Yerel

Hemşireler Derneği Trabzon Şube Başkanı dikkat çekti!

Hemşireler Haftası kapsamında görüştüğümüz Hemşireler Derneği Trabzon Şube Başkanı, KTÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Havva Karadeniz, hemşireliğin tarihsel öneminden güncel sorunlara kadar birçok başlıkta değerlendirmelerde bulundu.

12-18 Mayıs Hemşireler Haftası’na dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Havva Karadeniz, bu haftanın ötesinde özellikle 12 Mayıs’ın ayrı bir öneme sahip olduğunu belirtti. Karadeniz, “Çünkü 12 Mayıs, Dünya Hemşireler Günü’dür. Tam 60 yıldır tüm dünyada hemşireler günü olarak kutlanıyor. 12 Mayıs, Florence Nightingale’in doğum günü olması sebebiyle bu tarih seçilmiştir. Onun doğduğu gün ve devamındaki hafta, tüm dünyada Hemşireler Haftası olarak kutlanır” dedi.

Bu özel haftada, hemşirelerin yalnızca birbirlerine değil; politika yapıcılara ve uygulayıcılara da mesaj verdiğini ifade eden Karadeniz, “Verdiğimiz mesajlar genellikle taleplerimizi içeriyor. Tıpta Hipokrat neyse, hemşireler için de Florence Nightingale odur. O, bizim için bilimin ışığını yakan kişidir. Çevreyi düzenleyerek bakımın nasıl planlanabileceğini ve hastaların nasıl iyileştirilebileceğini göstermiştir. Üstelik bunu bilimsel olarak yapmıştır” dedi. Karadeniz, bu bilim ateşinin bugünkü hemşireler tarafından sürdürüldüğünü ve gelecek nesillere aktarılacağını vurguladı.

Her yıl Hemşireler Haftası’na özel belirlenen bir tema olduğuna da dikkat çeken Karadeniz, geçen yılın temasının “hemşirelerin ekonomik gücü” olduğunu, bu yılın temasının ise “Hemşirelere önem vermek, ekonomilerini güçlendirir” şeklinde belirlendiğini hatırlattı. “Eğer hemşirelere yatırım yaparsanız, yani bir şeye değer veriyorsanız ona yatırım yaparsınız. Hemşirelerin iyilik ve refahını sağlarsak, örneğin hastalanmalarını önleyebiliriz. Hastalıkların önlenmesi, iş kaybının önlenmesini de sağlar. Öte yandan tıbbi hatalar da engellenebilir. Tıbbi hatalar engellendiğinde bu da ekonomik kazançtır” ifadelerini kullandı.

Dünyada yaklaşık 28 milyon hemşire bulunduğuna dikkat çeken Karadeniz, Türkiye’de görev yapan hemşire sayısının ise 250 bin olduğunu, buna karşın yüzlerce hemşirenin işsiz durumda olduğunu belirtti. “Hemşirelerin fiziksel ve psikolojik iyilik halleri sağlandığında kaliteli hizmet sunacaklardır. Bu hizmet ise hastayı memnun edecek, dolayısıyla ekonomik dönüşüm sağlayacaktır. Bu gerçek göz ardı edilmemelidir” diye konuştu.

Türkiye’nin, Avrupa ortalamasının oldukça gerisinde kaldığını belirten Karadeniz, “2023 yılı istatistiklerine göre, 100 bin kişiye düşen hemşire sayısı 361’dir. Oysa Avrupa ülkelerinde bu oran yaklaşık 900-1000 arasındadır. Biz bu konuda son sıralardayız. Bu tablo iyileştirilmeli. Çok sayıda kişiye az sayıda hemşire bakamaz. Bunun belli standartları vardır. Yeni mezun olan hemşirelerin istihdam edilmesi gerekiyor” dedi.

Ayrıca hemşire olmayan kişilerin hemşire pozisyonlarında çalıştırıldığını ve hemşirelerin 24 saat kesintisiz çalıştığını belirten Karadeniz, bunun çok yıpratıcı ve tüketici olduğunu dile getirdi. “Sayıyı artırmak ve çalışma şartlarını düzenlemek, hemşirelerin sağlıklı bir yaşam sürmesini mümkün kılacaktır” dedi.

Akademik kariyer yapan hemşirelerin yaşadığı sorunlara da değinen Karadeniz, “Hemşireler kendi uzmanlık alanlarında yüksek lisans yapıyor. Yüksek lisans sonrası 'bilim uzmanı' unvanına sahip oluyorlar. Ancak Bakanlık, bu kişilere uzman kadrosu vermediği sürece kliniklerde uzman hemşire olarak çalışamıyorlar. Bu da büyük bir eksikliktir” değerlendirmesinde bulundu.

Mevzuattaki güncel sıkıntılara da dikkat çeken Karadeniz, “2007’de hemşirelik kanunu revize edildi. 2010’da hemşirelik yönetmeliği yayımlandı. Ancak yeni çıkan yasal düzenlemeler, hemşirelik kanununu ve yönetmelikleri işlevsiz hale getirmiştir. Bu da görev tanımlarında karışıklıklara yol açmaktadır” dedi.

Ekonomik koşulların da iyileştirilmesi gerektiğini vurgulayan Karadeniz, “Enflasyon oranında maaşların güncellenmesi gerekiyor. Hem çalışanların hem de emeklilerin maaşları, enflasyon karşısında onları yıpratmayacak şekilde ayarlanmalıdır. Bu kadar yıl çalıştıktan sonra alınan emekli maaşıyla geçinilebilmelidir” şeklinde konuştu.

Son olarak hemşirelerin hem mesleki hem de toplumsal ağırlığının korunmasının önemine vurgu yapan Karadeniz, şu ifadeleri kullandı:
“Sağlık iş gücü olarak hemşireleri korursak bu ekonomik olarak da yansıyacaktır. Hemşirenin sağlığı iyileşirse çevresini de iyileştirir. Bu da genel olarak ekonomiyi etkiler. Pandemi bunun en açık göstergesiydi. Hemşireler olmazsa olmazdır. Sağlık hizmetinin bel kemiğidir. Onları koruyalım, yatırım yapalım ve koşullarını iyileştirelim.”