Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dershanelerin kapatılacağına yönelik açıklaması sektör temsilcilerini memnun etmedi. Özel Dershaneler Birliği Derneği (ÖZDEBİR) Başkanı Faruk Köprülü, kapatma olması halinde 4 bine yakın dershanedeki yaklaşık 100 bin personelin işsizler ordusuna katılacağını söyledi. YÖK'ün belirlediği hedeflere göre, 3-5 yıl içerisinde üniversite sayısının 200'ü bulmasıyla üniversite sınavına girecek öğrenci sayısının azalacağını vurgulayan Köprülü, "Zaten zamanla sayıları azalacak. Ancak dershanelerin tamamen kapatılması doğru olmaz. Sınavlar olduğu sürece dershanelerin varlığı kaçınılmaz." diyor.

Dershanelerin, okulların alternatifi olmadığını, aksine eğitime destek verdiğini belirten Avrupa Dershaneler Birliği Başkan Yardımcısı ve Final Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Taşel, "Bu nedenle kapatılması gerekmiyor. Her ülkede dershanelere ihtiyaç duyuluyor. Bazı ülkelerde okuldan mezun olan herkesi alabilecek kadar üniversite kontenjanı var. Hatta bu kontenjanlar boş da kalıyor. Buna rağmen dershaneler var. Nedeni ise öğrencilerin bütün üniversitelere gösterdiği ilgi aynı değil. Boğaziçi, ODTÜ ve Bilkent gibi çok yüksek puanla öğrenci alan okullara girişte mecburen sınav yapacaksınız. Dolayısıyla dershaneye ihtiyaç olacak." ifadelerini kullanıyor. Dershanelerin sadece sınavlara öğrenci hazırlamadığını, aynı zamanda öğrencilerin bireysel açıklarını kapattığını anlatıyor.

Hem özel hem de kamu eğitim kurumlarında 42 yıl çalıştığını ifade eden Uğur Dershaneleri Genel Müdürü Alparslan Alemdar, eğitim sisteminde sınavların kaldırılmaması gerektiğini ifade ediyor. Öğrenciler arasında adaletin sağlanması için adil bir sınava ihtiyaç olduğunu ifade eden Alemdar, "Eğer okulda verilen notlarla bir yerlere gidilecekse bunu düşünmek dahi istemiyorum. Çünkü okullarda notlar şişiriliyor." görüşünü savunuyor. Alemdar şöyle devam ediyor: "Dershanelerin kapanması yasayla olursa bu dershanelerin bir kısmı özel kurslar olarak yer altına iner. Üniversite sınavlarını yakın gelecekte kaldırmak hakikaten çok zor bir şey. İhtiyaç hissettikleri için gönderiyor. Yoksa mecbur değil. Kamuoyunda, 'dershaneler eğitim sistemini bozuyor' şeklinde bir yargı var. Dershaneler var olduğu için eğitim sistemi bozuk değil. Dershanelerle eğitim sistemi arasında bir denklik arıyorlarsa eğitim sistemi bozuk olduğu için dershaneler var diyebiliriz."

Başbakan Tayyip Erdoğan konuyla ilgili şu ifadeleri kullanmıştı: "Üniversite giriş sınavlarını da üniversite hazırlık kurslarını ortadan kaldırıyoruz. Bu dershaneler ya liseye dönecekler ya da kapanacaklar. Çünkü insanların ellerindeki son imkânları bu alanda kullanmalarını istemiyoruz. Ben bazı büyük dershanelerle konuştum. Kendileri 'Biz de bu yola girmeyi düşünüyoruz.' dediler."