Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhur İttifakı'nın, "Sağduyunun Birlikteliği" sloganıyla Yenikapı'da düzenlenen "Büyük İstanbul Mitingi"nde konuşma yapmak üzere çıktığı platformda vatandaşları selamladı.
Bu sırada "Bizimkisi Bir Aşk Hikayesi" adlı şarkıya eşlik eden Erdoğan, "Rabia" işareti yaptı.

Sözlerine, "Ey İstanbul, sevda nedir bilmezken sevdalı olduğum şehir. Gök kubbenin altında, kubbeler arasında nakış gibi işlenen şehir. Ey şehadetlerle alınan, şehitleriyle şahlanan şehir. Alemlere rahmet olarak gönderilen Efendimizin İslam alemine işaret ettiği, ashabıyla gazaya koştuğu şehir. Asr-ı Saadet'ten gelen misafiriyle şereflenen şehir. Fethi, Fatih Sultan Mehmed Han'a nasip olan şehir. Tekbirlerle alınan, tevazuyla girilen, aşkla mamur edilen şehir. Adaletin, huzurun, hakikatin, hakkaniyetin hakim olduğu şehir. Her inançtan, kökten, kesimden insanın güvenle yaşadığı eman şehir. Herkesin gözü olduğu, gözdesi olduğu İslam şehri. Seni yürekten selamlıyorum İstanbul." diye başlayan Erdoğan, İstanbul'un Ayasofyası'yla, Sultanahmet Camisi'yle, en son Büyük Çamlıca Camisi'yle göz kamaştırdığını anlattı.
"Marmarayı'yla, Avrasya Tüneli'yle, Boğaz'a gerdanlık gibi dizilen köprüleriyle kıtaları birleştiren İstanbul. Üzerine şiirler yazılan, resimler yapılan ve bağrında nice sanatçıları barındıran İstanbul. Sizleri aşk ile selamlıyorum İstanbul." diyen Erdoğan, Yenikapı'nın bugün bir başka güzel olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Elhamdülillah gözümüzün görebildiği kadarıyla muhteşemsin İstanbul. İşte böylesi yürekler fethetmişti İstanbul'u. İşte böylesi bir iman, aşılmaz denilen surları yerle yeksan etmişti. İşte böylesi bir azim, asırlarca İstanbul'a dünyayı yönettirmişti. 15 Temmuz'un hemen ardından 7 Ağustos'ta yine bu meydanda bir araya gelip, dosta, düşmana birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi göstermiştik. Yenikapı ruhu, İstanbul'u fethedip bize emanet eden ruhun devamıdır. Bugün Sayın Bahçeli ile AK Parti'ye ve Milliyetçi Hareket Partisi'ne gönül vermiş kardeşlerimle, Cumhur İttifakı'na inanan, güvenen tüm kardeşlerimle işte bu İstanbul için bir kez daha Yenikapıda'yız. Şu anda aldığım resmi rakam, 1 milyon 600 bin. Demek ki 1 milyon 600 bin tek yürek olduk, tek gönül olduk, bir olduk, beraber olduk, iri olduk, diri olduk, kardeş olduk, hep birlikte Türkiye olduk."
Recep Tayyip Erdoğan, "Cumhur İttifakı sadece iki partinin değil, tüm Türkiye'nin, tüm milletin ittifakıdır. Böyle olduğu için de Türkiye'yi hedef alan herkes, Cumhur İttifakı'na saldırıyor. İçeriden ve dışarıdan ne yaparlarsa yapsınlar boş. Biz milletimizle birlikte Allah'ın izniyle, bir çağın kapanıp bir çağın açıldığı bu şehri, kıyamete kadar bir İslam şehri, bir Türk şehri olarak korumaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
İstanbul'un Ebu Eyyub el-Ensari'nin rüyası, Fatih Sultan Mehmed'in emaneti, Yavuz Sultan Selim'in gözbebeği, Kanuni Sultan Süleyman'ın nefesi, Sultan Abdülhamit'in namusu olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bu şehir ki Gazi Mustafa Kemal'in son nefesidir. Şehit Başbakan Adnan Menderes'in hayalidir. Merhum Turgut Özal'ın rüyasıdır. Merhum Necmettin Erbakan Hocamızın duasıdır. Merhum Alpaslan Türkeş'in sevdasıdır. Bu şehir bizim de hizmetkarı olmaktan şeref duyduğumuz, davamız, aşkımız, sevdamız, hayalimiz, duamız, her şeyimizdir. İstanbul'u halkıyla bir olup 25 senede bu şehri sadece -CHP ne demektir, çöp, çukur, çamur- bunlardan kurtarmakla kalmadık, bölgesinin ve dünyanın parlayan yıldızı hale getirdik. Asırlar sonra İstanbul'u yeniden dünyanın merkezi şehirlerinden biri yaptık." değerlendirmesini yaptı.

"İşte demokrasinin, milli iradenin kalesi İstanbul bu"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi öyle bir ses verelim ki İstanbul'un tüm ilçelerinden, mahallerinden, hanelerinden duyulsun ama dünya da duysun." diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ey İstanbul, 31 Mart'ta İstanbul'u daha da yükseltmek için Cumhur İttifakı'nın yanında yer almaya var mısın? Ey İstanbul 31 Mart'ta gözleri hala sende olanlara cevaplarını vermeye hazır mısın? Ey İstanbul, 31 Mart'ta hala senin camilerinden, minarelerinden dalga dalga yayılan ezanlarına, göklerinde nazlı nazlı dalgalanan bayrağına tahammül edemeyenlere mesajını vermeye hazır mısın? Ey İstanbul, 31 Mart'ta İstanbul'un yönetimini değil, ülkemizin ve milletimizin kazanımlarını hedeflerini derslerini veremeye hazır mısın? Ey İstanbul 31 Mart'ta seni aşkla sevip hizmet edenlerle, seni çarpık ittifaklarının manivelası yapmak isteyenlerin tefrikini yapmaya var mısın? Maşallah... İşte fethin İstanbul'u bu. İşte üç kıta, 7 iklime hükmeden İstanbul bu. İşte demokrasinin, milli iradenin kalesi İstanbul bu."
Erdoğan, vatandaşların tezahüratları üzerine "Biz sizlerle gurur duyuyoruz. Hanım kardeşlerimin şu cevvaliyeti var ya, kaleyi içeriden fethedeceğiz, ben buna inanıyorum. Zaten kale içeriden fethedilir." dedi.
Seçime bir hafta kaldığını ve gece, gündüz çalışmaya devam edeceklerini aktaran Erdoğan, "İnşallah 1 Nisan'dan sonra bu zaferle beraber yine burada, şöyle çok fazla da uzatmadan bir de zaferin şenliğini yaparız. Ona da hazır mıyız? Öyleyse çok çalışacağız. İşi hafife almayacağız. 15 Temmuz'un kahraman şehri İstanbul, Rabbim hepinizden razı olsun." şeklinde konuştu.


Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

"İstanbul gibi şehre rastgele isim yakışmazdı"

CHP'den aldığımız İstanbul'da su yok, çöp çoktu; hava kirliliği vardı. Bay Kemal sen bu işlerden anlamazsın. Getirdiğin kişi İstanbul'un bir ilçesinin belediye başkanı. İstanbul gibi şehre rastgele isim yakışmazdı, onun için Binali Yıldırım'ı aday gösterdik. Terör örgütü ile el ele, iç içe, geçmişi kirli birini ne yazık ki İzmir'e layık gördüler. Ama bunlarda ufuk yok, ufku olmayanın yönetim kabiliyeti olmaz. İstanbul'da başkan adayı oldu; Kağıthane'yi Kağıttepe yaptı.
"Seçimden sonra Yassıada'nın açılışını yapacağız"
Yaslı bir adamız var; orayı uluslararası toplantıların merkezi yapacağız. Yassıada'ya Demokrasi ve Özgürlükler Adası adını koyuyoruz. Seçimden kısa bir süre sonra Yassıada'nın açılışını yapacağız. Bizden önce bin 596 otobüs vardı; pislikten geçilmez, kokudan durulmazdı. Artık günde 4 milyon İstanbulluyu otobüsler taşıyor. Yarısında ücresiz internet hizmet var. Bugün İstanbul'da 57 yolcu gemisi, 2 arabalı vapur ile 22 hatta deniz ulaşımız veriyoruz. Hedefimiz 2023'e kadar İstanbul'da otopark kapasitemizi 123 bin araca çıkartmaktır. 140 kilometre dağları deldik, İstanbul'a su getirdik. 
Haliç'te yaptığımız dünyada örnek bir adım. Sandalla karşıdan karşıya geçmekte zorlanırdık. Herkes "Tek çare Haliç'i dolduracaksınız" dedi. "Hesabını tarih, doğa bizden sorar" dedik. 2,5 milyon metroküp balçık çıkartıp temizledik. Çamuru süzüp Alibeyköy'de 650 bin metrekare alan kazandık.

"Atatürk Kültür Merkezi'ni de kısa bir zamanda bitireceğiz"

"AK Partili belediyelerde kültür merkezi yok" diyorlar. Sen aday tanıtımını bile Haliç Kongre Merkezi'nde yaptın. Dünyada parmakla gösterilen bir Atatürk Kültür Merkezi yapıyoruz. Temelini attık nasip olursa Atatürk Kültür Merkezi'ni de kısa bir zamanda bitireceğiz. 29 Ekim'de Fazıl Say'ın Külliye'de bir konseri olacak. Konserde kendisinin de bir bestesi olacak. Bizim derdimiz "Sen hangi zihniyettesin" değil. 

İstanbul'da yapılacak projeler

Biz geldiğimizde İstanbul'da sadece 4 spor merkezi vardı. Herkes spor yapabilsin diye park ve bahçeleri de spor aletleriyl doldurduk. İstanbul'un potansiyeline değer katmak için yaklaşık 6 katrilyon lira maliyeti olan Tuzla Biyoteknoloji Vadisi'ni kuruyoruz. Burada antikordan aşıya, lensten kemoterapi ilacına kadar pek çok ürün üretilecek, 20 bin kişiye istihdam sağlanacak. Biyoteknoloji Vadisi, İstanbul ve Tuzla'ya ayrı bir değer katacak. 3,5 katrilyon lira maliyetle, Teknoloji Geliştirme Merkezi kuruyoruz. Şehrin her iki yakasında, birer tane sebze-meyve, kuru gıda, su ürünleri gibi perakende noktalarının ihtiyaç duyduğu malları karşılayacak haller kuracağız. Plan ve projeleri hazır. Toprancı araçlarının şehir içindeki yoğunluğunu azaltmayı hedefliyoruz. Eyüpsultan Göktürk'te tarımsal teknoloji geliştirme merkezini kuracağız. Silivri'de jeotermal ve sağlık merkezini hayata geçireceğiz. Sağlık turizminde İstanbul, değerine değer katacak. İstanbul'a 900 trilyon liralık bir yatırımla dev bir film platosu kuracağız. Tarihi Yarımada'yı da kadim şehir olarak ilan ederek, restorasyon seferberliği başlatacağız. İstanbul'a 25 yeni kent meydanı yapacağız. 18 alanda seyir terasları oluşturacağız. 
Denize kıyısı olan 22 ilçemizdeki 170 km'lik kıyı şeridini kesintisiz ve engelsiz şekilde düzenleyerek İstanbul halkının hizmetine sunacağız. İstanbul'un kuzeyinde yer alan ormanları, şehrin içerisine almak ve bu doğal yaşamı deniz ile buluşturmak için 20 koridor planladık. Vadi tabanlarında gerçekleştirilecek yeşil koridorlar, kesintisiz bisiklet ve yaya akslarını da içinde barındırmanın yanında afet anında toplanma mekanları olarak da kullanılacak. Sarayburnu'nda yolu yerin altına alarak Gülhane Parkı'yla denizi birleştireceğiz. Yol artık orayı bölmeyecek. Sirkeci-Yedikule arasındaki 8,5 kilometrelik kıyı boyunca sanat hattı oluşturacağız. Şehrin her köşesinde, 300 mahalleye 955 kreş açacağız. İstanbul'daki 200 bin engelli kardeşimize hizmet verecek 17 rehabilitasyon merkezi kuracağız. İstanbul'un 241 noktasında trafik sıkışıklığına neden olan kavşakları yeniden planlıyoruz. Adalar'da 274 adet elektrikli faytonu göreve alarak kötü görüntüyü ortadan kaldıracağız. Bay Kemal çıkmış "17 yılda ne yaptı" diyor. Ne yapayım gözü yok, görmüyor.

"Seçim sonrası bunun faturasını size ağır keseceğiz"

Ey finans sektörünün içinde olanlar, kalkıp da piyasadan dövizleri toplayıp, 'döviz yükselecek, şöyle, böyle olacak' bu tür provokatif eylemlerin içerisine giriyorsanız bunun bedelini çok ağır ödeyeceksiniz. Seçimin arifesinde bu tür eylemlerin içerisine girenlere sesleniyorum: Hepinizin kimliğini biliyoruz. Hepinizin neler yaptığını biliyoruz. Şu anda BDDK bazı adımlar attı. Ama şunu bilin ki seçim sonrası bunun faturasını size ağır keseceğiz. Bizim paramız Türk Lirası. Buna sahip çıkacağız. Bunların oyununa da gelmeyeceğiz ve bu faturayı da bunlara ödeteceğiz.