Yeter artık!

Vallahi yeter!

Bu ne rezillik, ne kepazeliktir arkadaş!

Memleket tacizciden, tecavüzcüden geçilmez oldu.

Her Allah’ın günü bir istismar haberi…

Nedir bu ya!

Öyle şeyler cereyan ediyor ki bu topraklarda…

Topyekûn dengemiz bozuldu.

Seçimi, geçimi unuttuk yeminle.

*

Es geçmeyin değerli okurlar.

Es geçmeyin…

Sadece konuşmayla da geçiştirilecek şeyler değil bu yaşadıklarımız.

*

Bu nasıl iştir yahu!

El kadar çocuğa…

Tövbe, tövbe!

*

Nereye doğru yol alıyoruz derdiyle…

Başımızı ellerimizin arasına alıp, oturup düşünmemiz lazım.

En azından çoluk çocuğumuz için…

Zira.

Bizleri bölük pörçük eden siyasi falan değil, ortak paydamız, insani meselemizdir bu.

*

Hakikaten diyorum bakın.

Tablo çok vahim…

İstatistikler bangır bangır…

Çocuğa yönelik istismarda, dünya sıralamasında üçüncü sıradayız.

Ve ne acıdır ki, günden güne daha da yükseliyoruz.

Gördünüz.

Asla ulaşamaz diye düşündüğümüz Trabzon’a kadar ulaştı bu dalga.

*

Biliyorum.

Ekranda şehrimizin ismini görünce her birimizin yüzü kızardı.

Hatta, yutkuna yutkuna izledik olanı biteni.

Lakin.

Sorunun sonunu getirmiyor öyle sessiz sakin izlemek…

El ele verip, bir çözüm bulmalı bu rezilliğe.

En azından biraz daha ciddiye almalı…

Yani almamız lazım.

*

Aksi takdirde.

İnsanlığımızla birlikte, örf ananelerimizde yok oluyor değerli okurlar.

Nasıl mı?

Şöyle ki.

Yaşınız kaç olursa olsun, atın kendinizi sokağa.

Tıpkı çocukluğunuzda olduğu gibi…

Karışın o masum çocukların arasına…

Onlarla misket oynayın, top oynayın…

Her ne oynuyorlarsa işte…

*

Şimdi…

“Çocuklarınızla çocuklaşın” diyen peygamberin ümmetine, ben de soruyorum:

Memlekette hal durum bu iken, ne kadar rahatsınız?