Dünya

İslamcı terör hala bir tehdit



İçişleri Bakanı Friedrich'e göre köktendinciliğin yayılmasını engellemek için devletin kurumlarının yanı sıra sivil topluma da görev düşüyor. Friedrich, bu kapsamda geçen yıl oluşturulan Güvenlik Ortaklığı Girişimi'nin ilk faaliyetlerinden birinin danışma merkezleri kurmak olduğunu belirtti.Friedrich, Federal Göç ve Mülteciler Dairesi bünyesinde bir danışma merkezi oluşturduklarını anlatırken, “Ailesi veya sosyal çevresinden bir kişinin değiştiğini veya radikalleştiği hissine kapılanlar, bu merkezden danışmanlık alabilecek" diye konuştu.

Londra merkezli yüksek öğretim kurumu King's College bünyesindeki Uluslararası Radikalleşme ve Siyasi Şiddet Araştırmaları Merkezi Müdürü Peter Neumann ise bu gençlerin sanal ortamda sosyal bir çevre kurduklarına dikkat çekti. Neuman, internetin artık sosyal ortam sağladığını sadece bazı metinlerin indirilip, pasif bir şekilde bilgiyi tüketilmesinde kullanılmadığını kaydederek, “Artık sanal ortamda oluşan gerçek topluluklar mevcut. Örneğin aşırı görüşler yayan forumlar, kullanıcılara hayatlarında hiç görmedikleri ama ekrandan tanıdıkları insanlarla gerçek ve güçlü bir bağ kurmalarına yol açıyor. Bu nedenle de ben ‘yalnız kurt’ olarak adlandırılan, eylemleri tek başına düzenleyen kişilerden söz edilmesine kuşkuyla yaklaşıyorum” dedi.

Güvenlik birimleri ile Müslümanlar arasında işbirliğini artırmayı öngören Güvenlik Ortaklığı Girişimi'nin internet sayfasında, köktendinciliğe ilişkin Türkçe ve Arapça bilgiler yer alıyor. Ayrıca bu girişim tarafından, Müslümanlar arasında köktendinciliğin yayılmasını engellemek için çaba gösteren projeler arasında bir yarışma açıldı. Girişimin bir diğer faaliyeti ise bağış yaparken hangi noktalara dikkat edilmesi gerektiği konusunda bilgiler veren bir broşür yayınlamak oldu.

Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi Başkanı Ayman Mazyek de İslam adına düzenlenen saldırıların dini suistimal etmek olduğunu vurguladı. Terör ve İslam'ın birbirinden ayrı tutulması gerektiğini ifade eden Mazyek, Müslüman örgütlerin içinde köktendinciliğin yer almadığına dikkat çekti. Mazyek, “Almanya'da elbette sorunumuz İslam değil, sorunumuz aşırılıkla veya ırkçılıkla... Bu noktada şunu bir kez daha açıkça belirtmek istiyorum: Bizim Almanya'daki camilerimiz ne geçmişte tehlike teşkil etti ne de bugün böyle bir şey söz konusu. Çünkü bu camilerde toplumsal yapıya uyan bir ortam sunuluyor. Camilerde topluma karşı olan değil, kendini toplumun devamı ve parçası olarak gören bir yapı mevcut” diye konuştu.