VOLKAN’IN SÖZLEŞMESİNİ YIRTIN…

Fenerbahçe kalecisi Volkan Demirel’den başlayalım istedim. Kaleci midir, yoksa şaklaban mı belli değil! Adamın her kelimesinde bir kışkırtıcılık var. İnsanları bilerek tahrik eden kişiliğe sahip... Yanılıyor muyum?

Neler olmuştu kısaca özetleyelim. Volkan Demirel, Fenerbahçe-Trabzonspor maçı sonrası soyunma odasına giderken bordo-mavili kafileden birinin kendisine laf attığını iddia ediyor ve "yoksa onu otobüsten alır özür diletirim…" diyebiliyor. Söylesene Volkan, senin arkanda kim ya da kimler var ki bunları söyleyebiliyorsun. Başkan Ali Koç’a tavsiyem şudur; Volkan’ın sözleşmesini canlı yayında yırt ve onu bir daha tesislere sokma. Nokta.

İşin ilginç tarafı şu;  Volkan bu konuşmasını yayıncı kuruluşa yapıyor ve başlıyor saydırmaya:  “Oynamıyorum, oynamadığım için buraya gelmemi gereksiz görenler olabilir, ben de gereksiz görüyorum. Ancak biz kendi derdimize düşmüşüz, kimse bizimle uğraşamaz. Trabzonspor'un analizcisi mi, tercümanı mı, arkamdan gereksiz laflar söylüyor. Gelsin benden ve camiadan özür dilesin, yoksa onu otobüsünden alır özür diletirim. Herkes haddini bilecek. O doğduğundan beri biz burada yenilmiyoruz. Herkes haddini bilecek…"

Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu Volkan’a haddini bildirildi. Ne demişti Ağaoğlu: “Eski aktörlerden birinin maçtan sonra hoş olmayan kabadayıvari açıklamaları olmuş. Trabzonspor Kulübünün otobüsünden adam aldırmak hiç kimsenin haddi değil. Analar daha onu doğurmadı. Otobüsün içinden adam aldırmakla kimse kimseyi tehdit edemez. Karşılığını da çok ağır şekilde görür" ifadelerini kullanıyor.

Aslında bu söylemi Ağaoğlu’nun tarzı değil ama birilerinin de Volkan efendiye haddini bildirmesini gerekiyordu. Son sözümüz şu olsun Volkan’a, konuşurken cesaret hapı mı içiyorsun. Yoksa sende bunları söyleyecek ne cesaret ne de yürek vardır.

-----

ÜNAL HOCA İNTİHAR ETTİ!

Trabzonspor Teknik Direktörü Ünal Karaman, Fenerbahçe maçında resmen intihar etmiştir. Nasıl mı? Trabzonspor takımının üç en önemli adamı Yusuf Yazıcı, Abdülkadir Ömür ve Abdülkadir Parmak’ı oyundan alarak kazanacağı maçı berabere bitirmesine yolaçmıştır. Var mı itirazı olan, sanırım yoktur.

İnanılır gibi değil. Topu ayağında tutan, gol pozisyonları yaratan hatta gol atan Yusuf ve Abdülkadir’leri oyundan çıkartmak tam bir fiyaskoydu. Ünal hoca ne düşündü anlamış değilim. Yoruldular diyeceğim, olmaz öyle şey derim... Çünkü bu çocuklar gencecik çocuklar. Doksan değil, yüz seksen dakika oynayabilecek enerjileri var. Kafamız karıştı. Şaka gibiydi her şey…

Neyse, gelelim başka bir konuya. Hadi yanlış yaptı diyelim Ünal hoca, peki yerine aldığı oyuncuları da sorgulamamız lazım. Ekuban, Toure ve Olcay hiçbir katkı sağlayamadıkları gibi, saçma sapan işler yaptılar. Özellikle Olcay deli-tavuk gibiydi. Ne yaptığı belli değildi. Sonuç olarak son saniye de Trabzonspor yıkıldı.

Fenerbahçe’yi, Trabzonspor bir daha böyle kötü halde yakalayabilir mi? zor gibi gözüküyor. Görünün o ki,  İstanbul’da 22 yıllık galibiyet hasreti devam edecek! Yazık oldu…

-----

ŞAMPİYON OLMUŞ GİBİ SEVİNDİLER…

İstanbul’da Fenerbahçe-Trabzonspor maçını çıplak gözle izledim. Fenerbahçeliler öyle bir strese girmişlerdi ki sanki bomba gibi patlayacaklardı. Hakeme küfür ediyordular. Kendi futbolcularına hakaret ediyorlar. Ersun Yanal’ı istifaya davet ediyorlar. Ali Koça’a da bağırmamak için kendilerini zor tutuyorlardı.

Şimdi asıl konuya gelelim. Fenerbahçe’yi hiçbir bu kadar aciz halde görmemiştim. Son saniye golüne öyle bir seviniyorlardı ki, kıyamet kopuyordu Kadıköy’de. Ağlayanlar, birbirlerine sarılıp dua edenler. Yine Trabzonspor’a yenilmedik diyenler… Yani şampiyon olmuş gibi seviniyorlardı.

Belki de Trabzonspor’dan aldıkları o değerli bir puan Fenerbahçe’yi küme düşürmeyecek durumda olmanın verdiği moral bozukluğunu sevince çevirip çılgınca kutlamalar yapmaları da Fenerbahçe’nin ne hallere düştüğünün fotoğrafıydı.

YUSUF YAZICI’NIN GOLÜNE ŞAPKA ÇIKARTIN…

Yusuf Yazıcı’nın Fenerbahçe’ye attığı golü şuan herkes gözleri kapalı hayal etsin. Nwakaeme’nin pasında topla buluşan Abdülkadir Ömür, Yusuf Yazıcı’ya inanılmaz güzel bir pas atıyor. Yazıcı’da liglerimizde görmediğimiz güzellikte topa ince bir dokunuş yaparak takımını 1-0 öne geçiriyor. Beyler, bu gole şapka çıkartın ve saygı duyun.

Hep diyorum. Yusuf Yazıcı inanılmaz kaliteli bir futbolcu. Takımın kaptanı, efendi, lider, gol atıyor, attırıyor. Acayip işlere imza atıyor. Bana göre Dünya’nın en büyük takımlarında oynayabilecek meziyetlere sahip. Aman Nazar değmesin…

Lafı ben Trabzonspor altyapısına getireceğim. Yusuf’u, Abdülkadir’leri, Hüseyin Türkmen’i, Uğurcan Çakır’ı ve diğerlerini kim yetiştirmişse tek tek tebrik etmemiz gerekiyor. Hakediyorlar... Haksız mıyım?

-----

HEKİMOĞLU’NA HELAL OLSUN…

Kim ne derse desin Celil Hekimoğlu’nun Trabzon futboluna büyük katkıları var. Trabzonspor’da Sadri Şener döneminde yöneticilik yapmış. Başkan adayı olduğunda Muharrem Usta’ya karşı son anda kaybeden Hekimoğlu yine de futbola küsmedi ve kurduğu Hekimoğlu Trabzon takımıyla adeta destanlar yazıyor. Tek kelimeyle Helal olsun diyoruz, kutluyoruz.

Hekimoğlu Trabzon kulübünü tesisleştirme ve kurum yapma çalışmalarını da hızlı bir şekilde sürdüren Celil Hekimoğlu, Trabzonspor’un da bir anlamda ilerde altyapısını oluşturacak. Görüntüsü budur. 3 ligden 2. Lige çıkma başarısının sırrı da burada yatmaktadır. Fazla lafa gerek yoktur.

Sadece eksiği bana göre şudur; istikrar sağlamalı özellikle hoca konusunda. Sık sık hoca değişikliğine gitmemeli. Yoksa futbol bilgisi, yöneticilik becerisi ve başkanlık kapasitesi olan biridir Hekimoğlu.

Son söz, Şampiyonlukta emeği geçen herkesi cani gönüldün kutluyorum ve 2. Ligde başarılar diliyorum. Hekimoğlu’nun bir sonraki adımı 1. Ligdir, sonraki de Süper ToTo Süper Ligdir. Bunu şimdiden ilan ediyorum. NOKTA