Trabzon Kent Konseyi Ulusal İklim Değişikliği ve Su Sempozyumu’nda konuşan Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Haydar Baş, "Trabzon gibi iklim açısından görece avantajlı bir bölgede yer almamıza rağmen, bu durum bizlere tam bir güvenlik alanı sunmamaktadır. Şehrimiz için büyük öneme sahip olan sanayi ve turizm sektörleri, iklim değişikliğinin etkilerinden doğrudan etkilenmektedir" dedi.
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Haydar Baş iklim krizinin kapıda olduğunu belirterek açıklamarında şu ifadelere yer verdi:
ÜLKEMİZ İÇİN DEĞERLİ SONUÇLAR DOĞURACAĞINA YÜREKTEN İNANIYORUM
'Sempozyumun, başta kentimiz olmak üzere bölgemiz ve ülkemiz için değerli sonuçlar doğuracağına yürekten inanıyorum' diyen Başkan Yardımcısı Ali Haydar Baş, "Trabzon Kent Konseyi tarafından düzenlenen Ulusal İklim Değişikliği ve Su Sempozyumu vesilesiyle sizlerle bir arada bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. “İklim Değişikliği ve Su” gibi yaşamsal bir konunun, bilimsel bir zeminde ele alınarak kamuoyunun dikkatine sunulması, hem bugünü hem de geleceğimizi ilgilendiren önemli bir adımdır. Sempozyumun, başta kentimiz olmak üzere bölgemiz ve ülkemiz için değerli sonuçlar doğuracağına yürekten inanıyorum. Bugün dünya, iklim krizinin etkilerini yalnızca çevresel değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik boyutlarıyla da derinden yaşamaktadır. Su kaynaklarının azalması, tarım üretiminde öngörülemezlik, enerji arzındaki dengesizlikler ve altyapı sistemlerinin kırılganlığı, doğrudan ticaret ve sanayi hayatını etkilemektedir. Bu nedenle iklim değişikliği, artık yalnızca çevre mühendislerinin değil; sanayicilerin, tüccarların, yatırımcıların ve karar vericilerin ortak gündem maddesidir" ifadelerini kullandı.
OPERASYONEL VE STRATEJİK RİSKLER OLUŞTURMAKTADIR
'Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası olarak bu süreci yalnızca bir tehdit değil, aynı zamanda bir dönüşüm ve yenilik fırsatı olarak değerlendirmekteyiz' vurgusu yapan Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Haydar Baş, "Trabzon gibi iklim açısından görece avantajlı bir bölgede yer almamıza rağmen, bu durum bizlere tam bir güvenlik alanı sunmamaktadır. Şehrimiz için büyük öneme sahip olan sanayi ve turizm sektörleri, iklim değişikliğinin etkilerinden doğrudan etkilenmektedir. Artan aşırı hava olayları, altyapı üzerindeki baskılar ve doğal kaynaklara erişimde yaşanan sıkıntılar, bu sektörlerde faaliyet gösteren firmalarımız için ciddi operasyonel ve stratejik riskler oluşturmaktadır. Bu nedenle, özellikle sanayicilerimizin iklim değişikliğine uyum sağlama sürecini sadece çevresel bir sorumluluk olarak değil, aynı zamanda rekabet gücünü sürdürebilmenin bir gereği olarak görmeleri büyük önem arz etmektedir. Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası olarak bu süreci yalnızca bir tehdit değil, aynı zamanda bir dönüşüm ve yenilik fırsatı olarak değerlendirmekteyiz. Odamız, üyelerimize yönelik olarak sürdürülebilir üretim modelleri, karbon ayak izi ölçüm yöntemleri, yeşil dönüşüm uygulamaları ve çevre dostu ihracat süreçleri konularında çok yönlü çalışmalar yürütmektedir. Bu kapsamda karbon salımını azaltmaya yönelik teknik eğitimler düzenliyor, yeşil finansman kaynaklarına erişim konusunda bilgilendirme toplantıları gerçekleştiriyor, Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum sürecinde rehber dokümanlar ve yönlendirici yayınlar hazırlıyoruz. Ayrıca, Proje Ofisimiz tarafından üretici üyelerimize Avrupa Yeşil Mutabakatı hedeflerine ulaşabilmeleri için kurumsal karbon ayak izi yıllık emisyon miktarlarının belirlenmesi ve raporlanması alanlarında hizmet vermeye başladık" dedi.
KENTİMİZ VE ÜLKEMİZ İÇİN YOL GÖSTERİCİ OLMASINI TEMENNİ EDİYORUM
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Haydar Baş açıklamalarına şu sözlerle son verdi:
"Şunu açıkça ifade etmek isterim ki, iklim değişikliğiyle mücadele ve su kaynaklarının etkin yönetimi artık yalnızca çevreye duyarlı bir yaklaşım değil; aynı zamanda ekonomik sürdürülebilirliğin ve toplumsal refahın temel bir bileşeni hâline gelmiştir. Bu kapsamda kamu kurumlarımızın, üniversitelerimizin, yerel yönetimlerimizin, özel sektörümüzün ve sivil toplum kuruluşlarımızın iş birliği içerisinde hareket etmesi hayati önem taşımaktadır. Bugün burada bir araya gelmiş olmamız da bu ortak sorumluluk anlayışının en güçlü göstergelerinden biridir. Bu duygu ve düşüncelerle sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçen başta Trabzon Kent Konseyi olmak üzere tüm paydaş kurumlara içtenlikle teşekkür ediyor; toplantının verimli geçmesini, önerilecek politika ve çözüm önerilerinin hem kentimiz hem de ülkemiz için yol gösterici olmasını temenni ediyorum"
