AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, TRT Haber canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Ünal, çocuk istismarıyla ilgili çalışmaya ilişkin,  kendisinin bir baba olarak böyle bir vahşeti duyduğunda her insan gibi kanının  donduğunu söyledi. Ünal, "Kaçınılmaz olarak bir an o anne ve babanın yerine kendinizi koyduğunuzda bu kabul edilebilir bir şey değil." dedi. Bunun bir istismar olarak değerlendirilemeyeceğini, doğrudan vahşet olduğunu vurgulayan Ünal, "Özellikle son 3 olay doğrudan bir vahşet" diye  konuştu.

Bu meseleyi bir kimlik, bir kültür ve bir inanç üzerinden değil, insan ve insanın sorunları üzerinden değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Ünal, siyasilerin de bu tür meseleleri siyasetin malzemesi haline getirmesinin son  derece yanlış olduğuna işaret etti.

CHP'nin kongresine gelirken otobüste bir CHP'linin 14 yaşındaki bir  çocuğa tacizi sonucunda tutuklandığı haberlerine değinen Ünal, şunları söyledi:

"Şimdi bunu CHP üzerinden konuşamazsınız. Bu sorunu bir siyasi parti,  bir kimlik, bir inanç üzerinden değil, toplumsal doku, sosyal yapı ve sosyal  yapının sorunları üzerinden konuşabilirsiniz. İnanç, siyaset ve benzer şeyler  üzerinden konuştuğunuz zaman sorunu çözemezsiniz, doğru tespit edemezsiniz.  Meselenin hukuki, yani cezai yaptırımı ve müeyyidesi ayağı var, bir de  tedavi  ayağı var. Yani her ikisini de dikkatle ele almak ve değerlendirmek gerekiyor."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Bu tür meselelerin iyi hali  olmaz" açıklamasını anımsatan Ünal, TBMM'de cinsel istismar konusunda kurulan  komisyonun sonuç raporunun da son derece önemli bulgular, veriler içerdiğini  söyledi. İlgili kanun maddesinde değişiklik olup olmayacağı sorusuna Ünal,  "Kaçınılmaz olarak." yanıtını verdi.

Ünal, "Tamamen kaldırılması söz konusu mu?" sorusu üzerine ise "Teknik olarak meselenin hukuki düzenlemesi nasıl olacak, buna Adalet Bakanlığımızın  yapacağı çalışmanın TBMM'ye gelmesiyle birlikte hemen hızlı bir şekilde   bakacağız." dedi.

SEÇİM KAZANAMAYAN CHP'NİN GÜREŞİ GEÇERSİZ SAYMAYA ÇALIŞIYOR

İttifak yasasının içeriğine ilişkin açıklama yapan Ünal, mühürsüz  oyların geçerli sayılması konusuna Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) nasıl  yaklaştığını anlattı. "Seçim kazanamayan CHP'nin güreşi geçersiz saymaya çalıştığını"  vurgulayan Ünal, şöyle konuştu:

"Seçim, sandık güvenliği sağlanmış. Gelen bu zarfların ve pusulaların YSK'ye ait olduğu sandık kurulları tarafından belirlenmiş ama sandık kurulunun  ihmaliyle bazı zarfların da mühürsüz olduğu fark edilmiş. Peki, bunlarda YSK'nin  filigranı var mı? Var. YSK'nin mührü var mı? Var. Bunların YSK'den geldiği,  farklı siyasi partilerin oradaki temsilcileri tarafından ve başkan tarafından  tespit edilmiş mi? Edilmiş. YSK'nin söylediği şey şu; 'benim filigranım, benim  mührümün ve oradaki benim yetkilimin belirlediği fakat sandık kurulunun ihmaliyle  mühürlenmemiş zarflar da geçerli sayılsın. Ben, her defasında bu konuda karar  almak durumunda kalmayayım.' Dolasıyla burada herhangi bir hukuksuzluk söz konusu  değil."

"Seçim barajının korunması ile ittifak arasında nasıl bir ilişki  kuruluyor?" diye soran Ünal, muhalefetin bu konudaki açıklamalarını dinlediğinde  şaşkınlığa kapıldığını söyledi. Ünal, ittifakın koalisyon olmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Yönetimde istikrar ilkesi zaten burada 50 artı 1 ile sağlanıyor. Aynı  zamanda bu, öncesinden bir planlama olduğu için siyasete bir imkan olarak  sunulmuş bir düzenlemeden bahsediyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi  kaçınılmaz olarak ittifakların önünü açacak. Biz de bunun hukuki altyapısını  hazırladık. Bunun ne bir siyasi partinin baraja takılmasıyla ne bir siyasi  partinin barajı geçmesiyle ilgisi yok. Tam tersine bunun siyasetle siyasetin  ortak hareket etmesiyle birbirine yakın projesi, programı olan siyasi partilerin  bu konuda bir seçim iş birliğine gitmesiyle ilgisi var. Bizim yaptığımız  düzenleme öncelikli olarak ittifakların önünü açmak ve bunun hukuki altyapısını  hazırlamak."

"İttifak ile koalisyonun ne farkı var?" sorusu üzerine Ünal, ısrarla  bir şeyin söylendiği takdirde algıda gerçek hale geleceğinin düşünüldüğünü  söyledi. "Israrla ittifak ile koalisyonun aynı şey olduğunu söylüyorlar" diyen  Ünal, ittifakla koalisyonun aynı anlama gelmediğini vurguladı.

Hollanda'da 13, Belçika'da 18 ay koalisyon görüşmeleri sürdüğü için  hükümet kurulamadığını anımsatan Ünal, şunları söyledi:

"Ama seçimden önce eğer siyasi partiler bir araya geliyor, güç birliği  oluşturuyor ve daha sonrası için neler yapacaklarını, sorunlarını nasıl  çözeceklerini kamuoyuna deklare ediyorlarsa bunu koalisyonla nasıl  benzeştirebilir veya özdeşleştirebiliriz? İttifak başka bir şey, koalisyon başka  bir şey. Koalisyon, kaçınılmaz olarak istikrarsızlığı getiriyor, 50 artı 1'e  dayalı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin oluşturduğu ittifaklar ise kaçınılmaz  olarak daha ilk günden itibaren istikrarı sağlıyor."

"PUSULALARDA SİYASİ PARTİLER HER ZAMANKİ GİBİ YER ALACAK"

Ünal, "Pusulada cumhur ittifakının altında AK Parti ve MHP'yi  göreceğiz. Bir yandan başka görüşmeler de devam ediyor. BBP ve Saadet Partisi  ittifaka dahil olacak mı?" soruna şu cevabı verdi:

"Pusulalarda siyasi partiler daha önce nasıl bulunuyorlarsa aynı  şekilde bulunacaklar. Sadece bu sütunlarda ittifak yapan partilerin sütunları yan  yana olacak ve üzerlerinde de ittifakın unvanı olacak. Sadece fark bu. Onlar için  ayrıca bir tasarım yapılmayacak. YSK, pusuladaki yerlerini belirlemek için yine  kura çekecek. İttifak da siyasi parti gibi kuraya bağlı olacak yani oda kurayla  belirlenecek."

Milli mutabakat komisyonunda MHP ile yürüttükleri çalışmalar  kapsamında ittifakın hukuki altyapısını hazırladıklarını ve dün Meclise teslim  ettiklerini söyleyen Ünal, ittifakın hukuki olarak Mecliste yasalaştıktan sonra  siyasi partilerin ittifak oluşturmak için görüşmelere başlayacağını, ondan  sonrasının da ittifak protokolüyle belirleneceğini kaydetti.

"GÖRÜŞMELER BELİRLEYECEK"

Ünal, "Zaten BBP ile görüşmeler yapıyorsunuz?" ifadesi üzerine de "Şu  anda henüz daha yasalaşmadı. Yasalaştıktan sonra resmi olarak ittifak protokolünü  oluşturacak görüşmeler başlayacak." diye konuştu.

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop'un dün BBP Genel Başkanı  Mustafa Destici ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nu  bilgilendirdiğini belirten Ünal, şöyle devam etti:

"Yasal düzenlemeden sonra siyasi partiler görüşmelerine başlayacaklar.  Bu görüşmeleri hem kendi yetkili kurullarıyla yapacaklar hem de ortak görüşmeler  yürütecekler ve nihayetinde bir ittifak protokolü çıkacak. Bu ittifak yapacak  partiler, 'AK Parti, MHP, BBP, Saadet Partisi' şeklinde mi yoksa başka şekilde mi  olacak? Bunları görüşmeler belirleyecek."

Ünal, milli ve yerli unsurların kaçınılmaz olarak bir birlik ve  beraberlik siyaseti etrafında bir araya geleceklerini ve ittifakın da aslında bir  nevi bunun zeminini kaçınılmaz olarak oluşturduğunu belirtti.

"Yani hala BBP ve Saadet Partisi netleşmiş değil, ikisi de bu  ittifakta yer alabilir?" ifadesine de Ünal, "Evet" karşılığını verdi.

"Karşı bir ittifak bekliyor musunuz?" sorusu üzerine Ünal, CHP ile HDP  arasında resmi olarak bir ittifak olup olmayacağı konusunu bu iki partinin  bileceğini, ancak iki parti arasında uzunca bir süredir gayriresmi, doğal bir  ittifakın söz konusu olduğunu söyledi.

Ünal,  "Sadece HDP'nin siyasi ayağıyla değil, aynı zamanda HDP'nin  terör uzantılarıyla da PYD ile de YPG ile de PKK ile de CHP'nin içerisinde  bunlara sempatiyle bakan, bunlara destek açıklaması yapan, bu terörist örgütlerin  cenazelerine katılan, gösteri yapan CHP'lileri biliyoruz." diye konuştu.

Ünal, bunun bir analiz ya da gizli bir durum olmadığını, kamuoyunun da  bildiğini ifade etti. "Bu ittifak karşı ittifakı da zorunlu kılar mı?" sorusuna Ünal, "Bu  tamamen onların bileceği bir husus. Çünkü bunu resmiyete dökecekler mi,  dökmeyecekler mi sadece işin o tarafı var geride." yanıtını verdi.