Göz Hastalıkları Uzmanı Doç.Dr. Yusuf Durlu, halk arasında tavuk karası (retinitispigmentosa) olarak bilinen gece körlüğünün kalıtım yoluyla aileden geçen, önemli nadir hastalıklardan olduğuna dikkat çekti.

Akraba evliliğinin bu hastalığın görülme sıklığını arttırdığını belirten Durlu, her hastalıkta olduğu gibi göz hastalıklarında da erken teşhisin önemine işaret etti ve şunları söyledi:

“ Tavuk karası hastalığı gözdeki ışığı algılayıcı (fotoreseptör) hücrelerinin bozulmasıyla başlar. Bu hücrelerin bozulması sarı noktaya uzak bir bölgeden başladığı için hasta bu bozukluğu fark edemez, ancak hastalık ilerledikçe çevresindeki cisimleri görmekte zorlanmaya başlar.Daha sonraki dönemde, sarı noktada bölgesindeki keskin ve renkli görmemizi sağlayan koni hücrelerinin de bozulmasıyla görme kaybı oluşur. Tavuk karası hastaları loş ortamda, akşam ve gece saatlerinde görmekte zorluk çekerler, tünelden bakar gibi sadece merkezi görürler.Göz muayenesinde damlalı göz dibi incelemesi önem taşır. Göz dibi muayenesi gözün arkasındaki retina tabakasında bulunan görme hücrelerindeki değişimleri ve birikmiş pigmentleri gösterir. Görme alanı ve daha ileri göz tetkikleri hastalığın takibinde önem taşır. Tavuk karası hastalarında katarakt ve göz tansiyonu (glokom) daha sık ortaya çıktığından 2-3 yılda bir periyodik göz muayenelerinin yapılması gereklidir.”

Tavuk karası hastalığının henüz kesin bir tedavisinin bulunamadığını belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Doç.Dr. Yusuf Durlu, biyonik göz tedavisinin onaylanmasına rağmen yaygınlaşamadığını, bunun nedeninin tedavi sonrası sınırlı görme artışı ve tedavi maliyetlerinin çok yüksek olmasına bağlı olduğunu düşündüğünü söyledi.

Durlu, biyonik göz tedavisinin tavuk karası hastalarının beklentilerini karşılayamadığını fakat son yıllarda pluripotentkök hücre tedavisiyle ilgili klinik araştırma çalışmalarının ümit verdiğini fakat henüz onaylanmadığını sözlerine ekledi.