16 yaşında uyuşturucuya başlayan Ş.A., "Babam kenevir ekmese bağımlı olmazdım" diyor.

Zaman'ın "Silahların gölgesinde esrar tarlaları" manşeti geniş yankı uyandırırken gözler, bölgedeki bağımlı gençlere çevrildi. Kulp ilçesine bağlı bir köyde ikamet eden Ş.A. da uyuşturucunun pençesine düşenlerden. Gazete bugün de bir gencin uyuşturucu itiraflarını gündeme getirdi. 16 yaşındaki Ş.A.'nın uyuşturucuya nasıl başladığını yazdı:

"Terör sebebiyle terk ettiğimiz köyümüze 2005'te döndük. Eve gelen silahlı birkaç kişi babama kenevir ekmesini söyledi. İkinci kez köyümüzü terk etmemek için kenevir ektik. Esrarla bu şekilde tanıştım."

BİZİ BU HALE GETİREN PKK'DIR

Babasının ektiği kenevirle ilgilenirken zaman içinde bağımlı hale gelen Ş.A., yaşadıklarını şöyle anlatıyor:

"1992 yılında terör sebebiyle terk ettiğimiz köyümüze 2005 yılında geri döndük. Eve gelen silahlı birkaç kişi babama kenevir ekmesini söyledi. Babam ikinci kez köyünü terk etmemek için kenevir ekti. Ben de esrarla bu şekilde tanıştım. Önce denedim, ardından bağımlı oldum. Ben ve kardeşim bağımlı olunca babam köyü terk etti. Buna tepki gösteren PKK'lılar, yardım ve yataklık yaptığı gerekçesiyle babamı ihbar ettiler. Babam cezaevine girdi, ben, kardeşim ve annem Diyarbakır'ın Bağlar semtine ikinci kez yerleştik. Bizi bu hale getiren PKK'dır. Bağımlılıktan kurtulmak için tedavi görüyorum."

Diyarbakır Sosyal Hizmetler Müdürlüğü Madde Bağımlılığı ile Mücadele ve Rehabilitasyon Merkezi'nde tedavi gören M.Ş. de, uyuşturucu kullanmaya arkadaşlarının ısrarıyla başladığını söylüyor. M.Ş. "Hem arkadaşlarımı kırmamak hem de esrarın nasıl bir şey olduğunu merak ettiğim için ben de birkaç defa esrar kullandım. Zaman ilerledikçe kullanma isteğim sürekli artıyordu ve esrar kullanma isteğinden vazgeçemiyordum. Ailem ve arkadaşlarımla problemler başladı." diyor.

M.Ş.'nin zehirden kurtulmasına annesi vesile olmuş. Durumdan şüphelenen annesinin sürekli kendisiyle ilgilendiğini, adeta peşinden ayrılmadığını belirten M.Ş., yaşadıklarını şöyle özetliyor: "Annem bir gün beni çok sevdiğini ve bu acıdan kurtulmam gerektiğini anlattı. Onu kırmadım ve hastaneye başvurdum. Tedavinin başlamasından sonra kendimi daha iyi hissetmeye başladım. Annem kilo aldığımı, yüzümün açıldığını, iyi göründüğümü söylüyordu ve bu beni mutlu ediyordu. Annemin dualarıyla kurtuldum. Artık temiz kalmak istiyorum."

ARKADAŞ ISRARIYLA BİR KEZ İÇTİM, BAĞIMLI OLDUM

Diyarbakır'ın Kayapınar ilçesinde ikamet eden 8. sınıf öğrencisi M.Y. ise ilk kez piknikte bir arkadaşının ısrarı üzerine esrar içtiğini anlatıyor. Arkadaşları kullandığı için bir süre sonra kendisinin de bağlı olduğunu belirten M.Y., derslerinin de bu durumdan etkilendiğini, okulu terk etme noktasına geldiğini vurguluyor. Ailesiyle sorunlar yaşayan M.Y.'nin bağımlı olduğunu okuldaki öğretmeni fark etmiş. M.Y., sözlerini şöyle sürdürüyor:

"İlk kez içtiğimizde çok hoşuma gitmişti. Sonraki günler tekrar içmek istedim. Bir iki kez daha buldum ve içtim. Öyle bir duruma düştüm ki içemediğim gün sanki yaşamıyormuş gibi oluyordum. Önce öğretmenim fark etmiş. Durumu babama anlatmış. Onların yardımıyla tedavi oldum ve kurtuldum. Keşke arkadaşlarımı seçerken daha dikkatli olsaydım. Keşke yüzüme gülen ancak beni kendi menfaatleri uğruna feda edebilecek insanlara karşı dikkatli olsaydım. Allah'a şükürler olsun, babam çok emek sarf etti ve içine düştüğüm bu girdaptan kurtulmama vesile oldu."

Güneydoğu'da uyuşturucuya bulaşanların sayısı hızla artıyor. Diyarbakır Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü'nün verilerine göre 2010, 2011 ve 2012'nin ilk 6 ayında 485'i çocuk olmak üzere toplam 2 bin 797 kişi 'madde bağımlısı' teşhisi konularak tedavi altına alındı. Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne ise 314 kişi tedavi amaçlı başvurdu. Yenişehir ilçesindeki Şehitlik Uçucu Madde Bağımlıları Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi'nde (UMATEM) 70 çocuğun tedavisi devam ediyor. Diyarbakır Madde Bağımlılığı ile Mücadele ve Rehabilitasyon Merkezi'nde de son bir yılda 131 bağımlıya rehabilitasyon hizmeti verildi.