PEYGAMBERİMİZ (S.A.V) HANGİ DUA İLE ORUÇ AÇARDI?

Resulullah aleyhissalatu vesselam, iftar ettiği zaman şu duayı okurdu: “Allahümme leke sumtü ve ala rızkıke eftartü (Ey Allahım senin rızan için oruç tuttum ve senin rızkınla orucumu açıyorum )” Ebu Davud, Savm 22


***

“Oruçlu için iki sevinç vardır: Biri, orucu açtığı zamanki sevincidir; diğeri de Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir Oruçlunun ağzından çıkan koku (halüf), Allah indinde misk kokusundan daha hoştur ’’ Buhari, Savm 2


***

“Oruç perdedir Biriniz birgün oruç tutacak olursa kötü söz sarfetmesin, bağırıp çağırmasın Birisi kendisine yakışıksız laf edecek veya kavga edecek olursa “ben oruçluyum!’’ desin (ve ona bulaşmasın) ’’ Buhari, Savm 2

***

“Kim Allah Teala yolunda bir gün oruç tutsa, Allah onunla ateş arasına, genişliği sema ile arz arasını tutan bir hendek kılar Tirmizi, Cihâd 3

***

Ebu Ümâme (radıyallahu anh) anlatıyor: “Ey Allah’ın Resülü dedim, bana öyle bir amel emret ki (yaptığım takdirde) Allah beni mükâfaatlandırsın ’’ “Sana dedi, orucu tavsiye ederim, zira onun bir eşi yoktur ’’ Nesâi, Sıyam 43

***

“Cennette Reyyân denilen bir kapı vardır Oradan sadece oruçlular girer Oruçlular girdiler mi artık kapanır, kimse oradan giremez Buhari, Savm 4

***

“Kim bir oruçluya iftar ettirirse, kendisine onun sevabı kadar sevap yazılır Üstelik bu sebeple oruçlunun sevabından hiçbir eksilme olmaz ’’ Tirmizi, Savm 82

***

“Ramazan ayı girdiği zaman cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar da zincire vurulur

GÜNÜN HİKAYESİ

İdam edilecekken Hidayeti buldu"


Rasul-i Ekrem s.a.v.'in Mekke'yi fethettiği gün, İslâm düşmanı Ebu Cehl'in idam fermanı verilmiş oğlu İkrime, ölüm korkusuyla kaçıp Yemen tarafına gitmişti. Onun eşi Ümmü Hakîm ise müslüman olmuş ve İkrime'nin bağışlanmasını Rasulullah'tan istirham etmişti.

Allah Rasulü s.a.v., İkrime için güvenlik garantisi verince, hanımı Ümmü Hakim onu aramaya çıktı. Tihâme sahillerinde deniz yolculuğu sırası müslüman bir kaptanla görüşmekte olan İkrime'yi buldu. Kaptan ona diyor ki:

- Lâ ilâhe illallah Muhammeden Rasulullah de, canını kurtarıver!

İkrime şu karşılığı veriyordu:

- Ben de zaten bunu için kaçıyorum...

O sırada İkrime'nin karısı ortaya çıkarak şu haberi verdi:

- Ben insanların en iyisi ve en hayırlısının yanından geliyorum. Onunla konuştum, o sana eman verdi, seni güvenceye aldı. Gel gidelim, kendine kıyma!

Beraber yola çıktılar. Bir konaklama yerinde İkrime, eşiyle birlikte olmak istedi. Kadın onu şiddetle reddetti:

- Olmaz! Ben müslümanım sen ise kâfirsin, deyince İkrime:

- Doğrusu, seni benden uzaklaştıran şey, gerçekten önemli olmalı, dedi.

İkrime Mekke'ye yaklaşınca, Rasulullah ashabına şöyle dedi:

- Ebu Cehl'in oğlu İkrime, mümin ve muhacir olarak size geliyor. Sakın babasına sövmeyiniz. Çünkü ölüye sövmek ona ulaşmaz, diriye zarar verir.

Rasul-i Ekrem s.a.v. İkrime'yi görünce sevinçle onu karşıladı. İkrime sordu:

- Ey Muhammed! Sen beni neye davet ediyorsun?

- Allah'tan başka ilâh olmadığına, benim O'nun kulu ve Rasulü olduğuma inanmaya, namaz kılmaya ve zekât vermeye... davet ediyorum.

- Vallahi sen sadece hakka davet ediyor, iyi ve güzeli emrediyorsun. Sen peygamber olmadan önce de bizim en doğrumuz ve en iyimizdin.
İkrime bu konuşmadan sonra Allah Rasulü s.a.v.'in elinden tuttu, Kelime-i Şehâdet söyleyip müslüman oldu.