Messi’den sonra Modric çıktı

Trabzonspor’un artık Dünyaca ünlü iki futbolcusu var.  Biri ‘Yerli Messi’ lakaplı Abdülkadir Ömür. Diğeri ‘Modriç’ lakabını alan Abdülkadir Parmak…

Hiç abartmıyorum. Ben Abdülkadir Parmak’ı Real Madrid’in usta ismi Luka Modric’e benzetiyorum. Abdülkadir Ömür’ü zaten biliyoruz Messi gibi oynuyor. Ne mutlu Trabzonsporlulara altyapısından iki süper Abdülkadir’leri çıkarttıkları için. Biri Messi’ye, diğeri Modric’e benziyor.

Gelelim Abdülkadir Parmak ile Abdülkadir Ömür arasındaki farka. Parmak, çok yönlü yeteneklere sahip, bitmek tükenmek bilmeyen bir enerjisi var. İçine Modric kaçmış gibi oynuyor. Skor üretiyor. Rakibine kene gibi yapışıyor. Cılız gibi görünüyor ama aslında çok güçlü. Bir de net gol vuruşları var. Sivas maçında attığı harika golü hatırlayın ne demek istediğimi anlayacaksınız. 

Abdülkadir Ömür’in de içine Messi kaçmış. Bakmayın şu sıralar durağan oynadığına. Acayip yetenekleri var. Dünyaca ünlü kulüpler Ömür’e paha biçemiyor. Diyeceğim şudur: Trabzonspor altyapısı üretiyor, ürettikçe de büyüyor. Kim bu işlere ön ayak oluyorsa teşekkür edelim.


Şampiyonlar ligi olsun Türkiye kupası gelsin

Gerçekleri konuşmak gerekirse Trabzonspor’un şampiyon olması çok zor! Nedeni belli. Başakşehir ve Sivas maçlarında gördük ki, birileri Trabzonspor’u bu yarışın içerisinde maalesef tutmak istemiyor.

Trabzonspor yinede her türlü engellemelere rağmen sonuna kadar savaşmalıdır, şampiyonluğu zorlamalıdır. Olmuyorsa da hedefler bitmez. Şampiyonlar ligi var. UEA Avrupa Ligi var. Ziraat Türkiye Kupası var.

Trabzonspor’un şuan ki en yakın hedefi Türkiye kupasıdır ve bu yolda emin adımlarla ilerlediklerini görüyoruz. Fenerbahçe, Beşiktaş ve Başakşehir’in yokluğunda Fırtına güle oynaya Türkiye kupasına uzanabilir. Zaten bunu yaparsa otomatikman Avrupa kupasına da katılma hakkını elde etmiş olacak.

Peki, Şampiyonlar ligine gidebilir mi Trabzonspor? Neden olmasın ki. Trabzonspor çok kez devler ligine katıldı, büyük işlere imza attı. Sonuç olarak fırtına, Türkiye kupasını kazanıp şampiyonlar ligine de katılma hakkını elde edebilirse bu sezonu tüm yokluklara rağmen büyük başarı elde ederek kapatmış olur. Haydi hayırlısı diyelim...


15 Mart tarihi gün…

Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi CAS’ın son yayınladığı bültende, Trabzonspor’un 2010-2011 şampiyonluğunu bir kez daha tescilledi!

Bültenin 30. Paragrafında CAS, “Türkiye Futbol Federasyonu, çok sayıda kulübün adının geçtiği 2010-2011 sezonundaki şike olayında, bir alt lige düşürme cezasını şike yaptığı iddia edilen kulübün fiilinin ‘sahaya yansıma’ şartına bağlayarak şikeye cezalandıran maddenin uygulama alanını kısıtlamıştır” dedi.

Bu güzel haber sonrası Trabzonspor yönetiminin eli de güçlenmiş oldu. Konuyla ilgili konuşan başkan yardımcısı Önder Bülbüoğlu, “CAS’taki davamızın duruşması 15 Mart’ta görülecek. CAS’ın bülteni duruşma öncesinde yayınlaması elimizi çok güçlendirdi. Şimdi bu bülteni savunmamıza da ekleyerek CAS’taki duruşmaya katılacağız. Bizi hem ‘temiz’ hem de ‘mağdur’ olarak değerlendiren CAS’ın hakkaniyetli bir karar vereceğine inanıyoruz” diyor.

Bizde diyoruz ki, umarız Trabzonspor yine son dakika golü yemez!. Geciken adalet yerini bulur ve Trabzonspor’un kupası müzesine konur. Ben bir gün adaletin tecelli edeceğine gönülden inanıyorum, bu düşünceden de hiçbir zaman için vazgeçmedim. Nokta…


Direklerin takımı!

Trabzonspor bugüne kadar oynadığı maçlarda kale direğine tam 14 şutu isabet etmiş, yani gol olmamış ve bedavadan hem goller kaçmış hem de puanları havaya uçmuş…

Yalnız burada sorgulanması gereken asıl konu forvetlerin daha dikkatli olması değil midir­? Ünal Karaman hoca çok daha fazla forvet oyuncularına gol çalışması yaptırması gerekmiyor mu? Bir takımın 14 şutu direkten dönüyorsa burada hem şansızlık hem de beceriksizlik vardır.  Bilmen yanılıyor muyum?

Asıl konuya gelelim. Rodellega’dan devam edelim. Şu sıralar Rodellega’ya bir haller olmuş. İsteksizliği var sanki. Diyeceğim şudur, Burak Yılmaz yok. Bu senin için büyük bir şans. Yani top tamamen sendeyken nedir bu halin anlam veremiyoruz.  Bu takım hem sana hem de Ekuban’a bel bağlamışken senin bu isteksiz tavrın hiç hoş değildir, haberin ola... Yeniden normale dönmen gerekiyor. Aksi halde bir bakmışsın ki yedek kulübesindesin. Demedi deme…

Hüseyin’e sıçramayı öğretin…

Hüseyin Türkmen Trabzonspor’un geleceği… Çok soğukkanlı oynuyor, ilk müdahalelerde başarılı, hiç riske girmiyor, maceracı asla değil, aklıyla hareket ediyor ve güçlü fiziğiyle savunmada lider bir duruşu var. Fakat Hüseyin Türkmen’in bana göre tek eksiği var o da hava toplarına çıktığında yeterli olamaması. Yani sıçrama eksiği var.

Ünal Karaman hocanın Hüseyin Türkmen’e bu konuda ekstra idmanlar yaptırması gerekiyor. Hüseyin’de daha çok çalışacak ve sıçrama yeteneğini geliştirecek. Biraz iddialı olacak ama Hüseyin bunu yaparsa bana göre Dünya’nın her takımında banko oynar.

------