Trabzon meydan parkında şöyle üsten aşağı bakınca karşılaştığım manzara, biraz daha detaya inmem gerektiği hissini verdi bana. Neden diye sorarsanız, hep yüzeysel bakıp geçiyoruz, evimizin önü gibi, mahallemiz gibi...

Ama orası şehrin kalbi, şehrin göbeği, şehrin çekim merkezi.

Meydan Parkı’na bakarken bir turist gibi bakmalısınız.

Şehre yeni gelmiş bir yabancı gibi. Çünkü aynadır şehirlerin meydanları.

Oradaki bir çöp, oradaki bir kırık sandalye, oradaki kırık bir sokak lambası, yol ortasındaki bir çöp tenekesi. Sizin insanınınızın kalitesini gözler önüne seren bir karnedir.

Bir yabancı gözüyle utana sıkıla çektim fotoğrafları. Belki esnafımız, belki belediye yöneticelerimiz biraz kızacak, bari dökülmüş yapraklarıda çekseydin deyip alay edecekler ama ben bu kadar eksiği 5 dakikada çektiysem buralarda olmadığımız zamanların hali nasıldır diye içerleniyorum.

Fazla uzatmdan her ftoğrafı tek tek sıralıyorum altına açıklamalarını yaparak.

Yorum yapmayacağım ama illa gözünüze mi sokmak lazım her seferinde bu meydanı… 

-Bu iki fotoğrafta işletlemelerin yarattığı kablo kirliliğini görüyorsunuz, bu aylardır bu şekilde, fakat nedense kimse rahatsız olmuyor.  


-Trabzon’un en önemli caddelerinden olan Uzunsokak girişi, bir trafo, bir plastik uydurma yönlendirme tabelası, eğri büğrü, kırık dökük kaldırım taşları.  


-Bu fotoğrafı özellikle koydum, trafik polisinin olduğu yerde bir tır park etmemiş. Kahramanmaraş Caddesi’nde kanayan yara trafiğe polislerde bi çare bulamıyorsa belediye yada vatandaş ne yapsın? 


-Meydan parkında boyacılar için yapılan meydan parkının o mistik havasından uzak metro girişini andıran plastik uydurma kondular ve üzerine asılmış bir gömlek. 


-Trabzon’da yapılan Avrupa Gençlik Olimpik Oyunları sonrası dikilen bu obje aylardır kırık ama bu da kimsenin gözüne girmiyor.  


-İnsanar artık köylerinde bile su hortumlarını kullanmazken, otomatik su fiskiyeleri ile tarlalarını sularken, Trabzon Atatürk Alanında her yer karayılan gibi su hortumları ile sarılı..  


-Turistlerin en çok sordukları tabelalardan bir tanesi.. Aileye mahsustur. Fakat fotoğrafta gördüğünüz gibi tüm Trabzon bir aileyiz…  


-Bu fotoğraf karesinde ne var diyeceksiniz. Bu gördüğünüz saksı varya, içinde binlerce liralık tesisat döşeli olan bir su köprüsü havuzu idi. Sırf oturma alaninı genişletmek için araya sandalye koyabilmek için o havuzu saksı yaptılar.  


-Meyan Parkı Atatürk Alanı projesinde olmayan bu mermer ayaklı şemsiyeler yüzünden insanlar park alanı içinde gezemez hale geldi. Hugo gibi bir sağa bir sola sıçrıyorlar.  


-Yapılalı bir yıl oldu ama taşlar bir bir kırılmaya, başladı. Anında değişmesi gerekir ama mazeret mutlaka şöyledir, ‘Sipariş verdik bunlar öyle hemen bulunan taşlar değil, fabrika üretim yapıp bize gönderecek’.  


-Sabahın erken saatleri değil ha, öğle saatleri yol ortalarında geziyor. Modern Trabzon, plastik çöp kovaları. Hem de meydanın ortasında.  


-Aynı şekilde başka bir işletmenin önü ve çöp kovaları…  

-Buda çöp kovası manzaları su havuzu. İnsanlar havuzun verdiği serinlik ve çöpten gelen koku ile dinlenirken fotoğrafladık. 



- Yine bir zeytinyağı tenekesi ile ekmek kasası… 

-Buda yeni ağaç sulama yöntemi. İşyerinizdeki yerleri, tuvaletlerinizi sildiğiniz paspası ağaca yaslıyorsunuz, ondan sızan sui le ağaç sulanıyor. Latife kattık fakat esnaf meydanda paspasını böyle kurutuyor. 


-Halkın görüntüsü nedeniyle teneşir saksı adını taktığı bu çiçeklikler otomobillerin çarpmasıyla eğrildi. Belediye düzeltmekten bıktı ama acemi şoförler çarpmaktan bıkmadı. Çünkü meydan parkı projesine göre orda olmamaları gerekiyor.  


-Temizlik işleri çalışanları paydos etmişler. Güzel dinlenmek onlarında hakkı. Ama bir kamyonlarını meydan parkına çekmemişler. Bu malzemelerin bir yeri olmalı.  


-Yine bir polis aracı ve ardı sıra dizilen park etmiş otobüs ve minibüsler..  


-Kafası krılmış bir sokak lambası. Değişmeyeli günler oldu. Mutlaka fabrikadan istenmiştir buda. 


-Kırılmış sir kanal kapağı.  


-Daha temiz olması gereken yeşil alanlar.  


-Ve terlikler. Boyacılarımızın terlikleri, ndense önlerinde değil bu dev saksının etrafında. Nedeni mi, herhalde orada boyacağı olduğunu anımsatmak veya kurutmak.  


-Bu fotoğrafta masaların üzerlerinin silindiği bir bez, boşların toplantığı çay tepsisi görüyorsunuz değil mi?  


-Buda çok ilginç. Masanın bir yağı havada olsa gerek, koca gazeteyi masa ayağı yapmışlar.  


-Turistin ağzını dayayıp su içtiği musluğa amcam ayağını dayayıp abdest alınca turistler bayağı şaşırdı.



-Bu çöplerin müsebbi bi tabi ki belediye olmamalı. Satan işletmeler sorumsuludur. Ama ne kadar sorumlu davrandıkları bu fotoğraf karelerinde görülüyor.