Gürdoğan’a göre, rakamsal artışlara rağmen tonaj bazında ciddi bir yükseliş yok; bu tablo, yapısal sorunların hâlâ çözülemediğini gösteriyor.
Gürdoğan, 2025’in ihracat açısından “iyi bir yıl” olarak nitelendirilemeyeceğini belirterek, özellikle Rusya–Ukrayna Savaşı nedeniyle bölge ülkelerine yapılan ihracatta ciddi sıkıntılar yaşandığını ifade etti. Rakamların yüzeyde artış gösterse de tonaj bazında beklenen ivmenin yakalanamadığını vurgulayan Gürdoğan, bu durumun bölgesel krizlerin ve lojistik engellerin doğrudan sonucu olduğunu söyledi.
Fındıkta yaşanan rekolte düşüşünün ihracatı olumsuz etkilediğini dile getiren Gürdoğan, fiyatların istenilen ölçüde yükselmemesi ve ürünün piyasaya yeterince inmemesi nedeniyle ihracat gelirlerinde gerileme yaşandığını kaydetti. “Bunları alt alta koyduğumuzda, 2025’in Trabzon için parlak bir ihracat yılı olmadığını açıkça görüyoruz,” dedi.
Trabzon’daki sanayi ve yatırım projelerinin yıllardır konuşulmasına rağmen hayata geçirilemediğine dikkat çeken Gürdoğan, Yatırım Adası, Su Ürünleri Organize Sanayi Bölgesi, Sarp–Batum demiryolu ve Çamburnu’ndaki atıl alanların hâlâ ihracata kazandırılamadığını söyledi. Trabzon’un teşvikte 3. bölgede yer alması ve Cazibe Merkezleri Programı’na dâhil edilmemesinin de sanayi ve istihdam artışını engellediğini belirtti.
TÜİK verilerine işaret eden Gürdoğan, istihdam, kişi başına düşen gelir ve göç rakamlarının da bu durumu teyit ettiğini ifade etti. “Biz artık vaat dinlemek istemiyoruz; söz değil, icraat görmek istiyoruz,” diyen Gürdoğan, dolgu gerekçesiyle Yatırım Adası’nın yapılamamasını eleştirerek, Rize ve Ordu’daki dolgu projelerinin hayata geçirilmesine karşın Trabzon’da aynı yaklaşımın benimsenmemesini çelişki olarak değerlendirdi.
Türkiye’nin ithalat kalemlerine bakılarak sanayi ve tarımda topyekûn bir üretim seferberliği başlatılması gerektiğini vurgulayan Gürdoğan, ithalatın yüzde 60–70’inin ikame edilebilmesi halinde ihracatın 500 milyar dolar seviyelerine çıkabileceğini savundu. Tarımda nohut ve mercimek gibi ürünlerin dahi ithal edildiğini hatırlatan Gürdoğan, Hollanda’nın sınırlı yüzölçümüne rağmen 118 milyar dolarlık tarım ihracatı yaptığını, Türkiye’nin ise bu potansiyeli kullanamadığını söyledi.
Asya pazarlarında istenilen ihracatın yapılamamasının temel nedeninin lojistik eksiklikler olduğunu belirten Gürdoğan, Rusya hattında Soçi ve Tuapse gibi limanlara yönelik taşımacılığın savaş ve siyasi engeller nedeniyle aksadığını, bu konuda Moskova nezdinde daha güçlü diplomatik girişimlere ihtiyaç olduğunu sözlerine ekledi.
Gürdoğan’ın değerlendirmeleri, Trabzon ve Doğu Karadeniz için ihracatta temel sorunun rakamlardan çok yapısal eksiklikler ve geciken yatırımlar olduğunu bir kez daha ortaya koydu.