Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Zeynep Sivaslı, Kurban Bayramı’nda beslenme konusunda uyarılar yaptı. Sivaslı, “Tatilin uzun olmasıyla birlikte hareketin azalacağı ve et tüketim miktarında artış olacağından bizler için kırmızı alarm da yanıyor” dedi. Bayramlarda beslenme düzeninde büyük değişiklikler olduğunu, bu dönemlerde beslenmeye daha da dikkat edilmesi gerektiğini belirten Sivaslı,“Kurban telaşı ve ziyaretler nedeniyle öğün saatlerimiz ve öğündeki örüntümüz değişir ve hareketlerimiz kısıtlanabilir. Kurban Bayramı’nda kırmızı et tüketimi artışının da devreye girmesiyle birlikte metabolizma olumsuz etkilenebilmektedir. Sağlıklı beslenmede bizlerin kullandığı 4 yapraklı yoncanın bir yaprağı da et grubudur. Bu grup protein, demir, çinko, B vitaminlerinden zengindirler. Aynı zamanda yüksek oranda doymuş yağ ve kolesterol içerirler. Bu yüzden özellikle kilo problemi, yüksek tansiyon, şeker, kalp-damar ve mide hastalıkları olanların, et tüketiminin arttığı Kurban Bayramı’nda daha dikkatli olmaları gerekmektedir. Et için en uygun pişirme yöntemi nemli ısıda pişirme yöntemidir. Etlerin haşlama, ızgara veya fırında, az yağlı veya yağ eklenmeden pişirilmesi sağlık açısından önem teşkil eder. Etin ateş ile mesafesini iyi kontrol etmek gerekir. Ateşe yakın pişen etlerde kanserojen maddeler artar. Tüketilen etin miktarı da oldukça önemlidir. Ziyaretlere gittiğimizde de et ikramlarının olabileceğini düşünerek kendimizi sınırlamaya gitmeliyiz” dedi. Kurban bayramının gelenekselleşmiş kavurma eti pişirme sırasında etin yağsız kısımlarını tercih etmek ve pişirme yöntemi olarak ızgara veya haşlama yöntemini kullanmak gerektiğini belirten Sivaslı, “Ancak kültürümüzde yer etmiş, gelenek haline gelmiş kavurmanın da bayramda tüketimi oldukça artmaktadır. Kavurmayı tereyağı ve kuyruk yağı ilave etmeden kendi suyu ile kısık ateşte pişirmek gerekir. Etin kendi içinde barındırdığı yağ yeterli olacaktır” dedi. Kurban Bayramı’nda etin sofralarda bol miktarda bulunmasının yanı sıra tatlı tüketiminin de arttığını söyleyen Sivaslı, “Tatlı tüketmeyin demek çok da uyulası bir öneri olmayabilir. Ancak şerbetli hamur tatlıları yerine süt ya da meyve tatlıları tercih edin. İkram edilen çay ve kahveyi olabildiğince az ve şekersiz tüketin. Her gittiğiniz yerdeki tüm ikramları kabul etmeyin ya da az miktarlarda tüketin. ’Tadımlık tüketim’ yoluna gidin. Yemenizi kontrol altında tutmazsanız, kilo artışı dışında hazımsızlık, mide yanması, gaz gibi bağırsak şikâyetleriniz de olur. Tüketiminizi dengede tutabilmek adına ziyaretlere çok aç gidilmemelidir” dedi.