Peygamber Efendimize ilk vahyin geldiği mağaranın bulunduğu dağın adı Hira’dır. Çevredeki diğer dağlardan daha dik ve yüksektir. Bu özellikleri dolayısıyla uzak yerlerden de konumu görülebilmektedir. Mekke şehrinin kuzeydoğusunda bulunan Hira dağı, Kabe'ye yaklaşık 5 km uzaklıktadır. Hira dağını yüksekliği 621 metredir ve Hira mağarası da dağın zirvesinden yaklaşık 20 metre aşağıdadır. Hira dağı ve Hira Mağarası mucizenin yaşandığı yerdir. Peygamber Efendimize ilk vahiy, bu dağda bulunan Hira Mağarası’nda gelmiştir.

MUHSİN BAY: Hocam şuan mübarek Hira Mağarasının olduğu dağın eteklerindeyiz. Bu dağı mübarek ve önemli kılan, şüphesiz Peygamber Efendimizin buraya teşrifi olmuştur. Efendimizin 5 yıl boyunca bu dağda  zaman zaman inziva hayatı yaşadığını biliyoruz.

Peygamberimiz neden sıklıkla bu dağa çıkardı? İlk vahiy nasıl geldi? Cebel-i Nur ve Hira’nın dili olsaydı bize neler anlatırdı? Cebel-i Nûr ve Hira mağarası bize ne gibi mesajlar veriyor?

    

NECMETTİN NURSAÇAN: Değerli refikim Muhsin bey ve kıymetli haber7 okuyucuları..

Bulunduğumuz yer Mekke’yi Mükerreme’ye 5 km mesafede.  Cebel-i Nur, şuan eteğinde bulunduğumuz dağın adı. İslam’dan önce Hira olan dağın adı, İslam ile Cebeli Nur Dağı olmuştur. Peygamber Efendimiz  Mekke şehrinin yakınlarında olan bu dağa, ilk vahiyden önce de gelir, Hira Mağarasına çekilir günlerce yalnız kalırdı. Burada kainatın yaratılışını, insanoğlunun akıbetini, Yüce Allah’ın sonsuz kudret ve azametini düşünür ve bu konularda tefekküre dalardı. Buraya gelirken azığını da yanında getirirdi. Bazen de sevgili eşi Hatice annemiz getirirdi.

Peygamberliğin gelmesinin yaklaştığı günlerdi.  Allah’ın peygamberi Efendimiz (S.A.V) yine bu dağın zirvesinde Hira Mağarasındaydı ve tefekküre dalmıştı. Bir Kadir gecesi vahiy meleği Cibril’i Emin  (Cebrail Aleyhisselam) asli suretiyle geldi. Büyük bir ihtişam. Kanatları yerlerle gökleri dolduracak büyüklükte. Cebrail Aleyhisselam tüm heybeti ve ihtişamı ile Efendimize (S.A.V) göründü. Şunu da belirtmemiz gerekir ki, Cibril her zaman asli suretinde gelmemiştir. Bu bir ilkti. Orada olan ve yaşanacak olan herşey ilkti, Peygamber Efendimiz ve ümmeti adına.

Cebrail (as) Efendimizi kolları arasında aldı  sıktı. “Oku!’’ dedi.

Peygamberimiz ‘’ben okuyamam ben okuma bilmem’’ dedi.

Cebrail (as)  ikinci defa kolları arasında sıktı ve yine ‘’Oku’’  dedi.  Peygamberimiz yine ‘’Ben okuma bilmem’’ deyince Cebrail (as):

‘’Rabbinin adıyla oku!” dedi.  Peygamber Efendimiz böylelikle  mülkün ve herşeyin sahibi olan Allah ile muhatap olmuştu.

                        

MUHSİN BAY: Hocam o an çok önemli, Peygamber Efendimiz (S.A.V)  Cebrail Aleyhisselamı ilk kez ve asli suretinde gördü dediniz.  Cebrail Aleyhisselam,  ‘’Oku, Yaratan Rabbinin adı ile oku!’’  dedikten sonra neler oldu? Rabbi O’nunla konuşmuştu. Peygamberimiz bu durum karşısında neler hissetti? Neler yaşadı? Efendimiz korktu mu?

NECMETTİN NURSAÇAN: Muhsin bey kardeşim Hz. Peygamber 610 yılında Hira mağarasında Nübüvvet halkasının son ismi olarak Cebrail (as) vasıtası ile tüm dünya halklarına duyurusunun yapıldığı yerdeyiz şuanda..

Hz Muhammed (S.A.V ) ilk vahye muhatap olmuştu.  Tir tir titremeye başladı. Cebel-i Nur dağından indi evine vardı. Tabi bunu birisiyle paylaşması lazım. Herhangi biri ile bunu paylaşması mümkün değil.  Hatice Annemiz çok ferasetli basiretli bir annemizdi. Bunu ona anlattı. O da dedi ki; “Tebrik ederim.  Sen bu ümmetin Peygamberi olmuşsun. Çünkü sen Sıla-i rahim yaparsın. Çünkü sen zahmetlere katlanırsın. Düşkünlerin elinden tutarsın. Misafirleri ağırlarsın. Bu olayın senin hayrına olduğunu Rabbimin seni böyle görevlendirdiğini düşünüyorum. İstersen bir de amcama gidip danışalım.”

Hz. Hatice’nin amcası Varaka Bin Nevfel yüz yaşlı, ak saçlı birisi.  Ona giderler bu durumu ona anlatırlar. O da der ki:

 “Tebrik ederim beklenen son peygamber olmuşsun. Arzu ederdim ki kavmin seni ana yurdundan çıkarırken bende yanında olayım’’

-‘’Demek bir gün olacak beni ana yurdumdan çıkaracaklar öyle mi?’’

-‘’Evet, seni ana yurdundan çıkaracaklar. O gün seninle beraber olmayı çok isterdim ama ömrümün vefa edeceğini sanmıyorum.”

Takdir-i İlahi’ye bakın ki bu şeref Hz. Ebubekir efendimize nasip olmuştur

  

MUHSİN BAY: Hocam Mü’minlerin Annesinin bu tarihi olay karşısında ki duruşundan dolayı vahiy meleği Cebrail as’ın son peygambere (sav)’e neler söyledi biraz anlatırmısın..?

NECMETTİN NURSAÇAN:Değerli kardeşlerim demek ki kur’an nuru dalga, dalga buradan itibaren cihan ufuklarını aydınlatmaya başladı. Beşerin derdine derman olur ancak kuran.

                                                     

Onsuz artık canavardan da beterdir insan. Allah’a dayan. Kur’ana sarıl. Hikmete ram ol. Yol varsa budur. Bilmiyorum başka çıkar yol. Değerli kardeşlerim bakınız dedim ki Mekke’ye 5 km mesafe Hatice annemiz iki elinde yemek kapları inanın çıkılması kolay gibi görülüyor da kolay değil ben gençliğimde bir defa çıktım hatta çıkarken de geri dönmeyi düşündüm. Hira mağarasına tırmanırken bir yaşlı kadın nefes nefese tırmanıyor  beli bükük bir ana yorgun yüzünde ki teselliye bakarmısınız “ benim peygamberim çıkmış bana ne oluyor”dinlenmek durmak yok dedi yaşlı kadın duyduklarım karşısında utandım bende dönmekten vazgeçip çıktım.Çıkılması kolay değil. Hatice annemiz iki elinde yemek kaplarıyla geliyor. Bu dağın zirvesine varıyor.

Vahiy Meleği Cibril’i Emin efendimize diyor ki ;”Hatice sana yemek getiriyor. Hatice’nin Sana olan bu saygısı dolayısıyla Allah benimle Hatice’ye selam gönderiyor. Allah’ın selamını söyle bir benim selamımı söyle iki şeffaf bir cennet sarayıyla onu müjdele üç yemek kaplarını efendimizin yanına koyuyor. Hatice annemiz hemen yanına oturuyor. Sevgili peygamberimiz Hatice biliyor musun şu anda vahiy meleği yanımızda Allah sana selam göndermiş Hatice. Ağlamaya başlıyor ben kimim ben kimim ki Allah bana selam gönderiyor.“

Zeki de bir kadın. Peki, Allah’ın selamına nasıl karşılık vermek lazım? Allah’ım sen selamsın. Selamet verensin. Şanın ne yüce ya rab diye..

  

MUHSİN BAY: Hocam insanlığın ilk vahyin gelişi ile aldığı mesajlar nelerdir..? Yüce yaratıcının dünya da ki halifesi insanoğlunu neler bekliyor bundan sonra..? Nasıl düşünmeli..? Nasıl hareket etmeli..?

NECMETTİN NURSAÇAN: Binlerce dağın arasında bir Mekke düşünün..insanlık çıkmazda..ve insanlığın bu gidişinden mutlu olmayan herkesçe Muhammed’ül Emin denen bir insan var Hz Muhammed..kendini yalnızlığa bırakan bir adam..hira mağarasında günlerce inzivaya çekilen bir insan..sanki Allah Onu peygamberliğe hazırlıyor bir nevi..Gecenin karanlığında göklerden bir haberci geliyor ansızın..ve insanlığın seyri değişiyor.. Değerli kardeşlerim bakın buradan şu üç mesajı almamız gerekiyor.. Günümüzde hareketli bir dünya yaşıyoruz. İnsan şöyle bir tenhaya çekilip de ben kimim Rabbim sen bana neler verdin? Ben bu cihana ne için geldim.? Sana karşı görevim ne? Kullarına karşı görevim ne? Demeli..

Allah’ın resulü günlerce kainatın ve insanlığın karanlığında Hira Mağarasının, Evrenin yıldızlarınca aydınlatılan noktasında bunları düşünüyor.İnsanlığın çöküşüne nasıl dur diyebilirim diye düşünüyor belkide.. Peki, buradan aldığımız diğer bir mesaj Allah kelamının burada nazil olmaya başlaması. İlk vahiy:Yüce Yaratıcı Yeryüzünde ki son Peygamberi ile konuşmuştu..Vahyin ilk 5 mesajı çok önemli:ALAK SÜRESİ’nde Allah-ü Teala şöyle buyurdu:

  1- Yaratan Rabbinin adıyla oku!

 2- O
, insanı bir alekadan (embriyodan) yarattı.

 3- Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir.

 4- O Rab ki kalemle yazmayı öğretti.

 5- İnsana bilmediği şeyleri öğretti. 

Üçüncü olayda Hatice annemizin Mekke gibi bir yerde eşkıyada yolunu çevirebilir nereye gidiyorsun falan diyebilir bu yiğitlikle fedakârlıkla Hatice annemiz öyle bir fedakârlık İslam yolunda öyle hizmetleri oldu ki kendisi zengindi birinci eşide zengindi ikinci eşide zengindi.Hz Hatice annemiz zenginliğini,malvarlığını İslam yolunda harcadı ve efendimize hizmetide fedakarca ve cefakarca idi. Bakın sevgili peygamberimiz Mü’min lerin annesini ”Ben Hatice sevgisiyle rızıklandırıldım.”diyerek övgüyle bahsediyordu. Hatice annemize bağlılığı bu samimiyyette idi efendimizin..

                                

Efendimizin Hz. Hatice’ye vefasına bir bakın:Mekke fethi günü peygamberimiz Mekke’ye geldi. Birinci yaptığı ne? Hatice annemizin kabrini ziyaret etmek,birinci işi Hatice annemizin kabrini ziyaret etmek. Efendimiz Mekke’yi feth edince Mekke’nin en güzel konağını bana hazırlayın demiyor.Ne diyor? Efendimiz Hatice annemizin kabrine yakın bir yere karargâhını kurduruyor. Çadırını oraya kurdurdu. Bütün bunları ne için söylüyorum. Efendimizin Hatice annemize bağlılığını vefasını düşünün. Efendimizin evinde kurban kesiliyor. Bir parçasını fakire gönderiyor, bu parça da Hatice’nin semidir,payıdır onun adına dağıtın diyor..Sevgili kardeşlerim aile ocağındaki sevgi saygı sadakat bağlılık meğer ne kadar önemliymiş. Müminin dünyadaki cenneti aile ocağıdır. Her gün namazdan çıkarken şu duayı okuruz. Tavaf biterken hep şu duayı okuruz. Ya rab bize dünyada eşim çocuklarımla güler yüzlü tatlı dilli mutlu meşru bir yaşayış ver. Sadece dünyada değil Ya Rabbi. Ebedi hayatta da bize güzellikler lütuf eyle. Eşimle çocuklarımla ana babamla cennetlere gireyim Ya Rabbi diyoruz.

Muhsin Bay ın dostane anlatımı Necmettin Nursaçan hocamızın manevi sohbeti Server turizm sahibi Fatih Dede 'in mihmandarlığında gerçekleştirildi.