Hep deriz, yine diyoruz.

Neticede bize ait, rehber edindiğimiz lügatte tarif belli.

Dünyayla birlikte kendisinin de fani olduğunun farkına varabilen erdemli insanların, başlı başına sürdürdüğü en onurlu mücadelenin adıdır hayat.

Bu meşakkatli yolda şerefle verilen sınavlar, bir yandan insanı olgunlaştırırken, aynı zamanda geride kalanlara da yön tayin edecek olumlu izler bırakır.

Velhasıl efendim.

Bu bağlamda şunu demek mümkün.

İyi bir lider olmanın temelinde, aslında iyi insan olmak yatmakta...

Peki.

O zaman sormak lazımdır…

İyi insan kime denir?

Veya.

Bir başka deyişle…

Ardındakilere pusula olabilecek örnek bir yaşam sürmenin gerekleri neler, iyilikte kıstas ne?

Misal şöyle yaşarsan;

-Nasibin olamayacak lokma için onurunu çiğnetmezsen…

-Lay lay lom eğlenceler için karakterini/servetini tüketmezsen…

-Adamlığını sorgulanır hale getirecek entrikaların döndüğü makamlar şöyle dursun, makam dahi sayılamayacak mevkiiler uğruna el ayak öpmezsen…

-Yaşamlarını adeta soytarılıkla idame edenlere biat etmeyip, onların aksine karıncayı ezmekten imtina edersen…

-İyilerin zarar görüp, kötülerin palazlanacağı yanlış yollarda han sahibi olmaya tenezzül etmezsen…

-İki dünyanı heba edecek çıkar ve menfaatler uğruna onurunu, omurganı, gururunu ayaklar altında çiğnetmezsen…

-Mazlum olanı, zalimliğiyle övünene peşkeş çekmezsen…

-Kurttan medet uman çobanı meçhul sürüde, koyun olmayı reddedersen…

-Sadece o büyük “VAR”a inanır, doğrularını yalnız O’nun kitabıyla kıyas edersen…

Yani ömrünü bu şekilde tüketirsen…

Adın iyi insanlar arasında anılır, senden medet umanlara örnek bir lider olur musun acaba?

Fazla kasmaya gerek yok.

Bence olursun.