İstanbul’un Şile ilçesinde yaşayan İsmail Alkan, arıcılık mesleğinin yanı sıra gönüllü itfaiyecilik yapıyor. İtfaiyeciliğin sevap kazandıran bir meslek olduğunu belirten Alkan, gençlerin de gönüllü itfaiyeci olabileceğini söyledi.

Şile’nin Oruçoğlu köyünde yaşayan İsmail Alkan, geçimini sağladığı arıcılık mesleğinin yanısıra kendisini yangınlara karşı savaşmaya adadı. 2013 yılında gönüllü olarak 105 saat itfaiye eğitimi alan Alkan, yangınlardan hayvan kurtarmaya birbirinden farklı olaylara müdahalede bulunuyor. Mesai mefhumu gözetmeksizin ve maddi kazanç elde etmeksizin gelen ihbarları değerlendiren Alkan, itfaiye istasyonuna bisikleti ile gidip, ardından kendisine tahsis edilen itfaiye aracıyla olaylara intikal ediyor. İntikal ettiği olaya ilk müdahalede bulunan Alkan, gerekli durumlarda takviye itfaiye ekibi çağırıyor.

Gönüllü itfaiyecilik hakkında konuşan İsmail Alkan, “Devletimiz bize dedi ki ’gönüllü olacak mısın’, biz de ’olacağız’ dedik ve bize gerekli eğitimler, dersler verildi. 105 saat eğitim gördük ve sertifikamız verildi, kimliklerimiz verildi ve bu istasyon yapıldı. Hatta bazı diğer köylerde de eğitimler verildi, dersler verildi. Bazı dersleri ayrıca oralara da gidip, takıldığım mevzuları öğrendim. Tekrar derslere girdim. 2013’tü galiba, sekiz yıl kadar oldu. Sağlığımız el verdiği sürece de devam edeceğiz inşallah. Genelde orman, baca yangınları, ev yangını oluyor. Bu aracımız hakikaten bayağı etkili, hiçbir şey yapamasak da biz o bölgeye ulaştığımız zaman hızlı bir şekilde önlüyoruz, durduruyoruz. Ve desteğe Şile’den yardımlar geliyor” dedi.

Arıcılık yaptığını anlatan Alkan, “Bunun dışında arıcılık yapıyorum, arıcıyım. Başka bir iş yapmıyorum. Boş zamanım yok sayılır. Burada güzergahımda kendi arılarıma giderken, sade burada değil bu istasyona bir kilometre uzakta tepenin ardında arılarım var. Gider gelirken çöpleri de toplarım. Çevremi elimden geldiği kadar mümkün mertebe temiz tutmaya çalışıyorum. Denedim daha önce en hızlı istasyona nasıl gelebilirim diye. Otomobille, bisikletle ve koşarak denedim. En hızlı bisikletle geliniyor. Ben de bisikletime binip istasyona geliyorum ve 35 saniye-1 dakikada çıkış yapabiliyorum buradan. Bize ihbarlar bir santralden, gruptan telefonla gelir. Biz hemen bu dediğim şekilde istasyona gelip olay yerine intikal ediyoruz. Vallahi bu memleket hepimizin. Burası yandığı zaman ciğerimiz yanıyor. Bu orman ciğerdir. Bunu herkes biliyor. Daha dikkatli olunması lazım. Toprak yandığı zaman biz yanıyoruz, işimiz bitiyor. Çok güzel ulvi bir meslek, çok yüksek sevaplı. Bu gönül meselesi” şeklinde konuştu.