Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, güncellenen Türkiye Diri Fay Haritası'nın ayrıntılarını Maden Tetkik Arama (MTA) Genel Müdürlüğünde düzenlenen basın toplantısında açıkladı. Yıldız, Türkiye'nin jeolojik konumu nedeniyle dünyada deprem tehlikesi en yüksek olan ülkelerden biri olduğunu belirterek, son yüzyılda meydana gelen depremlerin önemli bir kısmının büyük bir ekonomik kayıp oluşturduğunu söyledi. Yıldız, son 8 yılda bu haritanın tamamlandığını ve 780 bin kilometrekarelik bütün kara parçasının tamamının incelendiğini anlattı. Yıldız, son 8 yıl içerisinde bütün fay haritalarının fotoğraflarının çekildiğini bildirerek, "Nerelerde deprem riskinin daha az veya çok olduğunu gösterebileceğiz ama bunun zamanını söyleyemeyeceğiz. Yeni fay haritalarındaki ülkedeki diri fay haritasının 150 değil, 326 civarında olduğu anlaşıldı. Son 20 yılda yeni faylar oluşmadı. 20 yıl önceki haritada tespit edilemeyen veya tespit edilip aktif olduğu anlaşılamayan yeni fay hatları son teknolojinin kullanıldığı bu çalışmayla tespit edildi ve aktif fay olarak nitelendirildi" diye konuştu.

Bakan Yıldız, açıklama sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir soru üzerine Yıldız, "Şu anda elimizdeki verilerle Marmara Bölgesi'nde denizde olabilecek bir depremin tsunami tesiri anladığımız manada görülmüyor. 3. Boğaz Köprüsü ile alakalı herhangi bir fay hattının üzerinde oluşmadığı için orada da bir risk görülmüyor" dedi.

Fay hatlarının nükleer santraller için herhangi bir risk oluşturup oluşturulmadığının sorulması üzerine Yıldız, nükleer güç santrallerinin güvenilirliği ile alakalı iki temel konunun ön plana çıktığını belirterek, bunlardan birisinin tesisin yapılacağı alanda santral tesislerinin doğrudan ve direkt etkileneceği bir yer olmamasının öngörülmesi söyledi. Yıldız, ikinci hususun ise santralin çevresindeki deprem kaynağı olacak tüm fayların bilinmesi ve bunların üretebileceği en büyük depremin oluşturacağı yer ivmesinin tahmin edilerek santralin buna göre inşa edilmesi olduğunu ifade etti. Yıldız, Akkuyu'ya kurulacak nükleer santralin bir fay üzerinde bulunmadığına dikkati çekerek, "Akkuyu Nükleer Güç Santrali 9 büyüklüğünde herhangi bir deprem olacakmış gibi dizayn edilmektedir" dedi.

İstanbul'da yeni fayların bulunup bulunmadığına ve doğalgaz boru hatlarına ilişkin soruya Yıldız, "Önümüzdeki haftalardan itibaren bir kısım yeni projelerimiz açıklamış olacağız, Türkiye'nin coğrafyasından kaynaklanan avantajları vurgulayan bir kısım boru hatlarını açıklamış olacağız" cevabını verdi. Yıldız, İstanbul'un merkezinde herhangi bir fay hattı bulunmadığını söyledi.
Ermenistan sınırındaki Mesamor Nükleer Santrali'nin o bölge için bir deprem riski taşıyıp taşımadığının sorulması üzerine Yıldız, "Mesamor Santrali'nin iki temel handikabı var. Bir tanesi eski santral olması ve dünyada kapatılması gereken 26 santralden bir tanesi olması özelliğidir. Mesamor Santrali, sınıra 16, Iğdır'a 30 kilometre bir santraldir. Bizim için risk taşımaktadır" diye konuştu. Bölge ile alakalı yeni bir fay tespitinin olmadığını belirten Yıldız, bunun riski azaltmadığı ve santralin işletmecilik açısından güvenilirliğini yitirdiğini söyledi.

Daha sonra koordinatör Tamer Duman konuya ilişkin bir sunum yaptı. Duman, haritalar hakkında bilgiler vererek, İç Anadolu Bölgesi'nde önemli değişiklikler olduğunu ve Güney Marmara'da yeni faylar olduğunu söyledi. Duman, belirlenen çok segmentli fay sayısının 326 olduğunu belirterek Türkiye'de büyüklüğü 5,5 ve üzeri deprem üretebilecek yeni fay ve segment sayısının ise 485 olduğuna dikkati çekti.