Başbakan Erdoğan, şehit cenazeleri nedeniyle ertelenen AK Parti grup toplantısında partililere hitap etti.

Başbakan'ın sözlerinden satır başları:

Dünkü kanunsuz gösteriler sonucu güvenlik güçlerine ateş açılması sonucu, Yüksekova’da 3 Cizre’de iki polisimiz yaralandı. Ne yazık ki Ahmet Toprak isimli polis kardeşimiz şehit oldu.

Efendim neden işte Pazar günü talep edilen bu törenlere müsaade edilmedi, neden işte bu üç gün dört gün olsun müsaadesi verilmedi. Hatta hatta kenar köşelerine kadar yansıtan beyefendilere de sesleniyorum. Sizlerin alamadığınız haberleri niçin bizim alabileceğimizi düşünmüyorsunuz? Bizi ister istemez daha temkinli hareket etmeye sevk etmektedir.

SAĞIR MISINIZ?

İşte terörist liderlerinden bir tanesinin kan gölüne çevireceğiz diye yaptığı açıklamayı duymuyor musunuz? Kulağınız var sağır mısınız? Şurada Pazar günü yapılanları görmediniz mi? Huzurlu bir ülkeyi, huzursuz bir ülke haline çevirme gayreti içinde olanlarla beraber ne zamana kadar hareket edeceksiniz? Beyefendiler tabiî ki köşelerinizde rahatsınız. Çünkü size dağdan davet geliyor, adadan davet geliyor. Bundan dolayı mı bu yazıları yazıyorsunuz?

AİLELERİN METANETİNDEN GURUR DUYDUM

Şehit ailelerinin metanetinden çok büyük gurur duydum. Böyle bir milletin ferdi olmaktan çok büyük bir bahtiyarlık duyduğumu belirtmek isterim. Bu topraklar üzerindeki varlığımız, Allah'ın bize nimetidir. Askerlerimizi toprağa değil, gönlümüze defnettik. Bugün burada şehitlerimizin emanetlerine, yani eşlerine çocuklarına ilişkin çok önemli bir haberi sizlerle paylaşacağım.

TÜRK ASKERİ GÖREV YAPMAYACAK DA KİM YAPACAK?

Bu ülkenin tarihini az çok okumuş olanlar, bizim yurtdışındaki varlığımızdan gurur duyarlar. "Afganistan'da ne işimiz var?" diyenler ufukları Sivas'ın ötesine geçemeyenlerdir.

Bosna'da Afganistan'da barış için Türk askeri görev yapmayacak da kim yapacak? Hiç kimse Boşnaklar'a, Makedonlar'a "Çanakkale'de ne işiniz var?" diye sormadı. Dostluk adına, kardeşlik adına ulaşabildiğimiz her yere ulaşacak, katkımızı vereceğiz.

ŞEHİT YAKINLAR VE GAZİLER İÇİN DÜZENLEME

Şehitlerimizin yakınlarını, gazilerimizin yakınlarını ilgilendiren çok önemli bir hususu sizlerle paylaşacağım. Çeşitli kanunlar çerçevesinde şu anda şehit ve gazilerimizin yakınlarına çeşitli yardımlar yapılıyor. Şehit yakınları bize emanettir. Bildiğiniz gibi şehit ailelerimizle doğrudan ilgilenecek bir daire kurduk. Şimdi biz 20 maddeyi değiştiriyoruz. Bu değişiklikle bu kapsamdaki hakları daha geniş hale getiriyoruz.

Şehit yakınları ve gazilere yapılacak gayrimenkul muafiyetlerine hibeleri getiriyoruz.

Toplu taşıma araçlarından ücretsiz yararlanmak için sosyal güvenlik şartı aranmayacak.

Geçici köy korucuları faizsiz konut kredisinden yararlanacak.

Gazilerimize bakım desteğini iki asgari ücret tutarına çıkarıyoruz.

Terörle mücadele görevlerini ifa ederken yaralanan kamu personeli ve sivillerin her türlü sağlık hizmetleri yapılacak. Tedavisi devam eden personele bir yıl süreyle ödenen özel harekat ve operasyon tazminatının ödeme süresini 12 aydan 24 aya kadar çıkarıyoruz.

Terörle mücadele sırasında olmasa bile, yaralanan harp malulleriyle köy korucuları da artık ihtiyaç duydukları her türlü araç gereçlerden, katkı payı ödemeyecekler.

Maluliyeti sürekli olan kardeşlerimizin, malullük derecelerini değiştirebilecekler.

Şehit ve gazi sayılma kapsamını genişletiyoruz. Terör olayları sebebiyle, göreve gidiş-dönüşler esnasında meydana gelen kazalar sonucu, yaralanan sakatlanan ve hayatını kaybedenleri kapsama alıyoruz.

Şehit yakınlarına istihdam hakkı 2'ye çıkacak.

Anne babalara maaş için muhtarlık belgesi istenmeyecek.

BAHAR BÖYLE Mİ KARŞILANIR

Nevruz kutlamarı adı altında esnafa ve çevreye büyük zararlar veriyorlar. Allah aşkına bahar böyle mi karşılanır, Ne yapmak istiyorsunuz? Bir kere şunu hatırlatmak istiyorum. Nevruz'u kırarak dökerek kutlamak, ruhuna aykırıdır. Bir bayram gününü istismar yoluyla vurup parçalama yoluna çevirmek büyük bir sorumsuzluktur.

BDP KENDİ AYAKLARI ÜZERİNDE DURAMAYAN BİR PARTİDİR

BDP bu Nevruz'da da çatışmayı destekleyen bir tutum sergilemiştir. Kürt kökenli kardeşlerimze seslenmek istiyorum. Kardeşlerim BDP kendi ayakları üzerinde duramayan, kendi politikasını oluşturamayan bir partidir. BDP şu anda kendi rüştünü yakalayamamış bir partidir. Terörün vesayetinden kendinisini kurtaramamış bir partidir. Sizin sorunlarınızın meselenizin çözüm adresi Ak Parti’dir. Biz 75 milyon için varız, biz vatan topraklarımız için varız. Benim Kürt kökenli kardeşim BDP’nin gerçek niyetini anlamalı.

ÖĞRENCİLERE HERGÜN SÜT DAĞITILACAK

7 milyon öğrenciyi ilgilendiren düzenleme hakkında konuşan Erdoğan, "Ana sınıfı ile beşinci sınıf arasında eğtiim gören öğrencilerin beslenmelerine katkı için yeni uygulamayı hayata geçiriyoruz. Bu yıl başlamak üzere öğrencilere her gün süt dağıtımına başlıyoruz. Ana sınıfından beşinci sınıfa kadar bugün itibariyle 7 milyon 63 bin yavrumuza haftada beş gün süt dağıtacağız" dedi.

ANLADIKLARI DİL NEYSE, O DİLLE KONUŞACAĞIZ

Bizi salona sokmadılar diyecek kadar doğru konuşmayan anlayışın temsilcileri. Son pazar gününde de AK Parti grubunda da komisyon üyesi olmayan arkadaşlar salona girdi. Çünkü ondan önce yaptıkları bu, anladıkları dil o. Arkadaşlarımız geldi ama yaptıklarını gördünüz. Partinin sorumlu bir insanı konumunda olanın bir bant tankını fırlatacak kadar edepten uzak. Bu nasıl bir milli iradeyi temsil adına orada bulunmaktır. Buna yönelik medya ne yaptı, ne yazdı? Nerede hak, nerede hukuk. Demokrasi adına neredesiniz? Anladıkları dil neyse, o dille konuşacak bu yasayı Meclis'ten çıkaracağız.