Tamam…

Dünyayı adeta rayından çıkaran koronavirüs pandemisi, herkesle birlikte bizleri de evlere hapsetti.

Tamam…

Yaşamlarımız felç, psikolojiler altüst…

Lakin.

Bütün bunların yaşandığı ülkemizde öyle bir detayımız var ki, kesinlikle es geçilmemeli.

Memleket memleket olalı…

İlim, bilim, irfana hiç bu denli teslim olmadık değerli okurlar.

Mübalağaya ne hacet…

Herkesin gözü kulağı, işin piri bilim insanlarında…

Velhasıl.

Siyaset, sanat, dizi ve yarışma programlarının tamamının final yaptığı televizyon kanallarında, şimdilerde reytingler bile profesörlerle sağlanmakta.

Keza radyolar da öyle.

7/24 bilim…

Aralıksız biyoloji, sağlık.

Özetle.

Korona virüs illetiyle birlikte…

Artık başımıza gelebilecek musibetlerin ne olduğunu…

Ve onlarla nasıl mücadele edeceğimizi, sadece o işin uzmanlarından yani bilim insanlarından öğrenme kabiliyetine sahibiz değerli okurlar.

Bu işin bir tek zararı var ki, oda şu:

Ekranlarda kutsadığı reçellerle millete reçete kakalayan palyaço kılıklı din istismarcılarının, bundan böyle işsiz kalacak olması.

DEVLET DAHA NE YAPSIN!

“Torununu bakkala gönderemeyenler, devletin polisine sipariş listesi veriyor.”

Sosyal medyada birkaç gün evvel denk geldim bu paylaşıma.

Atası yoktu ama…

Bildiğin atasözü.

Altına imzayı çakmamak, elde değil yeminle.

Zira.

Devlet tüm kurumlarıyla adeta seferber olmuş, ne yapabiliriz derdinde…

Birilerine sorsan ortada hala devlet yok.

Sözüm onlara…

Devlet dediğin başka ne yapsın birader!

ALKIŞLAR SOYLU BAKAN’A

Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminde gördük.

Yaşadığımız afetlerde de öyle.

Vatanına milletine aşık…

Üzerine düşeni fazlasıyla yerine getiren…

Tam bir devlet adamıdır Sayın Süleyman Soylu.

Demek istediğim.

Ülkenin başına çullanan her sıkıntıda…

Bakanlığına bağlı tüm kurumları organize bir şekilde sahaya indirmekle birlikte, yetkilerini hassasiyetle kullanabilmeyi tam anlamıyla başarabilmiştir, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu  

Dolayısıyla.

İçişleri Bakanlığı bir yana…

Kendisi, tüm işlerimizin Bakanı olmayı sonuna kadar hak etmiştir.

Öyle bulaş riskini en aza indirmek için aldığı iki günlük sokağa çıkma kararının hemen öncesinde…

Ahali aç kalacağım diye sokağa taşmışsa…

Bunun vebali Sayın Bakan’a değil, sorumsuz davranan milletin boynunadır.

Velhasıl, kimselere yedirmeyiz.

Başarıların daim olsun Soylu Bakan.

SAĞLIKÇILARI ÜZMEYİN!

Doktor, hemşire, hastabakıcı, temizlikçi, güvenlikçi, tekniker, teknisyen…

Kısaca, işi sağlığa hizmet olan herkes bu günlerde fazlasıyla hassas.

Zira korana virüsle mücadelede yükleri ve riskleri herkesten çok daha fazla.

Ama gelin görün ki, onların içinde bulunduğu bu çaresizliği hâlâ daha algılayamamış olanlar var.

Dünyaya kazık çakacağını zanneden denyonun biri, utanmadan sıkılmadan ağzındaki cerahati boşaltmış.

Patavatsızlığın sahibi her ne kadar muhatabından gerekli cevabı ‘cuk’ lu ‘cuk’ lu alsa da, böyle bir nankörlüğü kınamadan geçmek bizlere yakışmaz.

Kınıyorum!

Hem de en fecisinden.

HAYAT KURTARAN İKİLİ

Dünyada, iki milyona dayandı korona virüsün enfekte olduğu hasta sayısı.

Binlerce de kayıp var.

Şimdilik en etkili aşı belli:

El - yüz yıkayın.

Aman, ölsem uğraşamam kimse demesin.

Öldükten sonra da temizlik şart!