Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, milli tank "Altay"ın prototipinin tanıtım töreninde "Bizim, ne komşumuz olan ne bölgemizde olan ne de dünya üzerinde herhangi bir ülkeye karşı, peşinen söylüyorum, hasmane tutumumuz yok" dedi. Ardından da ekledi: "Ama gerektiğinde, bütün imkanlarımızla, dünyanın en güçlü, en mücehhez ordularından biriyle, barış, güvenlik ve istikrar için gereken karşılığı vermekte bir an bile tereddüt etmeyiz." Adını Dumlupınar Meydan Muharebesi sonrası İzmir'e giren ilk Türk birliği olan 5'inci Süvari Kolordusu'nun komutanı Orgeneral Fahrettin Altay'dan alan Türkiye'nin ilk milli ana muharebe tankı Altay'ın 2 prototipi, Otokar'ın Arifiye'deki fabrikasında 500 milyon dolara yapıldı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Nejdet Özel, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu'nun da katıldığı tanıtım töreninde Erdoğan, şunları söyledi:

TARİHİ ADIM

4 yıl önce 29 Temmuz 2008'de Altay Projesi'nin imza törenini gerçekleştirmiş, savunma sanayimiz için tarihi bir adım atmıştık. Türkiye, Altay Projesi ile ana muharebe tanklarını tasarlayıp üretebilen sınırlı sayıdaki ülkeler arasına girdi.
Bu anlamlı törende, özellikle bir ismi hayırla, rahmetle, minnetle yad etmek istiyorum. Biliyorsunuz, Kurtuluş Savaşımız esnasında, cephane gizlice Karadeniz sahillerine, özellikle Kastamonu, İnebolu sahillerine ulaşıyor, oradan kağnılarla içerdeki cephelere taşınıyordu. 1921 Aralık ayında, İnebolu'dan kağnısına cephane yükleyen Şerife Bacı, Kastamonu şehrinin kapısına kadar bu kağnıyı getirdi ve maalesef orada donarak şehit oldu. Şerife Bacı'nın, cephanenin üzerine örttüğü yorgan kaldırılınca, otlara sarılı top gülleleri arasında, çaputtan kundağa sarılmış bir bebek ağlıyordu. İşte bu tank, inanıyorum ki, Şerife Bacı'nın da, onun gibi nice kahramanın da ruhlarını şad edecek.
Şerife Bacı'nın, kağnısının üzerinde donarak şehit olduğu günden 2002'ye kadar tam 81 yıl geçti. Bu 81 yıl boyunca, savunma sanayinde gerekli adımların neden atılmadığını sorgulamak zorundayız. Gazi Mustafa Kemal'in başlattığı o girişimlerin neden akamete uğradığını, Türkiye'nin kendi silahını, uçağını, helikopterini, tankını, gemisini yapmaktan neden uzak kaldığını ya da neden uzak tutulduğunu sorgulamak zorundayız.
Son 10 yılda savunma sanayinde sessiz bir devrim gerçekleştirdik. Türkiye bugün artık milli piyade tüfeğini, savaş gemisini, savaş botlarını, helikopterlerini üretiyor ve dünyaya ihraç ediyor. ABD ve İsrail'den sonra insansız savaş uçağı üreten üçüncü ülke durumundayız. Bilhassa son 10 yılda milli imkanlarla geliştirdiğimiz savunma sistemleri sayesinde ordumuzun gücüne güç kattık, caydırıcılığını artırdık. Bundan sonraki dönemde de savunma sanayimize olan desteğimizi sürdüreceğiz.
Bizim ne komşumuz, ne bölgemizde olan ne de dünya üzerinde herhangi bir ülkeye karşı hasmane tutumumuz yok. Biz, barışın, istikrarın, huzur ve güven ortamının, sadece bir ülke için değil, tüm bölge için hayati derecede önemli olduğuna inanıyoruz. Kendimiz için istediğimizi ayrım yapmadan bölge ülkeleri için de arzuluyoruz. Ancak bizim iyi niyetimizi, bizim sağduyulu, sabırlı yaklaşımlarımızı hiç kimse pasiflik olarak, çekingenlik olarak algılamasın. Herkes, her ülke bilsin ki, bizim de sabrımızın bir sınırı vardır. Birilerinin bizi çekmek istediği bataklığa biz girmeyiz. Ama, gerektiğinde, bütün imkanlarımızla, dünyanın en güçlü, en mücehhez ordularından biriyle, barış, güvenlik ve istikrar için gereken karşılığı vermekte bir an bile tereddüt etmeyiz.

DEDEM GÖRÜYORSA

Daha sonra Erdoğan'a salona getirilen Altay'ın önünde, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç tarafından tankın maketi hediye edildi. Erdoğan ve beraberindekiler daha sonra Altay'ın üretilen ilk iki prototipinin arazideki gösterisini izledi. Fahrettin Altay'ın torunu Hasan İnsel de tören sırasında çok duygulandığını belirterek "Gözlerim doldu. Dedem görüyorsa çok mutlu olmuştur" diye konuştu.Mustafa Koç da şöyle dedi: "Altay, ülkemize yönelebilecek güncel ve gelecek tehditleri bertaraf edecek güçte, dünyanın en modern ana muharebe tankı olarak silahlıkuvvetlerimizin gücüne güç katacaktır.İstikrarlı yönetim, büyüyen ekonomi ve güçlü ordu ile ülkemiz bölgesindeki liderliğini, öncülüğünü ve kuvvetini pekiştirecektir. Türkiye, dünyanın sayılı ana muharebe tankı üreticileri arasında yerini alacaktır."

MİLLİ TANKTA 55 KALİBRE TOP VAR
2015'te seri üretim hedefleniyor
Komutan, nişancı, sürücü ve doldurucu 4 mürettebatın görev yapacağı Altay tankı 1500 beygir gücünde motora sahip.
Üzerinde 120 milimetrelik 55 kalibre top bulunuyor.
Modüler kompozit zırhı mevcut.
Elektrikli top kule takat sistemi, komuta kontrol muhabere bilgi sistemi, muharebe sahası tanıma ve tanıtma sistemi, nükleer ve kimyasal tehdit algılama sistemi, yangın söndürme ve infilak bastırma sistemi var.
Uzaktan kumandalı silah sistemi (12.7 ve 7.62 mm) kule makineli tüfeği, lazer uyarı sistemi, yaşam destek sistemi, kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer (KBRN) tehditlerin bulunduğu ortamlarda görev yapmasına olanak sağlayan yardımcı sistem ve 360 derece durumsal farkındalık sistemi mevcut.