KARA TAHTA

SA-TA-MAZ-SI-NIZ…

Yusuf Yazıcı ve Abdülkadir Ömür çaresizlikten satılacak deniyor, eğer böyle bir yola başvurulacaksa neler olabileceğini sizlere tek tek anlatayım.

Diyelim ki, Yusuf Yazıcı ve Abdülkadir Ömür’ü toplam 30 milyon Euro’ya sattınız. (200 milyon TL) Trabzonspor kulübünün borcunu da 1 milyar TL’den 800 bin TL’ye düşürdünüz. Ancak, kaş yapayım derken göz çıkartabilirsiniz. DİKKAT! Nasıl mı? Yusuf ve Abdülkadir’in yerine mutlaka transfer yapacaksınız, doğru mu, doğru. Peki, Yusuf ve Abdülkadir ayarında oyuncu bulma ihtimaliniz var mı? yokta, hadi buldunuz diyelim. Kaç paraya transfer yaparsınız, ya da Trabzonspor kulübünü tercih ederler mi?, etmezler…  Yani, 200 milyon TL kazanayım derken, 500 milyon TL’lik ekstra bir borç kapınıza dayanabilir. Benden söylemesi. O yüzden diyorum ki, Yusuf ve Abdülkadir’i SA-TA-MAZ-SI-NIZ

Bir hatırlatma yaparak devam ediyorum. Fatih Tekke ve Gökdeniz Karadeniz satıldılar ve kulüp nefes almıştı. Ama gelinen noktada taraftar baskısı yönetimlere yanlış yaptırdı, Gökdeniz ve Fatih’in yerleri doldurulamadığı gibi para, çarçur edildi ve borç daha da arttı. Ahmet Ağaoğlu yönetimine tavsiyemiz şudur;

Paramız yok, borç batağındayız diyorsanız da, haklısınız ama futbolcu satarak para kazanmayın.. Başka çareler üretin. Geceler düzenleyin veya, kapı kapı dolaşın.. Eğer en basit yolu seçer Abdülkadir Ömür’ü ya da Yusuf Yazıcı’yı satarsanız, sizin ne farkınız kalacak diğerlerinden. Yanılıyor muyum?

Haa diyeceksiniz ki bu arkadaşlar hiç mi satılmayacaklar, elbette zamanı geldiğinde satılırlar. Trabzonspor’u şampiyon yapsınlar istedikleri yere gitsinler

-----

BİRDE AKIL VERİYORLAR

Trabzonspor’un geçmiş başkanlarından İbrahim Hacıosmanoğlu ve Muharrem Usta bordo-mavili kulübe öyle büyük zararlar vermişler ki, yansımaları halen daha devam ediyor. Düşünün, koca Trabzon kulübü, transfer cezası bile almıştı.

Trabzonspor’un halen UEFA ve FİFA’da yığınla dosyası var. Borç zaten çığırından çıkmış. Durum böyleyken, bu eski başkanlar birde çıkıp yorum yapıyorlar şöyle olmalı, böyle olmalı diye. Yani akıl verenlere bir bakar mısınız? Trabzonspor kulübünü batıranlar… İnanılır gibi değil. Şaka gibi.. Haksız mıyım?

Şu sıralar Trabzonspor’un başında başka bir bela daha var. Maalesef fırtınanın Avrupa kupalarına katılamama durumu söz konusu oldu. Aslında Trabzonspor lig sıralamasına göre Avrupa kupalarına katılma hakkını elde etti, bunda sonra yok. Sorun şu, UEFA kriterlerine uyamadığı için Trabzonspor kulübü, Avrupa kupalarına katılamama durumuyla karşı karşıya kaldı.

Ahmet Ağaoğlu yönetimi bu konuyla ilgili yoğun olarak çalışmalarını sürdürüyor. Sanırım bu iş bir şekilde halledilecek ama Ağaoğlu ve yöneticilerinin de canı çıkmış olacak. Yazık değil mi?

------

UĞURCAN ‘ŞENOL GÜNEŞ’ OLACAK

Trabzonspor’dan çok büyük kaleciler geldi geçti. Yaş olarak, Şenol Güneş’in son dönem kaleciliğini hatırlıyorum müthiş kaleciydi. Lider duruşluydu.

Diyeceğim şu, Uğurcan Çakır’ın eksikleri var, yok değil. Ama her geçen gün müthiş işlere imza atığını söyleyebilirim. Mesela, Onur Kıvrak gibi uzaktan goller yemiyor, yan topları da çok iyi. Onur’un en büyük özelliği karşı karşıya kaldığında ona asla gol atamazsınız. Ama Uğurcan Çakır öyle değil. Uzaktan, karşıdan, yandan, üstten, alttan, kısacası adam dandik gol yemiyor. İşte aradaki fark budur. Bilmem anlatabildin mi?

Uğurcan için neden ‘Şenol Güneş” olacak dedim. Meziyetleri Şenol Güneş hocaya çok benziyor da ondan... Umarım Uğurcan çok daha iyi olur. Avrupa’nın bir numaralı takımlarında oynar. Trabzon’u ve ülkemizi en iyi şekilde temsil eder, yapabilir mi bunu Uğurcan, hem de alasını yapar? NOKTA.

------

NOVAK’A SOLBEK DEMEYİN KIZAR!

Trabzonspor’un yabancılarına kesinlikle laf yok. Rodellega, Hosseini, Pereria, Toure, Vahit Amiri, Ekuban ve Nwakaeme çok faydalıydılar. Ama ben Novak’a ayrı bir parantez açmak istiyorum. Adam mükemmel bir profesyonel, çıtı çıkmıyor, sorun yaratmıyor, sahaya çıktığında da elinden gelenin bin kat fazlasını yapıyor. Helal olsun Novak’a…

Gelelim Novak’ın müthiş performansını değerlendirmeye.  Novak bir kere ligimizin en skorer savunmacısı. Çek futbolcu, Beşiktaş maçında attığı harika gol ile takımının karşılaşmayı kazanmasında en önemli isim oldu.

Gol sayısını da 5’e yükseltti. Novak 28 yaşında ve en olgun dönemi… 46 maç oynamış toplamda 9 gol atmış. Yani, Novak bir solbekten daha fazla işler yapmış, goller atmış, ya da attırmış…

Hatırladınız mı, Novak’ın Beşiktaş’a attığı kafa golü inanılmaz güzeldi. Abdülkadir Ömür, sağ kanattan ortalıyor, solbek Novak kafayla Beşitaş’a golünü atıyor. Bundan daha güzel ne olabilir mi? Nazar değmesin diyelim

------

SEVDİ Mİ TAM SEVER

Rodellega kesinlikle Trabzonspor kulübünde kalmalı. Ondan daha iyisini bulabiliyorsanız paranız var demektir, ama biliyoruz ki paranız yok, o halde yapılacak olan tek hamle var Rodellega’yı ikna edin ve Trabzon’da kalmasını sağlayın. Zararı asla olmaz, faydası olur. Var mı itirazı olan, yoktur sanırım…

Rodellega ve Ekuban iyi bir ikili olmuşken, bunun bozulmaması gerekiyor. Birbirlerini tamamlıyorlar mı evet tamamlıyorlar. O halde Rodi, Trabzon’da kalmalı. Hatta bu iki oyuncunun yanına bir forvet transferi daha yapılabilirse ballı kaymak olur derim ben.  Var mı itirazı olan, yoktur sanırım

Sizde çok iyi bilirsiniz ki Trabzon taraftarı şöyledir. Sevdi mi tam sever, sevmedi mi Allah muhafaza. Yandınız… Ama biliyoruz ki bordo-mavili renklere gönül verenler Rodellega’yı sevdi.