Marmara Denizi'nde meydana gelen ve AFAD tarafından büyüklüğü 6.2 olarak açıklanan depremler, özellikle Silivri açıklarında etkili oldu. İlk sarsıntının ardından saat 12.40 sularında ikinci bir deprem daha hissedildi. Bu gelişmeler İstanbul’un deprem gerçeğini bir kez daha gündeme taşıdı.

İstanbul Deprem Bölgesi mi?

İstanbul, Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde yer alıyor ve bu nedenle yüksek deprem riski taşıyor. Özellikle Kumburgaz Fayı'nın Büyükçekmece açıklarından geçiyor olması, Avrupa Yakası’ndaki bazı ilçelerde tehlike seviyesini artırıyor.

Fay Hatlarına Yakın ve 1. Derece Riskli İlçeler

AFAD ve uzmanların açıklamalarına göre İstanbul'daki deprem riski ilçelere göre değişiklik gösteriyor. Fay hatlarına yakınlığı nedeniyle 1. derece risk grubunda yer alan ilçeler şu şekilde sıralanıyor:

Avrupa Yakası:

  • Avcılar

  • Küçükçekmece

  • Bakırköy

  • Beylikdüzü

  • Güngören

  • Zeytinburnu

  • Bahçelievler

  • Fatih

Anadolu Yakası:

  • Kadıköy

  • Üsküdar

  • Ataşehir

  • Ümraniye

  • Maltepe

  • Kartal

  • Pendik

  • Sultanbeyli

  • Sancaktepe

  • Tuzla

  • Adalar

Uzmanlara Göre En Riskli ve En Sağlam İlçeler

Deprem uzmanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy’a göre, İstanbul’da parsel bazında dahi değişiklikler görülebiliyor. Bu nedenle “Ben sağlam yerdeyim” demek her zaman doğru olmayabilir. Ancak genel anlamda daha az risk taşıyan ilçeler şöyle sıralanıyor:

  • Şile

  • Çekmeköy

  • Beykoz

  • Ümraniye

  • Kadıköy (yüksek kesimler)

  • Ataşehir (yüksek kesimler)

  • Sultanbeyli (yüksek kesimler)

  • Sancaktepe (yüksek kesimler)

Zemini Kötü ve Risk Seviyesi Yüksek İlçeler

Deprem açısından zemini daha zayıf ve risk seviyesi yüksek olan ilçeler ise şunlardır:

  • Büyükçekmece

  • Küçükçekmece

  • Avcılar

  • Zeytinburnu

  • Esenler

  • Bağcılar

  • Fatih

  • Beylikdüzü

  • Bakırköy

  • Güngören

  • Esenyurt

İstanbul’un tamamı deprem riski taşıyor olmakla birlikte, bazı bölgeler yapılaşma, zemin durumu ve fay hatlarına yakınlık açısından daha büyük tehdit altında. Uzmanlar, yerel yönetimlerin ve bireylerin yapı güvenliğine azami dikkat göstermesi gerektiğini vurguluyor.