Çarşıda, pazarda, sokakta, kahvede…

Pelesenk olmuş dillere…

“Ne papazmış yahu!”

*

Hakikaten öyle.

Baksanıza…

Türk Lirasıyla beş kuruş etmeyen elin gâvuru için, milyar dolarlar dönüyor küresel ekonomide.

Dahası.

Koftiden de olsa müttefikimiz olduğunu düşündüğümüz ABD ile aramızdaki köprüler atılıyor bir bir.

Öte yandan.

Sırf bu papaz için, gün aşırı kavga ettiğimiz Almanya ile de aynı safta yer alıyor olmamız da hayli ilginç.

Neyse…

Konu dağılmasın.

Asıl meseleye dönelim.

*

Bütün bunlar ne için, papaz için.

*

Peki efendiler.

Mesele gerçekten papaz mı?

Bana göre değil.

Dünyayı sadece kendinden ibaret zanneden Amerika ile hangi şartta olursa olsun milli duruşundan taviz vermeyen benim canım memleketimi ekonomik savaşın içine sokan bu papaz mevzuunu, şöyle kurban bayramı arifesine yakışır bir öküz hikâyesiyle taçlandırmak isterim.

*

Adamın birinin sayıları yüzleri bulan koca bir öküz sürüsü varmış. Onları uzaktan izlemekle yetinen aslan sürüsünün gözü hep bu öküzlerdeymiş. Hem sürünün kalabalık olması, hem de sahiplerinin üzerlerine titremesinden olsa gerek, aslan sürüsü cesaret edip öküz sürüsüne yaklaşamazmış. Karınlarını ormandaki küçük hayvanlarla doyurmaya çalışan aslanlar, gün gelmiş artık yiyecek bulamaz olmuş. Aç, bitap düşen üç-beş aslan bir araya gelerek öküz sürüsünün sahibiyle konuşmaya karar vermiş. Sonrasında, sürünün lideri kral aslan eline beyaz bayrak alarak adamın yanına yanaşmış ve konuşmaya başlamış: ‘Efendim. Bugün buraya sizden özür dilemeye geldik. Bugüne kadar size verdiğimiz zararın tek sorumlusu sürünüzde bulunan o sarı öküzdür. Zira onun rengi diğerlerinden farklı olduğu için sürekli olarak gözümüzü kamaştırmakta ve aklımızı başımızdan almaktadır. Verin onu bize, sürünüzden uzak duralım demiş.’

Adamcağız da bakmış ki bir sarı öküzle aslan sürüsünden kurtulacağım, alın gidin demiş. Aradan zaman geçmiş. Aslanlar yine aynı yöntemle gelip, bu kez uzun kuyruklu öküzü istemişler.

Nitekim onu da almışlar.

Sonra.

Bir diğeri, bir diğeri derken, sürüp gitmiş bu durum.

Ta ki sürüden geriye, yaşlı bir öküz kalıncaya kadar…

Sıra ona geldiğinde yalnız yaşayan sürünün sahibi, aslanların saldırısına karşı koymak istemiş.

Ama nafile…

Yaşlı öküz aslanların pençesinde kıvranırken sahibine dönmüş ve sormuş:

“Güçlüydük kudretliydik, bugün neden bunlar başımıza geldi?”

Kaybettiği öküzler bir yana, artık kendi canından endişe eden adam kısık bir sesle cevap vermiş:

“Biz bu savaşı sarı öküzü verdiğimiz ilk gün kaybettik!”

*

Şimdi değerli dostlar.

Meramımızı anlatmak adına revize ettiğimiz, çoğunuzun bildiği bu hikâyeden anlayacağınız üzere, mesele bizdeki sarı öküzle sınırlı değil, canımıza kast ediyor karşı tarafın sarı öküzü!

XXX

Cümleten Hayırlı Bayramlar…