KESK Trabzon Şube Başkanı Muhammet İkinci, Milli Eğitim Bakanı'nın LGS sonuçlarıyla ilgili iddialara verdiği cevabı eleştirerek, bakanlığın sorumluluklarından kaçtığını ifade etti. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in kamuoyunda büyük infiale yol açan şaibe iddialarına yönelik tutumunun şeffaflıktan uzak olduğunu belirten İkinci, “Eğitimde siyasal ihtiyaç ve saplantılara göre değil, bilimsel ve pedagojik esaslara göre hareket edilmelidir!” dedi.
Bakanın Şaibe İddialarına Verdiği Yanıt Yetersiz
İkinci, Bakan Tekin'in şaibe iddialarına verdiği “gerizekalı” gibi açıklamaları da eleştirerek, “Bir eğitim bakanının böyle bir dil kullanması tarihe geçecek en büyük talihsizliktir,” ifadelerini kullandı. İkinci, Bakan Tekin'in şaibe iddialarını yalanlarken, aynı zamanda 29 kişiye soruşturma açarak kendisini çürütmesinin büyük bir çelişki olduğunu belirtti.
Sınav Sonuçları ve Eğitimin Siyasi İhtiyaçlarla Şekillendirilmesi
İkinci, Türkiye’deki eğitim sisteminin, siyasi iktidarın ideolojik ihtiyaçlarına göre şekillendirildiğini ve bunun LGS sonuçlarına da yansıdığını söyledi. İmam Hatip Okulları ve proje okullarının özel desteklerle ayrıcalıklı bir konuma getirildiğini belirten İkinci, bu okulların eğitimde eşitlik ilkesine aykırı olduğunu ifade etti. “Okullardan beklenen, öğrencilere akıl ve bilimin esas olduğu bir eğitim sunmak, ideolojik değil, bilimsel bir vizyonla hareket etmektir,” dedi.
Eğitimdeki Eşitsizlik ve Nitelik Kaybı
İkinci, Tekin'in açıklamalarında özellikle kamu okullarındaki eşitsizliği ve nitelik kaybını görmezden geldiğini belirtti. Eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması gerektiğini vurgulayan İkinci, “Neden okullar arasında bu denli eşitsizlik var? Tüm okullara yeterli kaynak ve imkân sağlanmalı,” dedi.
YKS Sonuçlarındaki Başarısızlık Ortada
Öte yandan, 2025 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarının da büyük bir başarısızlık tablosu sergilediğini söyleyen İkinci, Temel Yeterlilik Testi (TYT) ve Alan Yeterlilik Testi (AYT) sonuçlarının alarm verici olduğunu belirtti. Öğrencilerin temel matematik ve fen alanlarındaki yetersizliğinin ciddi bir eğitim sorunu olduğunu vurgulayan İkinci, “Bu tablonun hesabını vermek Sayın Bakan’ın sorumluluğudur,” dedi.
Eğitimdeki Çıkış Yolu: Kamusal ve Bilimsel Eğitim
İkinci, eğitimdeki çıkış yolunun özelleştirilme ve siyasallaştırma değil, kamusal, laik ve bilimsel bir eğitim olduğunu belirtti. “Devletin görevi her öğrenciye eşit, bilimsel ve parasız eğitim sunmaktır,” diyerek, yoksul ve dezavantajlı kesimlere pozitif ayrımcılık yapılması gerektiğini ifade etti.
İkinci, “Türkiye’nin çıkışı, eğitimde bilimden ve kamusal eğitim anlayışından sapmamakla mümkündür,” diyerek sözlerini tamamladı.
