Trabzon’da sivil toplum kuruluşları, spor siyaset, bürokrasi ve iş dünyasının temsilcileri üyeleri veya bir şekilde teması bulunanlarının en büyük handikaplarından birisidir.
Ya benimsin ya toprağın.

Trabzon’un çağ atlaması gereken birçok alanda geri kalmasının sebebi de bu mantalitedir. Sporda, turizmde, ticarette, siyasette, yatırımda.

Başkasının olamazsın, başkası başarılı olamaz, o ne anlar, onunla bu işi yapamazsınız, bensiz olmaz, benim ne karım olacak, senden adam olmaz, ondan adam olmaz, o şunun adamı, bu onun yalakası, ondan rant elde etti, öbürü bundan çaldı.

Trabzon’da talip olup da içinde olunamayan her oluşumun başarısız olması istenir. Trabzon kazanacakmış, kaybedecekmiş, hiç umurlarında değildir.

En yakın örneği Trabzonspor’dur.

Trabzonspor’da hani herkes Trabzonspor’un geleceği için gereken sorumluluğu yerine getirecekti. Hatırlayın seçim öncesi kapı kapı gezenleri, o büyük Trabzonspor sevdalılarını. Seçimden sonra size selam bile vermediler değil mi? Hani kazansanız da kaybetseniz de Trabzonspor’un emrinde olacaktınız. Kaçınız yeni yönetime  gidip hayırlı olsun, bu kulüp hepimizin bize ne düşüyor dediniz.

Hadi onu bırakın, beklenen transferlerin yapılmamasına rağmen, kıyametini kopardığınız kulüp borç batağında iflas edecek topçuların paraları ödenmiyor şeklindeki felaket tellalliğinize rağmen takım üst üste başarılar alıyor alkışlamaya bile utanıyorsunuz, korkuyorsunuz ya.

Bu kadar mı Trabzonspor düşmanısınız.

Hadi söyleyin bana, Trabzonspor’dan teşekkür edilerek uğurlanan bir başkan. Biz şampiyon başkanın bile kafasına şu şişesi attırmadık mı bu şehirde. Türkiye’den söyleyin bir tane güzel temennilerle uğurlanmış kulüp başkanı. Sistemin nasıl yürüdüğünü bile bile 3 maymunu oynamaya gerek var mı? Allah’ım bu maçta yenilelim de bir açıklama yapıp şunları rezil edeyim diyen sahte Trabzonspor gönüllüsü onlarca adam vardır bu şehirde.

Ya siyasette.

İktidar Parti’sinin en sevilen eski il başkanlarından bir tanesi partiye düşman ilan edildi. Hakkında konuşanın kellesi vurulacak emri verilmediği kaldı.

Mevcut İl başkanı göreve geldi, eski il başkanlarından bazıları hayırlı olsun bile demeden başarılı olamaz o işin adamı değil açıklaması yaptı.

Ak Partili bir Milletvekilinin kardeşi her gün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a bir küfür etmediği kalan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ı yerden yere vuran gazetede köşe yazarı olmuş.

Trabzon Ak Parti’den Belediye Başkan aday adayı olmuş bir kişi muhalefetin kapılarında kalmış beni aday gösterin diye.

Gezmediği parti kalmayan eski ANAP’lı Milletvekili AK Parti’ye yeşil ışık yakmış, hatta CHP’ye geçtiği dönemde Başbakan ile Ankara’da görüşmüş.

CHP’de ilçe Başkanı Ortahisar’a aday olacak diye hakkında kırk türlü fırıldak çevrilmeye başlanmış.

Trabzon’da üstad değimiz bir gazetecinin, meslektaşı hakkında sokak ortasında bağırarak söylediği çirkin ve aşağılayıcı ifadeleri yazsam inanamazsınız.

TTSO seçimini Hacısalihoğlu kazanmış diye TTSO Türkiye’nin en verimsiz, proje üretmeyen sadece gezen gezdiren sivil toplum kuruluşu olmuş.

İl müdürleri hakkında iktidara yakın isimler tarafından bazı gazetelerde alehte yazılar yayınlatılmasına ön ayak olunmuş.

Kendi Belediye Başkanları hakkında onunla seçimi alamayız Trabzon tehlikede, deyip başkanın karşısına çıktığında da sensiz Trabzon’u alamayız  diyen isimleri size söylesem yuh artık dersiniz.

Bunların hepsinin nedeni ‘Bensiz olmaz, ya benimle yada hiç mantığı’.

Hani dava adamıydınız, hani ilkeleriniz vardı, hani damarlarınızı kessek bordo mavi akardı, hani tek menfaatiniz Trabzon’un menfaatiydi, hani OFG Atom karıncaydı, hani Bayraktar bu ülkenin en önemli bakanıydı, hani kazananı alkışlayıp destekleyecektiniz, hani CHP’nin her bireyi sizin için bir mihenk taşıydı, hani makamlar kalıcı siz geçiciydiniz, hani bu sefer sondu? 

Kabahat bende değil mi diyeceksiniz yine. Yanlışı onlar yaptı mı diyeceksiniz. Ama görüyorsunuz ki çark sizsizde dönüyor...

Siz, başkası düştü mü, ‘Çürük tahtaya basmasaydı.’ diyorsunuz
Kendiniz düşünce, bastığınız tahtanın çürük olmasından şikayet ediyorsunuz. Ama tahtanın kırıldığını ve yere düştüğünüzü çok geç fark ediyorsunuz. Çünkü bencilliğin önündeki perde yüzünden önünüzü göremiyor ve sonunda meyvesiz bir ağaç olur kuruyup yok olmaktan şikayet ederek etrafa saldırıyor size siz yapan değerleri bir bir parçalıyorsunuz. Böyle olmaz, bu şekilde ne Trabzon ne de siz bir adım ileri gidemezsiniz.

Unutmayın.

Birileri istediği diye dünya durmaz.
Ve sakın;
Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamayın.

2 Cihan Güneşi Evrenin sahibi Allah CC’nin elçisi Hz. Muhammet SAV 63 yaşında vefat etti.
Dünyaya hükmetmiş Cihan Padişahı Fatih Sultan Mehmet 49 yaşında.
Bir ülke kurmuş Mustafa Kemal Atatürk 57 yaşında aramızdan ayrıldı.
En büyük ortak özellikleri hep ‘Biz dediler, hiçbiri ben demedi’

İşte büyük sır burada. Bilmem anlatabildim mi?