Üyelikleri düşürülsün!

İki gün süren Trabzonspor’un seçimli kongresini tepeden tırnağa takip ettim.

Özellikle kulübün hazırladığı faaliyet kitapçığını titizlikle inceledim.

Dikkatimi çeken konuya gelince, Dava dosyalarıydı…

İnanın çok canım sıkıldı…

Ortaya çıkan tabloyu size özetlemek istiyorum.

Trabzonspor kulübünün Yerel Mahkemede devam eden 48, TFF, UÇK ve Tahkim Kurulu’na intikal etmiş 10 ve FİFA ve CAS dava dosya sayısı da 7. Toplamda 65 dava dosyası var. Bu olacak iş değil. Düşünüyorum da, Türkiye’de herhangi bir kurumun Adliye’ye intikal etmiş bu kadar fazla dava dosyası herhalde yoktur. Yazık…

Başkan Ahmet Ağaoğlu ve yeni yönetiminin bu dönemde konuya daha fazla önem göstermesini istiyoruz. Trabzonspor gibi prestijli bir kulübün bu kadar dava dosyası olamaz. Bu güzelim kulübü bu hale kimler getirmişse tabi ki hesap sorulmalıdır, hatta üyelikleri düşürülsün.

Kıymalı yemeyi tercih ettiler…

Trabzonspor kulübünün 7 bin 102 resmi kayıtlı üyesi var. Seçime 828 delege gelmiş. 790 kişinin oyu ile de Ahmet Ağaoğlu başkan seçildi. Diyeceğim şudur, Sabahtan akşama kadar Trabzonspor’un konuşulduğu şehirde, neden seçime ilgi gösterilmedi. ‘Tek aday’ vardı ondandır deniyor. Tamam da, bu doğru değil. Tek adaylı seçimde olsa Trabzonsporlular olaya sahip çıkmalıydı. Bilmem anlatabildin mi?

Ben olaya biraz espri katarak devam etmek istiyorum, sanıyorum Trabzonsporlu delegeler evlerinde kıymalı yemeyi tercih ettiler. Kongrenin ilk gününde Ahmet Ağaoğlu’nun itirazına aynen katılıyorum. Şöyle demişti: “Salonda 269 delege var. Jandarma ve Güvenlik görevli sayısı 500” haklı.. Yani salona delegeden daha çok güvenlik görevli gelmişti.

Ben bundan sonraki kongrelerin daha hararetli ve katılımı yüksek şekilde olmasını temenni ediyorum. Trabzonsporluların olaya daha fazla sahip çıkmasını da tekrarlıyorum. Yanılıyor muyum?

Burak ve Onur’u affetmeyin…

Trabzonspor yeni yönetimine sesleniyorum. Onur Kıvrak ve Burak Yılmaz’ı kesinlikle affetmeyin. Eğer affederseniz büyük bir yanlışa imza atmış olursunuz. Güzel gidişatı kendi ellerinizle bozarsınız, demedi demeyin...

Yönetici Mehmet Yiğit Alp’in bu konuyla ilgili bir demecini okudum. Aynen şöyle dedi: ‘Yönetim kurulu kararı var. Şuanda o kararın değişmesi için başka bir şart oluştuğunu düşünmüyorum” Güzelde, şartlar değiştiğinde bu söylem Burak ve Onur affedilecek anlamına gelecek. Aman ha!...

Yapılması gerekeni söylüyorum. Devre arasında şartlar oluşturulup hem Onur Kıvrak hem de Burak Yılmaz satılmalıdır. Bu ikiliden artık Trabzonspor’a fayda gelmez, aksine zarar gelir.

Asbaşkan dışardan olmaz!

Duyuyorum ki, Trabzonspor tarihinde bir ilk olmak üzereymiş. Asbaşkan şehir dışından olacakmış. Bence, Trabzonspor’da bu durum geleneklere uygun değil. Asbaşkan mutlaka Trabzon’da olmalı.

Mehmet Yiğit Alp’in ismi geçiyor Asbaşkanlık için… Okey de, Sayın Alp genelde İstanbul’da olan biri. İşlerinin ne kadar yoğun olduğunu da çok iyi biliyoruz. Peki, nasıl olacak bu iş? Yanlış anlaşılmasın Sayın Alp’in yöneticiliğine söyleyecek lafımız yok.

Trabzon’da yaşayan birinin görev dağılımında Asbaşkan olması doğru olandır. Ahmet Ağaoğlu’nun bu konuda yanlış bir karar vermemesi gerekiyor. Bu bir sadece uyarıdır, dayatma asla değildir.

Hayrettin Hacısalihoğlun’dan sonra Trabzon’da bu işi yapabilecek yönetici bulmak tabi ki zor iş, bunun bizde farkındayız. Bu düşünüldüyse saygımız var. Artık Asbaşkanlar yıpranmasın deniyorsa da buna da saygımız var. Nokta

----

Ekuban gözlerimizi yaşarttı…

Ekuban galibiyet golünü Kayseri’ye attıktan sonra, atılan güzel başlıkları yazarak başlamak istiyorum, “Seni Doğuran Anaya Kurban Ekuban… Gözyaşlarına Kurban Ekuban’ buna benzer harika gazete ve internet sitelerinde manşetler atıldı, duygulanmamak elde değildi. Meslektaşlarımı kutluyorum…

Asıl konuya gelelim, Ekuban’a helal olsun demeliyiz. Ekuban’ın annesi öldü. Ülkesine gidiyor. Sonra Kayseri maçı için geri dönüyor. Ünal Karaman hocasından izin istiyor ve ‘ben oynamak istiyorum’ diyor. Ekuban’a şans veriliyor. Harika golünü atıyor ve gözyaşlarını tutamayarak başlıyor ağlamaya. Sonra da takım kendisine koşuyor. İşte takımdaşlık budur arkadaşlar.

Trabzonspor’da taşlar yerine oturuyor. Ortam harika. Galibiyetler üst üste geliyor. Yerli-yabancı futbolcu uyumu müthiş güzellikler oluşturuyor.

-----

Ünal hoca doğru yolda

Kayseri maçında gördük ki, Ünal Karaman hoca kendini geliştirme konusunda epeyce yol aldı. Kayseri maçında bunu net bir şekilde gördük.

Ne yaptı Ünal hoca, kritik değişikliklere imza attı ve takımın kazanmasında önemli rol oynadı. Bizim Ünal hocadan beklentilerimiz zaten bu yöndeydi. Ünal hoca geliştikçe Şenol Güneş olma yolunda büyük mesafeler katetmeye devam ediyor. Haydi hayırlısı diyelim.

Konya ve Beşiktaş maçlarına dikkat çekerek devam edelim. Ünal Karaman bu iki önemli maçı kazanırsa bence büyük iş yapmış olacak. Özellikle Beşiktaş’ı yenerse İstanbul’un üç büyük takımını dize getirmiş olacak ki bu da yıllardı olmayan bir iş olacak ve Ünal hoca zirve yapmış olacak, tabii Trabzonspor’da…

Peki Şampiyonluk gelir mi? Neden gelmesin ki. İkinci yarı bambaşka bir Trabzonspor ortaya çıkacaktır, bundan adım gibi eminim.

-------------------------------------------------

-------------------------------------------------

-------------------------------------------------