Bazı yazarlara göre Trabzon Konya maçında hop oturup hop kalkmışlar..

Hatta hatta oturup kalkmaktan bitap düşmüşler.. Ama ben sahasından çıkamayan takımımı 61saat'in koltuğundan kalkamayarak ne yazık ki izledim.

Her Trabzonsporlunun da aynı duyguları taşıdığına eminim.

Belki onların hop oturup hop kalkışları direklerde gezinen Uğurcan'ın ha yedi ha yiyecek beklentilerinden olabilir.

Neyse efendim Konya iyi takımmış diyor Avcı hoca.

Gerçi her oynanan rakibe hep iyi der ya... İyi de Trabzonspor neyin nesi? 

Her istediğini aldın, her istediğini yolladın. Hadi tasarrufundur diyelim. Tamam da mutlak şampiyon olacağız diye yola çıkan Konya takımı değil Trabzonspor takımı.

Durduk yerde Vitor Hugo'nun takımını 10 kişi bırakmasına ne demeli?

Hem takımını yalnız bıraktı demeyeceğim. Lami cimi yok ihanet etti. Bu nasıl bir iştir nasıl bir profosyönelliktir?

Yönetim, hoca gerekeni yapacaktır herhalde?

O tarafına karışmam ama milyonlarca taraftarından özür dilemelidir.

GELELİM KIRMIZI KART MESELESİNİN SONRASINA...

Takım 10 kişi kalmış, yara almış, kenar yönetiminden tedavi bekliyor ama kenar yönetimi adeta elektriğe çarpılmış gibi şaşkınlar.

Sokaktaki taraftardan tutun büfecisinden, simsarına kadar cümle alemin gördüğünü ve bildiğini yazmak istiyorum.

Stoper atılmış yerine stoper alınacak. Onu çıkar bunu koy, birini ileri sür birini geri allara girmiyorum yine olmadı yine yapamadı. Ha yaptı yaptı hakkını yemeyelim hiç olmayacak şeyi yaptı.

Berat'ı stopere çekip o çocuğu duman etti.

Geçen bir maçta olduğu gibi hem de orta sahayı yol geçen hanına çevirerek Konyaspor'u varyasyon ve sağlı sollu şut çalışmasını sağladı.

Ben utandım bu kepazeliği izlerken ama birileri dünkü rekorları egale etmekle meşgul.

Bakın efendiler kedi her zaman mama yemez. Şans da bugün sana güldüğü gibi yarın rakibine gülecektir bilmem anlatabildim mi?