CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, parti meclisi toplantısı öncesinde basın açıklaması yaptı. Bir önceki parti meclisi sonrası yayınladıkları ve iktidar tarafından eleştirilen bildirileriyle ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

YOĞUN BİR ELEŞTİRİ ALDIK
"Bildiriyi kamuoyuyla paylaşmamızın ardından, özellikle iktidar kaynaklı yoğun bir eleştiri aldık. Bundan memnunun gerçi, böylece Mısır'daki sağır sultan bile bizim neden toplandığımızı ve hangi gerekçeyle bildiriye imza atttığımızı anladı. Ben yine de yurtttaşlarıma, biz ne söyledik aktarmak isterim. 4 ana başlığımız vardı.  

4 ANA BAŞLIĞIMIZ VAR BİLDİRİDE
Biz diyoruz ki, medya üzerideki baskılardan rahatsısız. 'Bu yoktur' diyen bir Allah'ın kulu yok. Bizim çağrıda bulnamamızın ne kadar haklı olduğu ortada... Medya üzerinde nasıl baskı kurulduğunu sizlerle paylaşmak isterim. Birincisi, gazetecileri yakalayacaksın ve hapse atacaksın. Dağa çıktıysa, birini vurduysa yargılayın tamam ama sadece kalemi var, yazı yazıyor.

İkincisi, televizyonları, gazeteleri kapatıyorsunuz. Neden? Çoğu kez mahkeme kararı olmaksızın kapatıyorsunuz. Yürütmenin aldığı yetkiyle 'kapatıyorum' diyorsunuz.

Üçüncü yöntem; bir gazeteyi beğenmiyor musunuz? Patrona hemen en ağır mali cezaları kesiyorsunuz, bir daha hükümeti eleştirmesin diye. Biz buna karşı çıkıyoruz.

Dördüncü yöntem de, bir gazeteyi kendisine karşıt olarak görüyorsa ona karşı objektif davranmıyor, eleştiriyor; yandaş ve kontrol ettiği kurumlarıyla cezalandırmaya kalkıyor. En tipik örneği THY'dir. Hükümete destek veren gazeteler tomar tomar dağıtılıyor ama objektif yayın yapan gazeteler dağıtılmaz. Sayın Binali Yıldırım'a söyledim, alırsınız tiraj rakamlarını, dağıtırsınız.

NİYE ADALETİ, MEDYA ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SAVUNMAYALIM
Biz buna karşıyız ve bunu PM bildirisinde yayınladık ve koro halinde itiraz ettiler. Biz hiçbir gazetecinin hapse atılmasını istemiyoruz, bırakın gazetecilik yapsınlar. 142 gazeteci bugün hapiste, Cumhuriyet tarihimizin en büyük rakamıdır. Gazetecilerin haklarını hukuklarını savunacak CHP dışında yer kalmadı. Kimse itiraz etmesin, ses çıkmasın; niye adaleti, medya özgürlüğünü savunmayalım. Bizim varlık nedenimiz bu. PM bildirisinin ikinci maddesi adil yargılama. Kim olursa olsun adil yargılama. Adaletten uzaklaşırsanız sizin darbecilerden bir farkınız kalmaz..

BİZ MAHKEME KARARLARINI TANIMIYORUZ DEMEDİK
Biz 'mahkeme kararlarını tanımıyoruz' demedik, onlar dediler. 'Anyasa Mahkemesi kararlarını tanımıyoruz, saygı da duymuyoruz' demedik, onlar dediler. Aramızda siyahla beyaz kadar fark var. Üçüncü başlık, 'hukuki süreçler tamamlanıp hüküm kesinleşmeden milletvekillerinin tutuklanması anayasaya ve içtihadlarını aykırıdır' dedik. Neden? Açsınlar kararlara baksınlar, biz o kararlara saygı duyuyoruz onlar duymuyorlar. Koro halinde bizi eleştiriyorlar, niçin?

BENİ MAHKEMEYE VERSİNLER
Kaldı ki, özenle altını her seferinde çizdik. Terör örgütlerine yardım ve yataklık yapan parti Adalet ve Kalkınma Partisi'dir. Herkesin anlayacağı bir dillle tekrar ediyorum. Ortadoğu'daki ve Türkiye'deki terör örgütlerinin hepsine birden yardım ve yataklık yapan, bunları Türkiye'nin başına bela eden bu partinin yöneticileridir. Neden beni mahkemeye vermiyorlar, verin diye rica ediyorum ki bütün delilleri ortaya koyalım. Korkuyorlar çünlkü suçlu olduklarını biliyorlar. Bunun için üzerimize baskılarla geliyorlar. Çadır mahkemelerini kim kurdu, Oslo'da masalara kim oturdu, 'PKK terör örgütü değildir' kim dedi? Şehitlerimize kelle diyen kimdir? Bunları mahkemede söylemek zorundayız ama mahkemeye vermiyorlar. Bildirinin 4. maddesi otoriter yönetime karşı olmamızdı"