Trabzonspor başkanı ve yöneticilerinin, TFF kapısında öyle ulu orta kalmaları ağır bir sonuçtur..
TFF başkanının bu ayıbı, ayıptan öte bir skandaldır..
Öylesine geçiştirilecek bir durum değildir..
Hatta bu Türk futbolu adına bir faciadır..
Sen, Trabzonspor gibi büyük bir camianının başkanını kapıda bırakamazsın.. Kaçamazsın..Hiç bir şey yokmuş gibi de TFF’yi yönetemezsin..
Bunu hesabı sorulmalıdır..
TFF Başkanı tezden hemen Trabzonspor ve futbol dünyasından özür dilemelidir.
Türk futbolu bunu bekliyor.
……………………………………………………………………
Bir an için düşündüm..
Bir an için geçmişe gittim..
Trabzonspor’un başkanı; M.Ali Yılmaz, Sadri Şener, Faruk Özak, Atay Aktuğ olsaydı, kendi yönetim biçimi anlayışları, kendi yönetim biçimi karakterleri, kişisel özellikleri ve prensipleri ile TFF kapısına gittiklerinde ulu orta kalmazlardı…
Kapısında karşılanıp, makam odasına kadar TFF başkanı tarafından çıkartılır ve o yüz yüze görüşme yapılırdı..
……………………………………………………………………………………………..
O görüşmeyi nasıl yaparlardı…?
TFF başkanı ile Trabzonspor’un geçmişteki başkanları nasıl görüşürdü..
Faruk Özak; Aşırı centilmenliği ile kapıda kalmazdı.
+++
M.Ali Yılmaz; Karizması ve ağırlığı ile görüşme TFF binasında değil İstanbul’da kendi ofisinde makamında olurdu..
+++
İbrahim Hacıosmanoğlu: TFF başkanını makam odasını kapısını açar içeri girer.. Oturur, o başkan buraya gelecek derdi..
+++
Özkan Sümer: Eğer TFF kapısına kadar gider görüşemezse istifa eder ben Trabzonspor’u bu konuda temsil edemedik diyerek, görevinden ayrılırdı.
+++
Şamil Ekinci: Kapıda kalabileceğini öngörür, rahmetli İbrahim Cevahir’i araya koyar o görüşmeyi yapardı.
+++
Nuri Albayrak: Siyasi gücünü kullanır, görüşme olurdu.
…………………………………………………………………
Yaşanmış gerçekler..
Kuşkusuz Trabzonspor her dönem TFF ve hakemler bazında haksızlığa uğramıştır..
Kuşkusuz, Trabzonspor’un bu haksızlıklara karşı direnci çoğa zaman kırılmıştır.
Kuşkusuz, Trabzonspor’u yönetenlerin hak mücadelesinde eksik kaldıkları olmuştur.
Ama;
TFF kapısında hiç kalmamıştır.
TFF kapısında yüz üstü bırakılmamıştır.
Son olay Trabzonspor’un büyüklüğünü tartışılır hale getirmiştir..Kabul edelim büyük ve ağır bir darbe alınmıştır.
Şöyle bir tarihe geri döndüğümüzde önemli bir tarihi gerçeği yeniden hatırlatmak isterim.
Yıl 1998..
Trabzon’da bir kupa maçı..
İlk maçı F.Bahçe 2-1 kazanmış..
Rövanş, A.Aker’de.
Trabzonspor 1- o önde..
FB kulübesine ufacık bir taş geliyor.. Teknik direktörü Otto Bariç, artistik bir şekilde yere yığılıyor.. (Ki, olaydan 15 yıl sonra Bariç’in yardımcısı Türk hoca Bariç’in numaradan yere yığıldığını, numaradan yerden kalkamdığını itiraf etmiştir) Kalkmıyor.. Tribünde maçı FB Başkanı Ali Şen ile TS Başkanı M.Ali Yılmaz birlikte izliyorlar… Şen, talimat verip, takımı sahadan çekiyor..
Ortalık toz duman.
İstanbul medyası, cezayı kesiyor.. Trabzonspor hükmen mağlup, tur Fenerin.. Trabzonspor’un da puanı silinecek.. Sahası uzun süreli kapatılacak.
M.Ali Yılmaz o gün bütün bir krizi, Otel Aksu’lardan yönetiyor.. Otto Bariç’in artistik yaptığını iddia ediyor.. TV’lerin bütün kanallarına canlı yayınla bağlanıyor..Gündemi başkan M.Ali Yılmaz belirliyor..
Sonuç..
Fenerbahçe kupadan men ediliyor. Men edilmekte kalmıyor 2 yıl Türkiye kupası maçlarına katılmama cezası alıyor.
Trabzonspor turu atlıyor.
Saha kapatma cezası almıyor..
Böyle bir Trabzonspor, şimdi bugün TFF’nin kapısında kalıyor..
Taktir ve yorum sizin..
