Aşırı sağcı Stram Kurs partisi lideri Rasmus Paludan'ın 21 Ocak'ta Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde kutsal kitabımız Kur'an-Kerim'i yakarak gerçekleştirdiği çirkin eylem Türkiye ve İsveç arasında tansiyonu yükseltmişti.

Türkiye, İsveç'te Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alan çirkin saldırılar ve Paludan'ın skandal eylemi sonrası NATO müzakerelerini bir süre askıya almış, daha sonra görüşmelerin 20 Şubat’ta yeniden başlayacağı duyurulmuştu.

FİNLANDİYA İÇİN SÜREÇ BAŞLADI, İSVEÇ BEKLEMEDE

Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö'nün geçtiğimiz haftalarda Türkiye'ye gerçekleştirdiği ziyaret sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya'nın NATO üyeliğinin Meclis'teki onay sürecinin başlatılmasına karar verdiğini duyurdu. Erdoğan İsveç'in üyelik sürecinin ise atacağı adımlarla doğrudan bağlantılı olacağını belirtti.

'KUR'AN-I KERİM YAKILMASI İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN BİR PARÇASI'

Stockholm yönetimi Türkiye-İsveç-Finlandiya arasında imzalanan 3'lü mutabakatta yer alan taahhütleri yerine getirdiğini iddia etse de, savcı Fredrik Ingblad'ın aldığı karar ülkede hiç bir şeyin değişmediğini ortaya koydu.

Stockholm merkezli Dagens Nyheter gazetesinde yer alan habere göre, Västerås kentinden bir kişi Paludan'ın çirkin eylemi sonrası polise şikayette bulundu.

Nefret suçları konusunda uzman savcı Fredrik Ingblad başvurudan birkaç hafta sonra konuya ilişkin soruşturma açılmasına gerek olmadığına karar verdi.

"İSVEÇ HUKUKUNUN TEMELİ"

12 Mart tarihli kararda, şikayette bulunulan eylemin bir gruba karşı tahrik veya başka bir suç teşkil etmediği belirtiliyor. Savcı Ingblad, Kur-An-ı Kerim yakmanın ifade özgürlüğünün bir parçası olduğunu belirtiyor ve ifade özgürlüğünün Avrupa Sözleşmesi'nin ve İsveç hukukunun temeli olduğunu öne sürüyor.

"İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ SAYDIĞIMIZ ŞEY ARTIK NATO ÜYELİĞİNİN ÖNÜNDE DURUYOR"

Dagens Nyheter gazetesi Finlandiya'nın üyelik sürecinin başlamasından sonra 18 Mart'ta yayınladığı bir analizde "İsveç, Erdoğan'ın bekleme odasında yalnız kaldı" ifadelerini kullanmıştı.

Thomas Ramberg imzalı analizde "Sağcı partilerin bile pişmanlık duyduğu görülüyor. İsveç'in, Kuran-I Kerim'i yakmayı ifade özgürlüğünün önemli bir parçası olarak savunması artık NATO üyeliğinin önünde duruyor. Artık üyelik için İsveç'in uyum sağlaması gerektiğini biliyoruz." sözleri dikkat çekmişti.