Dün akşam Avni Aker tribünlerin dolduran binlerce Trabzonspor taraftarları “bana dokunmayan yılan” atasözünü benim atalarım söylemez dercesine sessiz ve tepkisiz kalmadılar.

Ankara terörünü maç boyunca lanetlediler.

Teslimiyet bize yakışmaz deyip kendilerine yakışır vatanperverlik örneğini sergilediler.

Gelelim sahaya kim ne derse desin uzun süredir bir derbi karşılaşmasında Trabzonspor’u bu kadar iştahlı bu kadar mücadeleci kazanma arzusu ile dolu gördüm.

Bu istek karşılaşmanın 3/2’lik bölümüne kadar devam etti.

Ve ilk defa böyle bir maçta hakemin 2 pozisyonda takdir hakkını Trabzonspor lehine kullandığına da şahit oldum!

Belki de hakemin bir bildiği vardır sahi!

Neyse..

Karşılaşmanın 75. Dakikasına kadar galibiyete yakın olan taraf nasıl mağlup olur derseniz.

Amatörce yapılan hatalar, kimse kusura bakmasın kalite farkı, Cavanda’nın hovardaca çıkışları 2 golde de başrol oynadı, biraz da Mustafa yardım etti.

Bir başka neden de Beşiktaş defansını rahatsız eden Cardozo’nın dışarıya alınışı ile dönen tekere takoz koyan Hami Hoca mağlubiyete tuz biber olunca mağlubiyet kaçınılmaz oldu.

Ve Yusuf..

Önemsediğim bizden biri olarak gördüğüm Yusuf, dün akşam da takdir ettiğim oyunculardan biri idi.

Ancak oynadığı oyuna gölge düşürdü.

Formasına değil de tribünlere oynamaya kalktığı için.

Yazık..

Kardeşim senin giydiğin forma böyle şeylere asla müsaade etmez bu formayı giyenler büyürken hep küçülmüşlerdir.

Onun içindir ki Türkiye’de futbol ihtilalini yaptılar.

Sen bilirsin benden söylemesi..

Bir de adını dahi söylemeye gerek duymadığım bir Fenerbahçe yöneticisi “Trabzonspor Beşiktaş’a karşı direnmedi” demiş.

Bu zatın uzaktan yakından futbolla ilişiği olduğunu sanmıyorum, ya da paranoyaktır.

Çünkü ağzından çıkanı kulağı duymuyor bu efendinin, Beşiktaş ile hesabınız olabilir bu bizi ilgilendirmez.

Trabzonspor takımının 75 dakika aslanlar gibi oynadığını göremiyorsan gölge etme işine bak.

Ukalalık yapma.!