Gazeteci Şenol Yolcu’nun sorularını yanıtlayan Erkan, milletvekillerinin Trabzon’u gerçekçi verilerle değerlendirmediğini belirterek sert açıklamalarda bulundu.

“Trabzon yönetilmiyor, sorunları görmeyen bir iktidar var”

Erkan, Trabzon’daki temel meselenin “sorunun varlığını bile kabul etmeyen bir siyaset anlayışı” olduğunu söyleyerek şu değerlendirmelerde bulundu:

  • Şehirdeki yatırım eksikliği kronik hâle geldi.

  • Milletvekilleri, Trabzon’un kalkınmış bir il olduğunu iddia ederek teşvik bölgesinin yanlış kategoriye alınmasını savunuyor.

  • Kentin ekonomik gerçekleri görmezden geliniyor.

  • Elde somut veri olmasına rağmen “sorun yok” söylemi devam ediyor.

Erkan, özellikle son yıllarda göç–yaşlanma–üretimsizlik üçgeninin Trabzon’un sosyoekonomik yapısını derinden etkilediğini vurguladı:

“Trabzon bugün 190 binden fazla emekliye ev sahipliği yapıyor. Genç nüfus hızla gidiyor. Bu şehir üretmiyor, yatırım almıyor. Bu tabloya rağmen ‘Trabzon gelişmiştir’ demek, gerçeklerden kopuk bir yaklaşım.”


“İYİ Parti 2019’da dengeleri değiştirdi”

Partinin Türkiye siyasetindeki rolünü anlatan Erkan, 2019 yerel seçimlerini bir “kırılma noktası” olarak tanımladı:

  • AK Parti–CHP ikilemine sıkışan siyaset zemini İYİ Parti ile kırıldı.

  • İYİ Parti’nin ittifak politikası özellikle Ankara ve İstanbul’un el değiştirmesinde belirleyici oldu.

  • 2017’deki başkanlık referandumunda İYİ Parti kadroları, henüz parti kurulmadan önce bile sahada aktifti.

Erkan bu durumu şu cümleyle özetledi:

“Eğer İYİ Parti o gün kurulmasaydı, bugün bu ülkede çok farklı bir siyasi tablo olurdu. 2019’daki başarıların temelinde İYİ Parti’nin ortaya koyduğu irade vardır.”


“Parti yeniden yükselişte, sahadaki hava çok güçlü”

Erkan, anketlere güvenmediğini ancak saha gözlemlerinin partinin oylarını yukarı taşıdığını söyledi:

  • Son bir yılda parti örgütleri toparlandı.

  • Üye sayısında artış yaşandı ancak vatandaşların siyasi baskıdan çekindiği için üyelik yerine sandıkta destek vereceği görüşünde.

  • Saha ziyaretlerinin tamamında benzer mesajlar aldıklarını belirtti.

“İnsanlar açıkça ‘Tek seçenek İYİ Parti oldu’ diyor. Bu sözlerin sandığa da yansıyacağına inanıyoruz.”


Dervişoğlu yorumu: “Elif gibi dik duran bir liderimiz var”

Erkan, Musavat Dervişoğlu’nun liderlik stilini ayrıntılarıyla anlattı:

  • Söylem–eylem tutarlığı yüksek.

  • 1.5 yıllık siyasi performansında hata olarak değerlendirilebilecek tek bir adım bile bulunmadı.

  • Kamuoyu araştırmalarında tanınırlığı düşük görünse de güvenilirlik düzeyi en yüksek lider konumunda.

  • Tabanla samimi iletişim kuruyor, popülist dil kullanmıyor.

“Dervişoğlu siyaset için değil, ülke için konuşuyor. Elif gibi dimdik duran bir liderimiz var.”


“Siyasette korku iklimi var: İnsanlar zarar görmekten çekiniyor”

Erkan, parti üyelerinin ve seçmenlerin siyasi baskı ve fişlenme korkusu yaşadığını ifade etti:

  • Kamu çalışanları özellikle üyelikten çekiniyor.

  • İnsanlar sosyal medyada bile görüş açıklamaya korkar hâle geldi.

  • Siyasi ortam, demokratik katılımı sınırlıyor.

İlginç bir örneği de paylaştı:

“Bir vatandaşımız ‘Kızım kamu görevlisi, üyelik ona zarar verir’ dedi. Bu korku iktidarın yarattığı atmosferin sonucudur.”


“İmralı polemiği: Sözlere değil alkışlara şaşırdık”

Devlet Bahçeli’nin “Kimse gitmezse ben giderim” çıkışını değerlendiren Erkan:

  • Bu açıklamayı sürpriz görmediklerini, ancak MHP sıralarından yükselen coşkulu alkışların kendilerini şaşırttığını söyledi.

  • Türkiye’nin terörle mücadelesinde tavizsiz bir duruşun şart olduğunu vurguladı.

  • Türk milliyetçilerinin ikna olmadığı hiçbir projenin başarıya ulaşamayacağını belirtti.

“50 bin insanın katiline meşruiyet kazandırmaya çalışan hiçbir adım millet nezdinde tutmaz.”


“Türkiye beş büyük krizi aynı anda yaşıyor”

Erkan, Türkiye’nin tarihsel bir eşikte olduğunu savundu. Ülkenin aynı anda beş derin krizle boğuştuğunu belirtti:

  1. Devlet krizi: Kurumların zayıflaması, liyakat erozyonu.

  2. Milli birlik krizi: Toplumsal kutuplaşmanın zirveye çıkması.

  3. Ekonomik kriz: Tarihin en yüksek enflasyonlarından biri, alım gücünün çöküşü.

  4. Göçmen krizi: Demografik yapının değişmesi, sosyal baskı.

  5. Din–inanç krizi: Dinin siyasete alet edilmesi, ateizm ve deizmin artması.

Erkan bu bölümü özellikle genişleterek anlattı:

“Herkes kendine dini otorite rolü biçmiş durumda. Yanlış söylemler karşılıksız kalıyor. Dinin siyasete alet edilmesi, faturanın dine çıkmasına yol açıyor. Toplum bir inanç karmaşası içinde.”


Trabzon ekonomisi: “Liman özelleşti, üretim durdu, şehir geride kaldı”

Erkan’a göre Trabzon’un ekonomik sıkıntıları uzun yıllardır birikerek büyüdü:

  • Limanın özelleştirilmesiyle şehir önemli gelir kaynaklarından birini kaybetti.

  • Sanayi yatırımı yok; istihdam yaratan üretim tesisleri yok denecek kadar az.

  • Trabzon, bölgede Elazığ gibi illerin bile gerisine düştü.

  • Kişi başına düşen gelir 8 bin dolara sıkışmış durumda.

“Trabzon Türkiye’nin en borçlu illerinden biri hâline geldi. Gençler hem Trabzon’u hem ülkeyi terk ediyor. Yerine sığınmacılar geliyor. Bu demografik kırılma geleceği tehdit ediyor.”


Trafik ve şehirleşme: “Çevre yolu gecikmeseydi bu tablo olmazdı”

Erkan, Trabzon’un en büyük kentsel sorununun yıllardır çözülemeyen trafik olduğunu söyledi:

  • Şehrin ana arterleri kapasitesini aşmış durumda.

  • Alternatif yol ve tüneller yetersiz kalıyor.

  • Çevre yolunun yıllarca gecikmesi trafiği kilitleyen temel neden.

“Çevre yolu çoktan tamamlanmış olmalıydı. Bu gecikme Trabzon’un yıllarını aldı.”


Kongre çağrısı: “Gelin, ülkenin umudunu görün”

Programın sonunda Erkan, 23 Kasım’daki il kongresine tüm Trabzonluları davet etti:

“Özellikle emeklilerimizi, asgari ücretlileri ve gençlerimizi Musavat Dervişoğlu’nu dinlemeye çağırıyorum. İnsanlar yıllardır ‘oy verecek parti yok’ diyordu. Artık var. İYİ Parti var. Musavat Dervişoğlu var.”