13. Asliye Ceza Mahkemesi'nde "görevi yaptırmamak için direnme, hakaret, kamu malına zarar verme ve tehdit" suçlarından yargılanan Ahmet Y., Yunus Emre Y., Tufan C. ve Eyüp K., son kez hakim karşısına çıktı. Son sözü sorulan sanıklardan Ahmet Y., "Bir önceki mahkemeye gelen görevli memurlar kendilerini savunmak için yalan söyledi. Biz olay günü binaya çıktık. Türk bayrağını asıp öptük ve aşağı indik. Kimseye mukavemet etmedik" dedi.
Diğer sanıklar ise olayla hiçbir ilgilerinin olmadığını ifade ederek beraatlerini talep etti.

Mahkeme, sanıkları "görevi yaptırmamak için direnme" suçundan önce 12'şer ay hapis cezasına çarptırdı. Ardından sanıkların duruşmadaki iyi hali sebebiyle cezaları 10 aya indirdi. Sanıklardan Yunus Emre Y., ayrıca "görevli memura küfür ve hakaret" suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Sanıkların, attıkları iddia edilen taşların parti binasına zarar vermemesi sebebiyle "mala zarar vermek" suçundan ayrı ayrı beraatlerine karar veren mahkeme, cezaların ertelenmesine hükmetti. "BİNAYA BİZDEN ÖNCE ÇIKIP BAYRAK ASANLAR OLDU"

"Görevi yaptırmamak için direnme" suçundan 10 ay hapis cezasına çarptırılan sanıklardan Ahmet Y., adliye çıkışında basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Hakkari'de 24 kişinin şehit edilmesinin ardından Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi Bursa'da da gösteri ve yürüyüşler yapıldığını ifade eden Ahmet Y., "Yürüyüş yapanların hepsi BDP il binasına gitmişti. Bizden önce BDP il binasına 3 kişi çıkıp bayrak astı. Bayrağı astıktan sonra yine o şahıslar o bayrağı alıp aşağıya indi. Bizler de polislerden izin almadan binaya çıktık. Yanımızda götürdüğümüz Türk bayrağını kaldırıp öptük. Polisler inmemizi söyleyince de indik. Madem bayrak asmak suçtu bizden önce çıkan şahıslara polis neden bir şey yapmadı? Ama bizi gözaltına aldılar. Ters kelepçeleyip halkın tepkisini almamak için 40-50 dakika binanın içinde beklettiler" ifadelerini kullandı.

"ORADA TÜRK BAYRAĞI ASAN 20 KİŞİ VARDI"

Gözaltına alındıktan sonra karakola götürüldüklerini ifade eden Ahmet Y., "Ertesi gün sevk edildiğimiz adli makamlarca tutuklandık. 3 gün sonra da şikayetlerin geri alınması üzerine serbest bırakıldık. Orada Türk bayrağı asan 20 kişi vardı. Türkiye'nin neresinde görülmüş Türk bayrağı astığı için tutuklanan biri. Bize, 'Polise mukavemet' diye bir kulp buldular. Bizim onlara mukavemet etme gibi bir lüksümüz yoktu. Olamaz da. Onlar orada 20 kişiydi, biz ise sadece 4 kişiydik. Fiziki olarak, mantıken böyle bir şey olamaz. Yanımızdaki bir çocuk vardı, asıl dayak yiyen oydu. Polislerin hiçbirisinde darp yok iz yok, yara bere yok. Onlara nasıl mukavemet etmiş, nasıl direnmiş oluyoruz?" iddialarında bulundu.

"2.5 GÜN CEZAEVİNDE KALDIK"

Olaylar sebebiyle 2.5 gün cezaevinde kalmalarının sadece devlete zarar olduğunu ifade eden Ahmet Y., sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu kağıtlara zarar. Yoksa biz vatansever olmakla yanlış mı yapıyoruz? Mukavemet diye bir şey olamaz. Ben Türk bayrağı asmak için izin almam ki? Ben istediğim yere Türk bayrağını asarım. Bu suçsa ben bu suçu işlerim. 20 kişi vardı. Sadece biz kurban olduk."
Ahmet Y. ayrıca, gerekçeli karar açıklandıktan sonra temyize gitmeyi düşündüklerini de sözlerine ekled