2020 yılına ait ilk makalemizde temennimiz odur ki, dertler dermansız kalmasın;

Sağlık, samimiyet, huzurla haşir neşir olalım hiç olmadığımız kadar.      

Bir kendimize gelmesin bu güzellikler.

Ülke olarak da refah çıtamız yükselsin, bilimde, sanayide, teknolojide düşman çatlatacak atılımlarımız nirvanaya ulaşsın bu yeni yılla.

Güzel bir başlangıçla kapattık 2019’u.

Geçtiğimiz yılın, geçtiğimiz haftasında koyuldu vitrine Türkiye’nin otomobili.

Gururla izledik.

Gördük ki, birileri bu memleketin hayrı için bir araya gelmiş... Çalışmış, çabalamış.

Kafa patlamış...

Emek sarf edip hayallerimizi konuşturmuş.

Ve netice itibariyle ‘bizimdir’ diyebileceğimiz bir şaheser ortaya çıkarmış.

Dolayısıyla efendiler.

Altmış yıllık uykudan kalkıp, rüyaları süsleyen bir gerçeğe uyandık bu yerli otomobil projesiyle.

Türkiye menşeili teknoloji harikasının nasıl bir şey olacağı ortada.

Yollarda görmek için gün sayacağız şimdi.

Prangalı ayaklarla, bir altmış yıl daha beklemeyeceğimiz kesin.

Hazırlıkların tamamlanması için sadece iki yıl süre koyuldu önümüze.★

Şahit olduğunuz üzere böylesine bir teknoloji harikası için devede kulaktır bu zaman.

Hal böyleyken...

Bu topraklarla harmanlanmış her insanımızın gurur duyması gereken böylesine bir hamlenin, bazı kendini bilmezlerce hazmedilememesini de bir türlü anlamış değiliz.

Büyük bir kısmı gerçekleşen yerli otomobilin finaline adeta takoz olmak için pervasızca konuşmaktalar.

Alayı olmuş mühendis.

Alayı olmuş klavye profesörü, laf cambazı.

Yok, efendim, “Fabrika nerede, kapı kolunu nerden aldınız.”

İpe sapa gelmez saçma sapan yorumlar, fütursuzca sorular.

Milli gururun gölgesinde, bu çabayı siyasi bir polemik haline getirme çabasının kime faydası var, anlamakta inanın güçlük çekiyoruz.

Dersiniz bugün araba banttan inip satışa çıksa, sadece iktidar partisi seçmenine satılacak.

Bu kadar mı yabancılaştık, koptuk birbirimizden!

Bu kadar mı mesafe koyduk Türkiye’yle aramıza!

Unutulmamalıdır ki;

Üretimi yapılacak otomobil belli bir siyasi partinin değil, bu toprakların, bu ülkenin değeri olacak.

Çok mu zor alkışlamak, milli gurura ortak olmak?

Fabrikaya gelince…

Araştırmak zor değil.

Dünyaca ünlü Alman, Japon markalarının ilk adımı İtalya’da, sadece prototip otomobil üreten devasa bir fabrikada atılmış.

Gerekli testler ve aşamaların ardından kurulan fabrikalarla seri üretime geçilmiş.

Sadece otomobilde değil, bütün ürünlerde önce prototip imal edilip bu şekilde yol alınır.

Zira tek bir hatanın bedeli milyon dolarlara mal olmakta.

Dolayısıyla Bursa’da kurulacak fabrikadaki bütün kalıp ve ayarlar tasarımı bize ait bu otomobilin modeline göre yapılacak.

Şimdi efendiler.

Sözüm torba doldurmayacak laflarla yerli otomobili yerden yere vuranlara;

-İşsizlik üzerinden iktidara eleştiri getirenler için iş sahası bu otomobilde

-Mangal dumanını hava kirliliği sebebi gösterip, pankartla yola atlayanlar için elektrikli motor bu otomobilde

-Benzine gelen zamdan dolayı kontak kapatıp toplu taşımayla işe gidenler için benzinsiz çalışan motor bu otomobilde

-Yaka iğnesi dahi üretemiyoruz(!) derken, muzda ithali arayanlar için Türkiye Menşei bu otomobilde…

Daha ne istiyorsunuz kardeşim!