Türk futbolu, uzun zamandır kulislerde konuşulan ancak resmî makamlara taşınmayan iddialarla çalkalanıyor. Gazeteci Murat Ağırel’in bir televizyon programında dile getirdiği açıklamalar, gündeme bomba gibi düştü. Ağırel’in aktardığına göre, 9-10 aktif Süper Lig hakemi ile bazı hakem işleri çalışanları, Merkez Hakem Kurulu (MHK) üyeleri hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Şikâyette, “müsabaka sonucunu etkileme”, “manipülasyon”, “resmî belgede sahtecilik” ve “kulüp başkanlarıyla usulsüz görüşme” gibi çok ağır suçlamalar yer alıyor. Hakemlerin savcılığa başvururken “Çok zor durumdayız” ifadelerini kullandığı öğrenildi. Dosyada, yalnızca hakemler değil bazı yorumcular hakkında da şikâyet dilekçeleri bulunduğu iddia edildi.
En dikkat çekici başlıklardan biri, hakemlerin maça atanmaması için sahte evrak düzenlendiği, performans raporlarının değiştirildiği ve kulüp başkanlarıyla perde arkasında yapılan görüşmelerle maç atamalarının yönlendirildiği iddiası oldu. Bu iddiaların artık tribün dedikodusu değil, ifade tutanaklarına geçmiş resmî şikâyetler olduğu vurgulandı. Ağırel’e göre dosyada iddiaları destekleyen çok sayıda belge de mevcut.
Türk futbolu için kırılma noktası
Yıllardır taraftarların “Bu hakem nasıl bu maça verildi?” tepkileri, bu tabloyla birlikte bambaşka bir anlam kazanmış durumda. Kulüplerin sıkça dile getirdiği serzenişlerin yalnızca duygusal bir çıkış değil, sistemin içinden yükselen bir çığlık olabileceği ihtimali güçleniyor.
Şu ana kadar ne Türkiye Futbol Federasyonu’ndan (TFF) ne de Merkez Hakem Kurulu’ndan (MHK) resmî bir açıklama geldi. Ancak süreç gerçekten yargıya taşındıysa bu sessizliğin uzun sürmesi beklenmiyor. Çünkü mesele artık sadece birkaç hakemin geleceği değil, Türk futboluna duyulan güvenin tamamen çökecek olması riski.
Bir yanda “temiz futbol” çağrısı yapan kulüpler, diğer yanda bizzat hakemlerin “manipülasyon” şikâyeti… Bu iki çizgi birleşirse, futbol sahadan çıkıp adliye koridorlarında yeni bir boyut kazanacak.






