Hep dedik…

Yine diyoruz.

Bugün bizleri perişan eden bu salgın hastalık gün gelir son bulur, hatta unutulur da…

Toplumumuzda kronik hale gelen zırcahillik inadı, tedavi edilemez en büyük musibettir değerli okurlar.

Öyle sorunlu zihniyetler, öyle problemli tiplerin yer aldığı bir toplumda yaşıyoruz ki…

Ruh sağlığımızın korunması bir yana, vücut bütünlüğümüzü muhafaza etmek büyük meziyet ister.

Bunun en iyi örneğine geçtiğimiz günlerde tüm Türkiye ile şahit olduk.

Cansiperane vaziyette çalışan sağlıkçılar dünyanın her yerinden takdir toplarken…

Bizim topraklarımızda…

Daha doğrusu, gözümüzün önündeki Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi'nde görevli bir kadın doktorun, kanser tanısıyla vefat eden hasta yakınları tarafından yangın tüpüyle kovalanması…

Cahillikten öte, densizliğe yapıştırılacak en uygun etiket olsa gerek.

Akıl mantık almıyor yeminle.

Problemin mühendisleri nasıl bir öfke haline bürünmüşler ki, canına kast ettikleri doktorun yüzlerce, belki de on binlerce canın hayata tutunmasında aracılık ettiğini bir anda hiçe sayabilmişler.

Allah’tan bu gibi cahil cühela karşısında gerekli hassasiyet ve tepkiyi gösteren duyarlı halkımız var da, sağlık çalışanlarımız canları sağ tutma çabasından vazgeçmiyor.

BEYİN YAKAN SORULAR

Mevzu cahillikten açılmışken…

“Hayırlı akşamlar hocam. Ailece takip ediyoruz.” Diyor ve peşi sıra devam ediyorlar.

Ağrılıyım ama İstanbul’da yaşıyorum. Orucumu Ağrı’ya göre tutsam olur mu?

- Lens takmak orucu zayıflatır mı hocam?

- Islak mendille abdest alsam bir mahsuru var mıdır?

İnternet üzerinden Kâbe’yi tavaf etsem ne olur, mübarek?

- Eşimden boşandım ama ondan çocuğum olsun istiyorum. Fetvanız nedir, Allah razı olsun!

Aşkıma kavuşmak için dua ediyorum ama o da başkası için yalvarıyormuş. Kimin ki kabul olur, inşallah?

- Müstehcen içerikli hesaplara virüs gönderip sitelerini patlatıyorum, bunun günahı var mıdır hocam?

- Karnım tokken annem ısrarla beni yediriyor, günahı vebali nedir acaba?

- Birisi canımı çok yaktı. Sürekli ona beddua ediyorum. Kabul olmuyor ama çok ısrarcıyım. Yorumunuz nedir sayın hocam?

Karımın aç kalmasına üzülüyorum. Onun yerine oruç tutsam olur mu?

Yanlışlıkla çok su içtim. Bir litreden azdı ama… Orucum bozulmuş mudur değerli hocam?

Şimdi.

Soruları okuduktan sonra hayatta kalanlara sesleniyorum.

Ey ahali.

Beyin yakan bu sorular, dünyayı kasıp kavuran COVİT-19 sürecinin denk geldiği, 11 ayın sultanı mübarek Ramazan ayında…

Adeta televizyonlarda geleneksel hale getirilen iftar sahur programlarında, canlı yayına bağlanan memleket insanımız tarafından fetva mercilerine sorulmuş.

Fazlasının bulunup, azında kanaat gösterilmeyen benzer sorularla karşılaşınca…

Hocalarla birlikte, devlet erkânımızın da üzerindeki yükün ne denli ağır olduğunun bir kez daha farkına vardım.

Öyle ki.

Şimdi kalk, işi gücü bırak…

Dünya genelinde 270 binden fazla canı heba eden ne idüğü belirsiz bir virüsün, insanlığı nasıl tehdit ettiğini, akıl ve mantığını kiraya çıkarmış bu gibi insanlara anlat…

Üstüne birde evde kalmalarını sağla.

Hakikaten zor iş.

Cümleten hayırlı Ramazanlar.