Ortadoğu'da sular yeniden ısındı.

Kobani'de yaşananlar Türkiye'de de gündemi belirleyici rol oynadı.

Haliyle de Türkiye kanadından da açıklamalar peşi sıra gelmeye başladı.

6-8 Ekim olaylarında olduğu gibi HDP yine çağrıda bulundu.

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, DAEŞ'in Kobani'ye karşı yaptığı saldırıları öne sürerek 'sokağa çıkın' çağrısı yaptı. 

Çağrı, Türkiye'nin koalisyon hükümeti kurma çabalarıyla fazlasıyla meşgul olduğu bu günlerde var olan bir boşluğu lehte kullanacakları mesajını veriyor.

MHP ve HDP koalisyon konusunda aceleci davranmasa da,

AK Parti ve CHP koalisyonun ülkenin istikrarının devam etmesi açısından erkenden kurulması gerektiği mesajlarını veriyor.

Türkiye bir an önce koalisyon hükümetini oluşturarak göreve başlamalıdır.

Kurulması gecikecek olan ya da kurulduğunda güçsüz olan bir koalisyon hükümeti yaşanan gelişmeler karşısında direnç gösteremezse Türkiye yangın yerine döner.

Sınır dışına müdahale etme şansımızı engelleyerek yeni bir devlet kurma çabası içerisinde olanlar Türkiye'de çıkaracakları bir iç kriz ile yeni bir ülkeyi de rahatlıkla kurar.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; "Suriye'nin kuzeyinde, güneyimizde bir devlet kurulmasına asla izin vermeyiz. Bedeli ne olursa olsun." dedi. Bunun üzerinde muhalefet partilerin destekçilerinden itirazlar gelmeye başladı.

Bu itirazlarla ilgili bir kaç sorum olacak.

Türkiye'nin güneyinde kurulacak bir devleti kimler kurar?

A- ABD

B-İngiltere

C-İsrail

D-Suriye

E-Irak

F-PKK-PYD-YPG

G-IŞİD

H-Barışı ve Huzur İsteyen Sivil Halk

 Yıllardır Ortadoğu'yu kan gölüne çeviren ABD,İsrail, İngiltere gibi ülkeler Türkiye'nin güney sınırında kurulacak bir devletin kendi himayesi ve kontrolü dışında oluşmasına müsaade eder mi?

 Yukarıda bahsi geçen devletlerden ve terör örgütlerinden gerçek barışı ve huzuru isteyen sivil halk dışında hangi birinin kuracağı devlet bölgeye huzuru ve istikrarı getirir?

Türkiye'nin güvenliğine tehdit oluşturmaz?

 Cumhurbaşkanı Erdoğan "Suriye'nin kuzeyinde, güneyimizde bir devlet kurulmasına asla izin vermeyiz" çıkışıyla bugün tüm dünyaya mesaj göndererek Ortadoğu'da sınırların değişmesine izin vermem ve Türkiye'yi ilerde kaosa sürükleyecek ve bölecek hamleye seyirci kalmam, gerekeni neyse ülke olarak yaparız hatta savaşırız mesajı vermiştir.

 Partizanlığı, kini ve nefreti bir kenara koyarak bu süreçte ülke çıkarlarının ve geleceğinin yanında olunmalı.

Sınır güvenliğinin, iç huzurun partizanlığı, kini, nefreti, Erdoğan'ı, Davutoğlu'su, Kılıçdaroğlu'su, Bahçeli'si, Baykal'ı, sağı, solu, muhafazakarı, demokratı olmaz.

Eğer ortada sınır güvenliğimizi, iç huzurumuzu ve ülkenin geleceğini tehdit edecek sorunlar varsa bunun birlik beraberliği, el ele tutuşmuşluğu, sır sırta vermişliği, göğüs germişliği, omuz vermişliği olur.

Buna izin vermemek için gereken tek şey: "Birlik Olunması"