Ahmet Kural'ın avukatları tarafından İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi'ne sunulan dilekçede, Sıla Gençoğlu'nun "Her ne kadar dilekçemizin ekinde müştekinin darp gördüğü sırada, üzerinden bulunan kıyafetlerin gördüğü darbın etkisi dolayısıyla yırtıldığından, dosyada delil olarak bulunması için sunmuş isek de adli emanette bulunmasına ve incelemesine gerek bulunmadığından darp hususunda doktor raporunun ve fotoğrafların darba esas teşkil ettiğinden bu delillerin esas alınmasını talep ediyoruz" diyerek eşyaların iadesini talep ettiği ifade edildi. Dilekçede, "Müşteki bir kutu içinde sunduğu eşyaları, büyük bir telaşla ve savcılığın incelemesine dahi fırsat tanımadan alelacele aynı gün iade almıştır. Dolayısıyla bu kıyafetlerin 'kanlı mı, yırtık mı, düğmeleri kopuk mu' olduğunu bilen gören yoktur. Eşyaların adli emanete dahi indirilmeden apar topar alınması bu kıyafetlerde olan veya olması gerekip de olmayan bir durumla açıklanabilir" denildi. 


Dilekçede, "Gömlek hadise günü giyildiyse ve ufacık leke kan lekesi ise gömleğin savcılıktan alınma nedeni ve savcı tarafından adli emanete alınmayıp müşteki vekiline iade edilme nedir?" ifadesine yer verilerek adli emanete alınmayan beyaz gömlek üzerindeki kana ilişkin tahlil ve inceleme yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa kime ait olduğunun, sürtünme mi, sıçrama mı olduğu, kırmızı lekenin kan olup olmadığının, inceleme yapılmadıysa nedeninin savcılığa sorulması talep edildi. Öte yandan Sıla ve Ahmet Kural arasındaki dava, Kural'ın esas hakkındaki savunmasını yapmak üzere 22 Nisan'a bırakılmıştı.