevre hassasiyeti olan arkadaşlarımızın da karşılıklı olan bu adımı atmalarını istiyorum. Açıkçası üzülüyorum, elimden gelen bir şey herhalde buydu diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.

Necati Şaşmaz ise, "Yaklaşık 2 haftadır herkes gibi çok üzgünüm. Maalesef Türkiyemiz bunları haketmiyor demekten başka bir şey söyleyemiyorum. Sanırım bize nazar değdi. Biz dinlemeyi sanırım az önce Hasan Bey'i dinlerken yeniden idrak ettim, dinleyen bir toplum olmamız gerekiyor. Aynı dili kullanmamız gerekiyor. Tabii ki kuşaklar arasındaki dil farklılıkları olmakta. Şu anda teknoloji çağında yaşıyoruz.İletişimdeki kopukluğu ancak birbirimize tahammülle giderebileceğimizi düşünüyorum. Bu konudaki düşüncelerimi, hissettiklerimi sayın Başbakanımıza aktarmak istedim. Aslında yaklaşık 10 gün süresince suskunluğumu korudum, olanları izlemek, gözlemlemek istedim. Fevri çıkışlar da yapabilirdim. Neler olduğunu görmek için bekledim. 10 günden beri çok güzel gelişmeler oldu. Sorularımın cevabını ancak alabildim. Benim Gezi Parkı'na gittiğime dair bir haber yayınlandı. Ben bunu yapmadım. Beni taraf etmeye çalışmak hiç yakışmadı. Bu bir nevi mahalle baskısıydı. Mahalle baskısının esiri olmak istemedim. Bu insanları zoraki taraf olmaya itmemeli. Şu anki düştüğümüz durum da maalesef bütün dünya gözünde üzücü, hepimiz için çok üzücü" dedi.

"Türkiye bunu hak etmiyor" diyen Şaşmaz, konuşmasına şöyle devam etti: "Yurtdışından birçok dostum ve arkadaşım aradı. Türkiye'ye güvenin, demokratik, özgürlük söylemlerimizi sadece söylemlerde değil keşke görselde de dünyaya verebilsek. Maalesef dünya böyle görmüyor. Elbette güzel şeyler olsun istiyoruz. İnşallah olur da. Bizim akademisyenlerin, sosyologların, bilim adamlarına, düşünce adamlarına ihtiyacımız var ki, bize bu olanları anlatabilsinler. Akademisyenlerimizin tarafsız olmaları lazım. Bize gösterilen doğru ve aydınlanmış olan yoldan ilerlemeye devam edeceğiz, inşallah sağlam bir yere varacağız. Birbirimizi Allah için sevelim. Allah hepimize tahammül versin tahammülümüzü arttırsın. Bana göre bu ülkeye nazar değmiştir. Dua okuyalım. Hiç kimse bu ülkenin kötü duruma düşmesini istemez. Bu gemide hepimiz varız, batarsak hepimiz batarız. Ben düşüncelerimi anlatmak istedim. Topçu Kışlası'nı detaylarıyla, son haliyle görmek ve dinlemek istedim. Bana animasyonu çok sevdim, orada daha fazla yeşilin olduğunu gördüm. Orayı illegal örgütlerden dışırada tutabilirsek, orası hepimizin. Ben Gezi Parkı'na gitmem. Atatürk'ün askeriyim diyenle bir başkasının askeriyim diyenle aynı ortamı paylaşmak Atatürk'e hakarettir. Ordada samimi dostlarımın yanında bulunmayı ben de isterim. Her taraf Türk Bayrağı olursa inanın ben oradayım. Ben başka bir şey istemem. Bugünleri unutmayalım. Allah hepinize yardım etsin." şeklinde konuştu.